Keşke insanları haramlardan uzak tutmak için, yılbaşı kutlamalarına alternatif olarak Mekke'nin fethi gibi kutlamalar icat etmeye gerek duyulmasaydı veya o programlar belli şahısların yüceltilmesi için yapılmasaydı. Mekke’nin fetih tarihi 11 Ocaktır.
İslam’ı eğip bükmeden, gerçekleri gizlemeden ama yüreklere nakşederek anlatabilseydi hocalar. Yeni yeni kutlamalar (bidatler) icat etmek, maalesef halkın din anlayışında ciddi sakatlıklara yol açıyor. Nereden bakarsanız bakın, yaşantımızın hiç bir bölümü Allah Resulü ve sahabelerinin yaşantısına benzemiyor...
Batılılaşma yolunda girdiğimiz bataklıktan çıkmak için topyekûn mücadele etmemiz gerekiyor. Müslümanlar olarak kendimizi düzeltmeli ve güzellikler ile örnekler teşkil etmeliyiz.
Dinimiz hoşgörü dini olmasına rağmen ayrışmada ötekileştirmede yarış halindeyiz maalesef.
Yeni yılınızda sağlık sıhhat esenlikler dilerim.
Yazımı Şair Ömer Berber’in YILBAŞI Şiiri ile bitiriyorum.
Ya Rab! Böyle mi olacaktı, benim cennet yurdum?
Baktım da etrafıma yalnızım, ağladım durdum.
Bir mânâ veremedim, şu Milâdî yılbaşına!
Şaştım da kaldım, Müslümanların vah telaşına!
Çevirdim başımı, nereye ettimse bir nazar.
Gördüm ki, Noel için hazır, yer-yer çarşı-pazar.
Haykırmak gelmişti içimden, seslendim millete.
Heyhat! Duyuramadım, ne Âhmed’e ne Mehmed’e.
Ey Âlem-i İslâm’ın baş tacı, büyük Türkiye!
Mukaddesatı unuttun, Avrupa diye diye!
Yurdumu işgal eylemiş, şu garbın safsatası,
Kiminin maymunu var, kiminin “Noel babası!”
Anladım, zaman geçmekte bugün dünden de beter.
Kim bilir? Yarın ne hâle düşecek bu şaşkın beşer.
Kulaklar tıkanmış, gözlere çekilmiş perde.
Nankör adam, fazilet arıyor geçmiş giderde.
İslâm’dır bu vatanın dini, kitabı Kur’an-ı Kerîm’dir.
Müslümanın bayramı, Ramazan ve Kurbandır.
Kalamaz bu böyle Fatih’in, Yavuz’un diyarı,
Noel kutlamada, geçerek Hristiyanları.
Maziyi düşündüm de, hayran oldum istiklâle
Ecdadıma söz verdim, varmak için istikbâle,
Çanakkale’de şehitlerim kefensiz yatıyor!
Sakarya’nın rengi, hâlâ kıpkızıl kan akıyor!
Şehitlik, gazilik şerefidir Müslümanların.
Düşmanlara alkış tutmak, işidir alçakların.
Şu alçakça yaşayanların aklına yanayım.
Gel ölüm gel, neredesin? Kanımla yıkanayım!
İstemem bu hayatı, Sultan etseler cihanda.
Ölürüm, şerefimle yatarım, toprak altında.
Ya Rab! Hidâyet ver kurtulsun bu millete.