Nasıl bir sevdaysa bu, tutkuya dönüşüyor. Biz hayallerimizin peşinden hatta üç beş adım da önünden koşarak gidiyoruz.Kimi buna vatan sevdasın diyor, kimi memleket sevdası biz de adıma Yozgat Sevdası dedik.diyebilirsiniz ki: “Böyle delice bir sevda olmaz!”
Halen zaman zaman ciddi sağlık sorunları ile uğraşıyorum.Bu günde olduğu gibi; geceler haram oluyor bana bazen!...Kültür Sanat faaliyetlerin içine dalmışız bir kere ... Deniz gibi ilerledikçe derinleşiyor, ilerledikçe o sizi derine çekiyor!..Hani birilerinde tutkuya dönüşen sevdalar varya: Onun gibi...Kimi atına hayran, kimi kuzusuna hayran, kimi motorsikletine, kimi de işine.. Kendini kaptırıp dalıp gider Ya..Hatırlarsınız ya Leyla’ nın peşine düşen ve deliye dönen Mecnunu...
Yozgat Sevdası diye başladık bu işe: Başlarken iki şeyi hedeflemiştik: birincisi Yozgat’ın tanıtımına ağırlık verelim; ikincisi de kültür- sanat faaliyetlerini yaygınlaştıralım. Tanıtımın adı : Yozgat oldu? İlimizi ülke genelinde doğru, samimi ve dürüstçe temsil edip tanıtalım. Bu bizim vazifemiz olsundedik. Kendi çapımızda bu işi en seviyeli şekilde yapmaya çalışıyoruz.
İkincisi de Yozgat’ta, Kültür Sanat faaliyetleri pek garip kalıyor, destek bulmuyor ve ses getirmiyor? Şehrimizden nice şairler, nice ozanlar, nice gazeteciler, nice pehlivanlar ve nice yazarlar- araştırmacılar yetişmiş! Her işte olduğu gibi maalesef onlarda şehrini terk edip Yozgat ve Yozgatlıdan uzakta kalmışlar.Bir çoğu küsmüş Yozgat adını kullanmaktan da imtina etmiş! Onlara yine biz sahipleniyoruz.Bunlar Yozgat’ın değerleriydir diye...
Gittiğimiz bir çok ilde Kültür ve Sanat faaliyetlerini o ilin tanıtımına kullandıklarına şahitlik ediyoruz. Kültürü, sanatını, sanatçısını, yemeğini -aşını,hatta domatesini, biberini, zeytinini, leblebisini öne çıkarıp ilin tanıtımını yapıyorlar ve markalaştırıyorlar! Biz halen neyimizle öne çıkalımı tartışıyoruz.Eskiler sayıyor: şunumuz.. bunumuz meşhurdu diye!...Çok haklılar da Yozgat’ın tarihinde bizim olan ve bizi temsil eden onlarca ürün ve meslek vardı.
Hatay’ da geziyoruz, eskiye dokunmamışlar, tırnakları ile kazıyıp çıkardıkları var. Eski evler, eski binalar ve tarihi mekanlar yoğunca turist çekiyor, döviz bırakıyor, esnafın yüzü gülüyor. Çünkü şehir turist kaynıyor...Altınözü kaymakamının gayret ve çabası bizi düşündürdü: Israrla: Bu zeytin bizim diyor ve onun taşlara yazılmış belge ve bilgilerini sunmaya devam ediyor.Adeta zeytin diyarlarına meydan okuyor!
Zeytin ve zeytinyağı adına düzenledikleri hikaye yarışmasını uluslararası boyuta taşımayı planlıyorlar. Adamlar öyle bir tanıtım videosu hazırlamışlar ki: Hatay’ı -Antakya’yı:” Medeniyetler Şehri!” diye bizlerin beyinlerine kazıdılar! İşte bunun adı tanıtım ve Kültür/ Sanat faaliyetidir...Yollardayız vesselam: Kültür- Sanat adına yapılan güzel faaliyetlere tanık olmak için.. İçtenlikle şu söylemeliyim: Sağlığımız, yaşımız itibariyle bu iş bizden geçti ama: birilerini Yozgat’ta Kültür- Sanat faaliyetlerine şahit çıkması ve Yozgat kültürünü, Yozgat’ın tanıtımını ciddi manada ve profesyonelce yapması gerekiyor. Halkın ve yöneticilerin de desteğini alarak: Şu sitemimi de dile getireyim son cümle olarak nedense bizim onca gayretimizi, onca çabamızı çilemizi birileri hep bloke etmeye çalıştı! Bu sitemi mi de söylemeden geçemeyeceğim.( Bunları yazarken bile halen beynime vuran diz ağrılarım tükenişimin feryadını duyuruyor!)