Osmanlı devleti dünyaya hükmeden güçlü bir devletti Türk Milleti de bu devletin ana unsuruydu. Ancak Birinci dünya savaşı bahane edilerek bu güçlü devletin ortadan kaldırılması hedeflenmişti. Anadolu baştan sona istila edilecekti...
Almanya-Osmanlı ittifakı antlaşması, I. Dünya Savaşı'na girerken Osmanlı yönetimi üzerinde artan Alman etkisini ittifakla sonuçlandıran ve Osmanlı Devleti'ni resmen İttifak Devletleri safında savaşa sokan gizli ittifak antlaşması oldu. Bunun üzerine Osmanlı İmparatorluğu 11 Kasım 1914'te İtilaf Devletlerine resmen harp ilan ederek Merkezi Devletlerin yanında fiilen savaşa katıldı. Birinci Dünya Harbinde Türk Ordusu on cephede savaştı.

Birinci Dünya Harbi, Osmanlı İmparatorluğu da dâhil olmak üzere dört imparatorluğun yıkılmasına ve dört büyük hanedanın çökmesine neden oldu. Anadolu’da tamamen Türk unsuruna dayanan yepyeni bir cumhuriyetin kurulmasına yol açmış olması nedeniyle Türk tarihinde ayrı bir öneme haizdir. Kurtuluş Savaşı Mustafa Kemal Atatürk’ün önderliğinde Türk Milletinin küllerinden yeniden doğuş harekatıdır.

Bu işgal arasında Türk Milletinin içinde bir huzursuzluk başladı; bir çok yerde ayaklanmalar ve uyanışlar oldu. O uyanışların başını çekecek bir lider- öncü lazımdı. Bu amaçla 19 Mayıs 1919’da Samsun’a çıkan Mustafa Kemal’in önderliğinde başlayan Kurtuluş Savaşı, Türk milletinin dünyanın en güçlü devletlerine karşı verdiği bir milli kurtuluş harekatına dönüştü.

Kurtuluş mücadelesinin lideri olan Mustafa Kemal Atatürk Samsun'a çıktığında Anadolu'nun her yeri işgal altındaydı. İngilizler Musul, Antep, Kilis ve İskenderun'u işgal ederken, Fransızlar ise Adana, Osmaniye ve Mersin'i işgal etmişlerdi. Milli bilincin uyandırılması için Havza ve Amasya genelgeleri yayınlandı. Daha sonra Mustafa Kemal Erzurum ve Sivas'ta kongreler düzenledi. Milli bilincin ve bağımsızlığın uyanması ile birlikte Türk milleti ayaklanmaya, uyanmaya başladı, Anadolu’da milli bir uyanış yaşandı. İşgallere karşı miting ve protestolar yapıldı.

Sivas ve Erzurum Kongrelerinden sonra Ankara'ya gelen Mustafa Kemal, 23 Nisan 1920'de Türk milleti ile birlikte Büyük Millet Meclisi'nin açılışını yaptı. Büyük Millet Meclisi başkanı seçilen Atatürk, Kurtuluş Savaşı mücadelesinin de lideri oldu.

Anadolu’nun uyanışı ile kadın kız genç ihtiyar Kurtuluş Savaşı harekatına katılarak birlik ve beraberlik içinde Atatürk’ün önderliğinde Türk Milleti İstiklalini
yeniden kazandı. Açlığa susuzluğa yoksulluğa karşı verilen mücadele harekatı başarıya ulaştı. Türk Milleti milli birlik ve beraberlik içinde her şeylerini seferber ederek verdikleri Kurtuluş Savaşı mücadelesi, 11 Ekim 1922 yılında başarıyla ulaştırdı.

Düşmana karşı verilen mücadelenin adı olan “Kurtuluş Savaşı” sonucunda Türkiye Cumhuriyeti kuruldu. Düzenli ordunun aldığı başarılar ile birlikte Türk milletinin orduya olan güveni arttı. Kurtuluş Savaşı'nda kazanılan başarı TBMM'nin Lozan Konferansı'na davet edilmesini sağladı. Yeni Türk devleti Kurtuluş Savaşı sayesinde saygın ve onurlu bir millet olarak yaşamaya başladı. Kurtuluş Savaşı'nda modern ve acımasız ordulara karşı vatan sevgisi ve cesaret ile büyük bir mücadele verildi ve bu mücadele başarıyla sonuçlandı elhamdüllah.

Millî Mücadele'nin zaferle sonuçlanmasında tarihî bir görev yapan birinci dönem TBMM üyeleri, yeni seçim kararı alarak dağıldı (1 Nisan 1923). Yeni seçimlerin yapılmasından sonra TBMM ikinci dönem çalışmalarına başladı. Yeni kurulan meclis, Lozan Barış Antlaşması'nı onayladı. Böylece Türk Milletinin millî bağımsızlığı tam olarak gerçekleşmiş oldu.

 23 Nisan 1920'de Türkiye Büyük Millet Meclisi açıldığı sırada yeni Türk devletinin adı henüz konulmamıştı. Hükümet, Türkiye Büyük Millet Meclisi Hükümeti adını taşıyor, meclis başkanı hükümet başkanlığı da yapıyordu. Bu sistem içinde devlet başkanlığı boş görünüyordu. Yürürlükte olan siyasî rejime uygun devlet şeklini bulmak zorunlu hâle geldi. Millî Mücadele Dönemi'ndeki, olağanüstü şartların bir ürünü olan meclis hükümeti sistemi de artık işlemez olmuştu. Bu sistemde, Bakanlar Kurulunun her üyesi için ayrı ayrı oylama yapılırdı. Bu durum ise hükümet kurulmasını zorlaştırıyordu.

“Türkiye Devleti'nin hükümet şekli Cumhuriyettir." hükmünün yer aldığı tasarı üzerinde TBMM'de yapılan konuşmalardan sonra cumhuriyetin ilânı kabul edildi. "Yaşasın Cumhuriyet !" sesleri arasında alkışlarla cumhuriyet ilân edildi (29 Ekim 1923). Bugün Cumhuriyetin 100. Yılını kutluyoruz. Nice yüz yıllara inşallah dileyim !. . Yaşasın Türk Milleti, Yaşasın Türkiye Cumhuriyeti!.. Cumhuriyetimiz ve Cumhuriyet Bayramımız Kutlu Olsun !..