Toplumları kemiren ve çökerten en tehlikeli alışkanlık ahlaksızlıktır. Ahlaken düşük toplumlar gelişmiş olsalar da çökmeye, yok olmaya mahkûmdurlar. Dünya tarihi ahlaksızlıkları ve zulümleri nedeniyle helak olmuş, tarihin çöplüğüne atılmış kavimlerin hikayesi ile doludur. Onlardan ders çıkarmak ve geleceğe emin adımlarla yürümek elimizdedir. Uyuşturucu, alkol, kumar , fuhuş insanların baş düşmanı olan en kötü alışkanlıklardır.
Madde bağımlılığı ve uyuşturucu kullanımı konusunda dünya istatistikleri ile Türkiye istatistiklerine baktığınızda değişen bir şey yok. Türkiye de bu rezaletin hedef noktasında olan ülkelerden birisidir.
Hedef Türk ve Müslüman dünyasının gençlerini yok etmek ve onları içten çökertmektir. Uyuşturucu ve ahlaksız yaşamı sadece para için yapıyorlar diye düşünmek saflık olur. Çünkü asıl amaç toplumun yozlaştırılarak yok edilmesidir.
Bu toplumsal bir saldırı ve soğuk savaş hadisesidir. Türk toplumu olarak bu rezalete karşı topyekün mücadele etmek insani, ahlaki ve milli bir görevdir. Artık devletimiz uyuşturucu ile mücadeleyi terörizmle mücadele içinde değerlendiriyor ki oldukça isabetli bir karardır.
Çünkü geleceğimiz, yarınlarımız, bilinçli bir şekilde yok ediliyor genç beyinlerimiz uyuşturuluyor. Buna hiç bir şekilde seyirci kalamayız.
Böylesine. bir düşmanlığın sadece para için yapıldığını söylemek safdillik olur. Bu bir yıkımdır, bu bir ihanettir ve ülkeye- milli ve manevi değerlere saldırıdır. Ülkeye düşmanlığın ta kendisidir… Ha insanları topla tüfekle yok etmişsin ha uyuşturucu ile hayatlarını karartmışsın, fark etmez !… Uyuşturucu baronları bu işi bilinçle yapmaya devam ediyorlar. Bir ülkenin geleceğini mahvediyorlar. Böylesine sapık bir hareket olsa olsa bir milletin gençliğini- geleceğini yok etmeye yönelik bir ihanet planı olmalıdır.
Uyuşturucunun her cinsini deniyorlar. Okullardaki öğrenciler de dahil gencecik fidanları uyuşturucuya alıştırıyor, adeta onları suç makinesine dönüştürüyorlar. Bir insanı değil, bir aileyi, bir nesli mahvediyorlar. Hem de bilerek ve isteyerek. Bu ihaneti de şeytani planla yapıyorlar; arkadaş dost yada eğlence mekanlarında insanları kandırarak. Topluma, insanlara bundan daha kötü bir düşmanlık yapılabilir mi? Bu rezilliği, bu kepazeliği, bu zalimliği hem cinslerine reva görenler insan olamaz, zaten de insan değil Şeytanın dostlarıdır bunlar.
Uyuşturucu ve ahlaksızlık insanlığın başına bela edilmiş rezil bir alışkanlıktır. Bu ihanete seyirci kalmak büyük bir vebaldir. İnanmış vatansever insanların duyarsız kalması asla düşünülemez. İstatistikler uyuşturucu yaşının ilkokul çağlarına kadar düştüğünü gösteriyor. En çok da okul çağındaki çocuklar, sokakta kalan sahipsiz insanlar ve dağılmış ailelerin çocukları bu bataklığın içine çekiliyor. Bizim şehrimizde böyle bir şey olmaz diye düşünmek saflık olur. Hatta bizim çocuğumuz bunu yapmaz demekte yanlıştır. Çünkü arkadaş çevresi çocuğu bu kötü alışkanlığa sevk edebilir. Bütün gençler maalesef bu tehlikenin hedef noktasındadır… Her türlü uyuşturucuyu kolaylıkla bulurlar. Çünkü zehirin her türlüsü onlarda mevcut; o olmadı poşet poşet bayıltıcılar, ilaçlar, haplar, şekerler vs. ellerinde mevcut… El altından gençlere ulaşıyorlar ve bunu alışkanlığa dönüştürüyorlar.
Sokaklar, caddeler okullar, gençler, kadınlar kızlar hedef noktasındadır…
Öğretmenler, aileler, anne ve babalar toplumun tüm kesimleri ahlaksızlıkla ve kötü alışkanlıkla mücadele etmeyi kendilerine görev bilmelidir. Toplumumuzun ve insanların düşmanı bir değil ki: Fuhuş, hırsızlık, dolandırıcılık, ahlaksızlık ve her türlü sapkın ilişkiler... Şüphesiz ki bunların hepsini birlikte “ahlaksızlık bataklığı” kabul edip mücadele etmek milli, ahlaki ve insani bir görevdir. Dinimiz İslam da bize bunlarla mücadele etmeyi emreder.
Yozgat bu tür sapkın alışkanlıkların hedefinde olan bir Anadolu şehridir. İnanıyoruz ki: güvenlik güçlerimiz, devlet birimlerimiz bunlarla mücadele ediyor ve bizlerin de duyarlı olmasını istiyorlar. Çünkü bu mücadelede anne- baba ebeveyn, okul, öğretmen ve tüm toplum birimleri olarak birlikte mücadele etmek zorundayız. Uyuştucu ve ahlaksızlık bizi yok etmeden gelin bu bataklıkla mücadele edelim ve çocuklarımızı koruyalım. Onları milli ve manevi değerlerle donatıp geleceğe hazırlayalım.