Önceden "söylemesi ayıp" diye bir kelime vardı. O kadar kıymetliydi. ki, Herkes yediğini içtiğini bırakın göstermeyi söylemeye imtina ederdi. Hele ki aldığının reklamını yapmak büyük ayıp sayılırdı. Hayırlı olsun denildiği zaman hepimize hayırlı olsun denilirdi.

Sadece bana hayırlı olacaksa olmasın denilirdi. Zaman gelir hepimizin ihtiyacını görür gözüyle bakılırdı. Görgüsüzce milletin gözüne sokulmazdı. Bu da bana hayırlı olsun görgüsüzlüğünü türettiler.

Yemek masaların da olduğu gibi, gittiği tatilde olduğu gibi.

Sofraya davet edilince söylemesi ayıp hanım bir şeyler yapmış onu yedik elhamdülillah denilirdi.

Şimdi ki gibi falanca mekândayım falanca restoranda bunu yiyorum. Görgüsüzlüğüne imza atılmazdı.

Şimdi insanlar her şeyi herkesin gözüne sokar oldu. Yediğini içtiğini aldığını hatta evinin içini her türlü özelini sergiler oldu.

Utanma duygusunu ortadan kaldırdı.

Sosyak medyada herkes herkesin evinin içine kadar biliyor artık. Hanımını, kızını, gelinini boy boy sergileyenler cabası. Yatak odalarını atan ahlaksızlar bile var…

Aman canım ne olacak diyerek yaptıkları görgüsüzlüğe ahlaksızlığa kılıf buldular ama küçük büyük demeden herkesi görgüsüzlüğe teşvik ettiler ve başarılı da oldular maalesef.

Gazze ve Afrika da insanlar açlık susuzluk çekerken Müslümanım diyen insanlar gösterişe imza atmaktan çekinmiyorlar.

Vesselam çok hızlı bozulduk.

Emeği geçenleri Mevla’m ıslah etsin inşallah diyor.

Saygılar sunuyorum.