Balkan devletlerinden Makedonya tarihi Türk eserleriyle buram, buram Anadolu kokuyor. Ecdat yadigarı eserlerimiz dim dik ayakta, görülmeyi, gezilmeyi bekliyor.
Kısa adı (TMBH)olan Türk Milli Birlik Hareketi’nin genel başkanı aynı zamanda Balkanlar’da Türklüğün önderi, lideri Erdoğan Saraç başkanı ve ekibi hizmetlerini, bal yapan arı misali aralıksız sürdürüyor. Gönüllere dokunuyor, mazlumun ve mağdurun yanında olmaya devam ediyor. Makedonya’da çok seviliyor. Tarihi ecdat yadigarı eserlerin korunması içinde gayret gösteriyor. Gönüldaşım kardeşim Erdoğan Saraç başkanımı bu güzüde hizmetlerinden dolayı kutluyorum. Rabbim bu hizmetlerinde yar ve yardımcısı olsun.
Ejdat yadigarı eserleri gezmek
TMBH genel başkanımız Erdoğan Saraç gazeteci Suna Kerim Hanımefendinin sunduğu proğram sonunda Üsküp şehri Tarihi Türk eserleriyle ve Türk asıllı soydaşlarımızın da varlığı bize hiç acemilik çektirmiyor.
Üsküp'ü geziyoruz. İlk önce Üsküp fatihi Paşa Yiğit Beyin ve yol arkadaşı Meddah Baba türbelerini ziyaret ederek, dua ettik. Ondan sonra İshak Bey Türbesini ziyaret ederek, akıncı beylerin tümüne dua okuduk. Hemen arkasında ihtişamıyla büyüleyen Üsküp'ümüzün en büyük camisi olan Sultan Murat camisini ziyaret ettik. TiKA tarafından yenilenen bu Türk- İslam eseri gerçekten o ihtişamını yeniden yakalamış, ona layık cemaat olmak için bizi beklediğini yakından duydum, hissettim. Sultan Murat haziresinde tarihimizin önemli şahıslarından (diğerleri arası) Dağıstanlı Ali Paşa ve Beyhan Sultanın da türbeleri bulunmaktadır. Elbette Üsküp'ün fethi için şehit düşen askerimiz ve gazilerimiz için bu tepeden de dualarımızı eksik etmedik. Caminin içini gezerken o ihtişamın sarhoşluğu içinde adeta insan kendini alamıyor ve ecdadımıza layık mıyız gibi çok derin bir ah çekiyorum. Duygularımı anlatamıyorum, lügatım bazan yetmiyor sadece geçmişimizle gurur duyuyorum demekle kendimi kandırıyorum. Ondan sonra tepeden inip İsa Bey camisinde ikindi namazını eda ettikten sonra avlusunda yatan, edebiyatımızın mihenk taşı olan Üsküp'lü Yahya Kemal Beyatlının muhtereme anneleri Nakiye Hanımın kabri başında dua ediyoruz. Yüklü duygularla hanlarımızdan daha birkaçını ziyaret ederek bu günümün proğramını tamamlıyorum, ancak zihnimi zorlayan çok soru işaretlerim var. Acaba soydaşlarımız bu mirastan haberleri var mı, buraları ziyaret ediyorlar mı ve velhasıl çocuklarımıza tarih ders kitaplarında Üsküp' ü okutuyor muyuz?
Mutlaka Milli Eğitim Bakanlığımız Türkiyemizde ve Türk dünyasında Türk çocuklarımıza okullarda ders kitapları olarak Üsküp'ü ve tarihi mirasımızı anlatmak mecburiyetindeyiz. O zaman Üsküp kaybolmuş bir şehir olmaz. Diyor Erdoğan Saraç çok duygulu olarak bize bakarak şöyle konuşuyor “Duamdır Allah imkan sağlarsa, gereken yapılacaktır. Bu hem Üsküp fatihine, evliyalarına, şehidlerimize, gazilerimize ve tarihimize bir vefa borcumuzdur...”