Tarih 26 Ağustos 2016 Cuma, birkaç yiğit Yozgat sevdalısı Acemi Birliğimizi ve göçe engel olup hatta bu makus talihi geri çevirecek yatırımlar için Cumhurbaşkanımıza hal-i pürmelalimizi arz edelim, Devletimizin en tepesindeki ulul emre derdimizi dökelim, ola ki haberi yoktur, sesimiz kısık Ankara'ya duyulmamıştır diye kavli karar ettik, umudumuz yüreğimizden büyük haydi BİSMİLLAH dedik başladık hazırlığa.
Önce bir kaç güzel adam olurmu olmaz mı derken, "Ben gidiyorum, Allah'ını, Yozgat'ını seven yiğitler haydi beraber gidelim" dedim facebook'tan duyurdum, ilk Metin Özışık varım dedi Ardından Uğur sağlamer, Osman Karaca, Adem Dolgun, Numan & Selim Kılıçarslan, Hakan Bölükbaşı, Ümit Kılınç, Hüseyin Cahit Lekesiz, Bahadır Yılmaz, Zekeriya Gündüz, Ahmet Enes Civan, Ayberk Ozan Tan, Asaf Altınok, İhsan Kılıcaslan, Abdülhadi Koçak, Soyadını hâlâ bilmediğim Fatih, Bahadır Şahin, Ali Berke, kavli karar ettik, Zafer Özışık, Mustafa Koç bizde ne lazımsa karşılarız tüm masraflarınız bizden dediler, o zaman oldu bu iş havalar iyi ve 15 Temmuz sıcağıyla bu iş olur haydi çıkalım yola, yollar adam görsün, memleketine hıyanet edenin ocağı sönsün dedik bir Cuma Namazı sonrası Ya Allah BİSMİLLAH dedik Ankara'ya doğru yola çıktık...
Yola çıkmadan Ak Parti, Milliyetçi Hareket Partisi, Cumhuriyet Halk Partisi,
Sivil Toplum Kuruluşlarına haydin beraber yürüyelim dedik, bir Ethem Sedef varız yol boyu ne gerekirse varız dedi, birde Chp Kırıkkale Irmağa varınca ziyarete geldi, gerisi ölü taklidi yaptı...
İlk Kazım Arslan beyden randevu istedik biz parktan Belediyeye çıkıncaya kadar Belediye Başkanı görüşmekten vazgeçti, sebebi bize karanlık, Ak parti il Başkanı Harun Lekesiz beyle görüştük, "destek olmayacaklarını kendilerinin acemi birliği için canla başla çalıştıklarını, bizim bu işe kalkışmamamızı, şikâyet gibi algılanacağını ama engel olmayacaklarını söyledi"...
Bekir Bozdağ beyin ağzıyla Akdağmadeni belediye başkanının oğlu aradı "gitmeyin vazgeçin Sayın Bakanımızla görüşme ayarlayalım derdinizi şahsen kendisine iletin, giderseniz Bakan beye ayıp olur dostluğumuz keder gelmesin" dedi...
Yusuf Başer hiç muhatap olmadı sanki Yozgat milletvekili değilmişcesine susmayı tercih etti...
Abdülkadir Akgül bey Cumhuriyet meydanında bizzat görüşmemizde "Kafayı acemi birliğine taktınız, gelse nereye kurulacak, memlekette yermi var, işinize bakın bu işler sizin işiniz değil" dedi...
Ertuğrul Soysal zaten malum başka bir ilin milletvekili gibi Yozgat'tan bihaber...
Yanı anlayacağınız Yozgat kimsesiz, Yozgat analık çocuğu, Yozgat göçe mahkûm, Yozgat birileri için sadece seçimlerde vaad edilip kaderine terk edilecek bir öksüzler, yetimler şehri...
Biz karar verdikten sonra; Valiliğe izin için başvurduk Allah'tan ona engel olmadı Bekir bey, Cumhurbaşkanlığına 15.000 imza ile randevu için resmi başvuruda bulunduk, yoldan geçen garibanı, yolda kalmışı, bisikletle yada koşarak gelen her Türkiye Cumhuriyeti vatandaşını kabul eden Sayın Recep Tayyip Erdoğan bey bizim randevu talebimizi nasıl engellendiyse göremedi bile...!!!
Sonrasında Engel olan şahıslar seçim zamanı Yozgat'a geldiklerinde bizzat bana nasıl ve neden engel olduklarını izaha çalıştılar, söylediğim tek şey (siz ne zaman Yozgat'a geldiniz de yemeksiz çaysız ağırlamadan gönderdik, 4 milletvekili çıkardınız Yozgat'tan halbuki Yozgat MHP'nin kalesi değilmiydi, buna rağmen bu teveccühü şahsınıza malettiniz, hata ettiniz, bu millet asla ahde vefasızlığıda nankörlüğüde affetmez) dedim, cevaben senin bilmediğin şeyler var engel olmak zorundaydım sen birlikte yola çıktığın insanların niyetini bilmiyorsun, sen tek başına gelsen farklı olurdu dedi, izaha muhtaç yine bir siyasi cevap, peki bu yürüyüş bittikten sonra aleyhinizde tek bir yazı veya sözümüz oldumu yürüyüş ekibinden dedim, hayır olmadı sen yiğit adamsın dedi, madem ben yiğidim yola birlikte çıktığım kardeşlerimin niyetini nasıl BİLEMEDİM dedim! SUSTU göz göze geldik benim baktığım gözler kaçıverdi...!!!
Elbette yiğitliği beceremeyenler oturup yiğitlerin arkasından dedi kodu yapmaktan geri durmadılar, birlikte konuştukları geri gelip anlatınca hiç mahcup olmadılar.
Burada şunu itiraf etmeliyimki Yozgat halkı korkmuş, sinmiş, kaderine razı olmuş, o meşhur Bozok Yaylasının Yiğit evlatları harp meydanlarından özgürlüğe kavuşunca silahlarıyla birlikte CESARETLERİNİDE toprağa gömmüşler!
Koca Yozgat Ankara'ya 12 kişiyle yürüdük ve Ankara'da toplanan tüm Yozgat'lı 300 kişiydik, Yozgat'tan Ankara'ya kalkan otobüste 7 kişi vardı...!!!
Yozgat'lı dernekler, federasyonlar, Yozgat sevdalıları hepsi bu iş olmasın diye örgütlenmiş hatta Yozgat'lı dernekler federasyonu başkanı ve bir kaç dernek Kayaş'tan bizi geri döndürmeye çalıştı, olağanüstü hal var sizi tutuklarlar diyede cayırtı vermeye çalışıp, kimden izin aldınız, yola çıkarken bizemi sordunuz diye ukalalık etmekten geri kalmadılar...
Bu yürüyüşte Ak partiden açıkça Sebahaddin Nemli, Zekeriya Gündüz, Ertuğrul Bölükbaşı ve Yerköyden Ayhan Çelik destek oldular, muhalefetten Mhp adına o günün il Başkanı Ethem Sedef bey, hadi iktidarı temsil edenler şikâyet edilmekten korktularda, muhalefet partileri ve asıl mağdur olan Yozgat neden, kimden, niçin korktunuz...
Ez cümle GÖÇ VEREN YOZGAT; GÖÇE DEVAM, ta ki Sesli itirazınızı kendi çabanızla duyurmadan bu çile bu çaresizlik bitmeyecek...
Davut Bayram. 26 Ağustos 2019.