Sardı şu dünyayı sinsi bir illet,

Hikmetinden suâl olur mu yâ Rab,

Âlemde çaresiz kaldı bu millet,

Acep bundan ibret alır mı yâ Rab?

Takdîri ilâhi emir buyurdu,

Bir ufacık virüs kasdı kavurdu,

Esirge yarabbi bu cennet yurdu,

Boşalan camiler dolar mı yâ Rab?

Kıyamet mi koptu, âhir zaman mı,

Ervahi ezelden ömür tamam mı,

Üstümüze çöken kara duman mı,

Güzel günler geri gelir mi yâ Rab?

Hastalık meydanda cirit atıyor,

Tekkede, türbede baykuş ötüyor,

Haram-ı Şerif’in yas mı tutuyor,

Nazargâhın ıssız kalır mı yâ Rab?

Çare bulunmuyor böyle bir derde,

Hastalar sayısız, ölüm her yerde,

Levhi kalem yazmış böyle kaderde,

Başa gelmeyince siler mi yâ Rab?

Derdi veren sensin kimden saklarız,

Sabrederiz günü güne ekleriz,

Yardımını umar şifa bekleriz,

Bu derde bir derman gelir mi yâ Rab?

Kulların el açıp, boyun büküyor,

Yalvarıp gözünden yaşlar döküyor,

Çaresiz kulların acı çekiyor,

Bu derdi çekmeyen bilir mi yâ Rab?

ZAMANÎ’yim mesaj geldi bilene,

Senin gücün yeter senden gelene,

Rahmet eyle imanıyla ölene,

Cennetinde bir yer bulur mu yâ Rab?

ŞAİR ZAMANÎ