Gezdim dünya seni hep karış karış,
Her yerde düşmanlık nerede barış?
İlk günden son güne bitmeyen yarış
Yetemem ben senin hızına dünya.
Görmedim hiç mala mülke doyanı,
Şükür Ya Rab bana yeter diyeni.
Gördüm verdiğini tek tek sayanı
Meyletmem çoğuna azına dünya.
Gitti, yağız gençlik durduramadım,
Kula kadir kıymet bildiremedim.
Neler yaptım; seni güldüremedim
Odun dahi atmam közüne dünya.
Olur olmaz şeye diktin gözünü,
Gösterdin kızarmaz kara yüzünü.
Ne baharı gördüm ne de yazını
Hep rıza gösterdim güzüne dünya.
Özüm kabuk atmış yarayı açar,
Dert öfkeyi geçti sabrımız kaçar.
Zalimin önünde masumdur naçar,
Vurursun garibin yüzüne dünya.
Sükuta erersen vardır bir hayır,
Artık gözüm kördür kulağım sağır.
Yol alınmaz senle yükün çok ağır
Daha düşer miyim izine dünya?
Söyletirim Yunus gibi dilimi,
Şaşırdıkça ele aldım kalemi.
Dolaştıkça gördüm nice âlemi,
Güvenmem kurduna- kuzuna dünya.
Kimle kavgalısın, kimle barışık?
Bir yanın karanlık, bir yanın ışık.
Mert değil, namertsin; ayarın düşük
Aras bulanmadı tozuna dünya