“Yozgat; Anadolu’nun en eski yerleşim merkezlerinden biridir. Sorgun “Alişar Höyüğü” nde yapılan kazılar neticesinde 5 bin yılöncesine ait tarihi eserler bulunmuştur.Yozgat Anadolu’da ilk siyasi birliği gerçekleştiren Eti’lerin yerleşim merkezlerinden biri olup Büyüknefes, Dambasan ve Gündoğdu köyleri ile Sorgun ilçesi sınırları içerisindeki Kerkenes Kalesi, Boğazlıyan'a bağlı Çalapverdi ve diğer bazı bölgelerimizde yapılan kazılar neticesinde Etiler’in izine rastlanılmaktadır.Anadolu’da tarih devrinin başlangıcını sağlayan Hitit’lerin sınırları içerisinde en kalabalık yerleşim merkezlerinden birisini teşkil ettiği de ortaya çıkarıyor.Yozgat sınırları içerisindeki Hattuşaş olan Hitit’lerin hakimiyetinden sonra yöre, M.Ö. 1200’lerde Deniz Hakları istilasının ardından Frig’lerin hakimiyetine girmiştir. M.Ö. 7. yüzyıl başlarında Kimmer’lerin saldırısına uğramıştır. M.Ö. 6. yüzyılda Lidya Krallığına bağlanarak, müteakiben Pers’ler, M.Ö. 4. yüzyılda da Makedonya’lılar tarafından ele geçirilmiştir.Anadolu’yu istila eden göçebe Kelt kabilelerinden Galatların yerleştiği Galatya’nın bir parçası olmuştur. Bu nedenle “ Galatların Ata yurdu” olarak da bilinmektedir. M.Ö. 2. yüzyıl başlarında kurulan Galatya Krallığı bir süre Pergamon (Bergama) ve Pontus Krallıklarına bağlı kaldıktan sonra, M.Ö. 85’te Roma’nın korumasına girmiştir.M.S 395’te Roma İmparatorluğu ikiye bölününce Anadolu, Doğu Roma (Bizans)’ın payına düşmüştür. İslam orduları ve Sasani’ler zaman zaman Bizans elindeki bu bölgeye akınlar yapmış oldukları, ancak bölgeyi devamlı olarak elerinde tutamamışlardır.”En eski bir yerleşim yeri olan Yozgat bölgesi ile ilgili geniş bir araştırma yapılmış olup şu bilgilere ulaşılmıştır: Yozgat Bozok Üniversitesi, il genelinde Arkeolojik Yüzey Araştırması projesi kapsamında 294 alanda arkeolojik belgeleme çalışmaları yaparak bu çalışmalar sonucunda 87 yeni yerleşim yeri tespit edilerek Kültür ve Turizm Bakanlığınca tescili gerçekleştirildi.Tarihte birçok medeniyete ev sahipliği yapan ve Anadolu’nun en eski yerleşim alanlarından biri olan Yozgat'ın tarihine ışık tutmak için Yozgat Bozok Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Arkeoloji Bölümü tarafından 2017-2022 yılları arasında Arkeolojik Yüzey Araştırması gerçekleştirilmiştir.Kültür ve Turizm Bakanlığı Kültür Varlıkları Müzeler Genel Müdürlüğü öncülüğünde, Yozgat Bozok Üniversitesinin maddi destekleriyle 5 yılda tamamlanan proje doğrultusunda 294 alanda arkeoloji çalışmaları gerçekleştirilirken bu çalışmalar sonucunda 87 yeni yerleşim yeri tespit edildi. Tespit edilen yerlerin tescili ise Kültür ve Turizm Bakanlığınca yapıldı.Arkeoloji araştırmalarının il genelinin tamamında yapıldığını söyleyen Yozgat Bozok Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Arkeoloji Bölüm Başkanı Doç. Dr. Hacer Sancaktar, “Söz konusu araştırmada 294 alanda arkeolojik belgeleme çalışmaları yapılmış ve bu çalışmalar sonucunda 87 yeni yerleşim tescile önerilmiştir. Araştırma projesinin ana odağını klasik dönemler oluştursa da alanda tespit edilen tüm dönemler ve yerleşim tipleri belgelenmiştir.Beş yıllık çalışma çerçevesinde arkeolojik veriler veren toplam 103 höyükte araştırma yapılmıştır. Höyüklerde tespit edilen seramiklerden kültürel devamlılığın önemli ölçüde takip edilebildiğini görmekteyiz. Beş yıllık çalışmalar kapsamında höyükler dışında yamaç, tepe üstü, kaya önü veya açık alan yerleşimleri şeklinde tanımlanan 151 merkez de tespit edilmiştir.”Tunç Çağı yerleşim yerlerinin oldukça dikkat çektiğini de belirten Sancaktar, “Benzer şekilde Demir Çağı’nda da yaygın bir yerleşim dokusu devam etmektedir. Ancak Helenistik Dönem’e gelindiğinde yerleşim sayısının oldukça düştüğü, Roma Dönemi’nde ise Helenistik Dönem’e göre sayının arttığı fakat kent yerleşimlerinden ziyade köy ve çiftlik yerleşimlerinin ön plana çıktığı anlaşılmıştır” dedi.Yozgat genelinde yaptıkları arkeolojik çalışmanın günümüze kadar en kapsamlı çalışma olduğunu da vurgulayan Sancaktar, “2017 yılında başlatılan ve 5 yıl süren araştırmalar sonucunda elde edilen verilerin bir bölümü sempozyum, webinar, kitap bölümü ve makaleler yoluyla bilim dünyası ile paylaşılmıştır. Tarafımızca gerçekleştirilen söz konusu yüzey araştırmasının sonuçlarına dair bilimsel yayın çalışmaları devam etmektedir. Araştırma doğrultusunda bugüne kadar yapılan ve yapılacak olan yayınlar, Orta Anadolu arkeolojisine önemli katkılar sağlayacaktır” dedi. (