İhsan Oktay Anar, 1960 yılında Yozgat'ta dünyaya geldi. İlk ve orta öğrenimini İzmir'de tamamladı. Lisans, master ve doktora öğrenimini Ege Üniversitesi Felsefe Bölümü'nde yaptı. Aynı üniversitede 2011 yılında emekli olana kadar- öğretim üyesi olarak görev yaptı.

İhsan Oktay Anar’ın edebiyat dünyasına girmesi Morköpük Dergisi’nde yayınlanan "Kȃfirler İçin Apologya" başlıklı öyküsüyle olmuştur. İhsan Oktay Anar’ın adını duyuran ilk yapıtı, herkesin kısa sürede ilgisini çeken Puslu Kıtalar Atlası’dır.

Edebiyatçılar Derneği ve PEN Yazarlar Derneği üyesidir. İlk öyküsü "Kâfirler İçin Apologya" Nisan 1985'te Morköpük dergisinde çıktı. İlk romanı Puslu Kıtalar Atlası, Hulki Aktunç'un önsözüyle yayınlandı. Hulki Aktunç, Anar'ı "tarihlerden yeni tarihler, ülkelerden yeni ülkeler, kentlerden yeni kentler, kişilerden de yeni kişiler üreten bir ravi-yi ahbar" olarak nitelendirdi. Uzun yıllar Ege Üniversitesi’nde yardımcı doçent olarak görev yapan İhsan Oktay Anar 2011’de emekli olmuştur. Halen İzmir’de yaşamaktadır.

Anar'ın eserlerinde tarihsel romanlar olmaktan öte, tarihsel olandan yeni bir roman çıkaran, diğer yandan da romanı yeniden tarihselleştiren eserler olduğu belirtildi. Kitab-ül Hiyel: Eski Zaman Mucitlerinin İnanılmaz Hayat Öyküleri adlı romanında, bir efsaneden yola çıktı. Efsanede, gücünü uzun saçlarından alan Samson'un yerine, gücünü aklından ve aklının gittikçe uzayan gücünden alan insanın trajedisi fantastik bir serüvenle işleniyordu. Kitabın ana teması olan bu konu, insanın doğaya hükmetme erkini eline geçirme ve dolayısıyla sonsuzluğa egemen olma tutkusuna dönüşen ussal çabasının, sonuçta insana mutluluk getirmemesi biçiminde özetlenebilir. Efrâsiyâb'ın Hikâyeleri adlı eseri İngiltere'de 476 Oyuncuları tarafından sahnelendi.

İhsan Oktay Anar aslında bir felsefe akademisyenidir. Romanlarında bunu okuyucuya hissettirmektedir. Anar, felsefenin anlaşılmaz gibi görünen yanlarını romanın anlatım özellikleri ile buluşturup edebiyatımızda felsefi roman çığırının açılmasında önemli bir adım atmıştır. Anar romanlarında felsefe, tarih, polisiye iç içedir fakat daha da önemlisi onun metinleri "üst kurmaca" bir anlayışın ürünüdür.

İhsan Oktay Anar, Türk edebiyatında çeşitlilik adı altında kimi zaman bir masal anlatıcısı kimi zaman anlatıdaki bir tip kimi zaman da metnin alıcısı yani okur kimliğiyle karşımıza çıkan biri olarak masalın büyülü dünyasına alışkın olan Türk okuruna farklı bir anlatı yapılanması sunmuştur.

Yazarın ilk ve en çok bilinen romanı Puslu Kıtalar Atlası'dır. Âmât adlı eserinde yeryüzündeki bütün kötülükleri içinde taşıyan ve yok olmaya mahkum bir gemi metaforu ile okura iyi ile kötünün bitmeyen çekişmesini gözler önüne sermiştir.
Suskunlar adlı romanında Mevlevi kültürün izleri görülmektedir. Efrasiyab'ın Hikâyeleri adlı eserinde insan ömrünün sınırlı ve bu yüzden de hayatı güzelleştirip öne çıkaran yegane duygunun sevgi olabileceğini işlemiştir. Yazarın son romanı ise Galiz Kahraman'dır.

Eserleri: Puslu Kıtalar Atlası (1995), Kitab-ül Hiyel (1996), Efrâsiyâb'ın Hikâyeleri (1998), Amat (2005),
Suskunlar (2007), Yedinci Gün (2012), Galîz Kahraman (2014)
Ödülleri: 2009 Erdal Öz Edebiyat Ödülü