Yerli ve milli ürünlerin kullanımı her geçen gün önemini korumaya devam ediyor. Özellikle Filistin Gazze ve İsrail savaşında bu işin önemini çok daha fazla hisseder hale geldik. Her alanda yerli ürünlerin, yerli ve milli mühimmatın kullanımı oldukça büyük önem arz ediyor. Gıdadan temizlik maddelerine içeceklere ve elimizin altındaki alet ve edevata sahip olan tüm ürünlerin yerli olması hayatı bir önem taşıyor.
Geçtiğimiz hafta İsrail’in Hizbullah üyelerine yönelik Sibel saldırısı aklımızı başımıza getirdi. Çağrı cihazlarına yönelik Sibel saldırı da onlarca insan ölürken binlerce insan da yaralandı. Ulaşım aracı olarak kullanılan bu araçlarla yapılan saldırı güya bir savaş suçu sayılıyor ama Siyonist zalimler hiç tereddütsüz bu ihaneti de kullanmaktan geri durmuyorlar.
Yerli ve milli olmayan bu alet ve edevatın yazılımı şifresi ellerinde olunca hiç düşünmeden toplu bir katliama dönüştürdüler. Savaş suçu da sayılsa bu katliam binlerce can yaktı ciddi bir zarar ve panik oluşturdu. Düşünün ki aynı telefonları biz de kullanıyoruz. Binlerce elektronik cihaz satın alıyor ithal ediyoruz. Aynı tehlike bizim için de söz konusu değil mi ne dersiniz?
Bir zamanlar ABD sihalarından koordinat alıp PKK lı teröristlerle mücadele ediyorduk. Sonucu da belliydi. Hatta İsrail’den İHA SİHA almayı düşünmüştük. Allah korudu da kendimiz üretmeye başladık elhamdüllah. Acaba bu ürünleri alıp savaşa girseydik ne olurdu düşünebiliyor musunuz böyle bir felaketi?...
Gazze olayı yaşanınca malumunuz İsrail ürünlerine karşı bir boykot olayı gündeme geldi. Duyarlı insanlar olarak yerli ürünlere yöneldik. Şimdi hesap edin temizlik ürünleri, gıda içecek ilaç ve yiyecek gibi ürünlerinin İsrail ve Yahudi kökenli olmasına ? Siyonistlerle bir cedelleşmeye girdiğimizi düşünün bize neye mal olacak hayal edebiliyor musunuz? Allah korusun felakete...
Artık düşünme ve kendimize gelme zamanı öyle değil mi? Artık düşman her şeyi silah olarak kullanabiliyor, bunu gördük ve bizzat yaşadık. Atalarımız su uyur düşman uyumaz demişler. Düşman uyumuyor ve hiç bir insani kural da tanımıyor. Siz kendi yerli ve milli ürünlerinizi, araçlarınızı, gereçlerinizi üretmezseniz düşmana yem olursunuz!..
Onun için İHA mız SİHA’mız oldukça önemli; kendi uçağımızı ve kendi silahımızı üretmezsek düşmana teslim oluruz. Kendi felaketimizi kendimiz hazırlamış oluruz.
Bakın şu rezalete tüm dünya devletlerinin gözü önünde bir soykırım katliamı yaşanıyor, insan hakları ihlal ediliyor, hastaneler okullar ibadethaneler bombalanıyor yerle bir ediliyor ama kimsenin gıkı çıkmıyor. Birleşmiş Milletlermiş, İnsan Haklarıymış zalimlerin umrunda değil ve zulüm durdurulamıyor. Çocuklar, kadınlar masum insanlar katlediliyor. Dünya bu barbarlığı sadece seyrediyor...Lanet olsun sizin insanlığınıza!
Konu oldukça vahim de biz asıl konuya dönelim: yerli ve milli ürünlere yönelmezsek, kendi uçağımızı, İHA’ larımızı, SİHA’ larımızı ve ulaşım araçlarını yerli ve milli hale getirmezsek bizim de halimiz Gazze’den- Lübnan dan farksız olur. Bunu tüm hayati ürünler içinde söylemek mümkündür. Çok önemli bir konu da şu sosyal medya dediğimiz rezalet. Bakın toplumun ahlakını bozdular yuvalarımız dağıldı, adeta bizi maymunlaşırdı.
Bu konuda da yerli sosyal ağımızı kurmadığımız sürece yeni yeni felaketler yaşamamız kaçınılmaz olacaktır. Uyanmak kendimize gelmek yerli ve milli ürünleri ülkeye hakim kılmak zorundayız. Unutmayın su uyuyor ama düşman uyumuyor. Bir de içimizdeki şeytanları fitnecileri münafıkları temizlesek fena olmayacak gibi.. Bizden gözüküp hainlerin küreğini çekenler var ya işte onlar çok daha büyük tehlike arz ediyor unutmayalım.