Almanya’ya işçi ailesi birleşimi nedeniyle 1981 yılında gelen,Yozgat Cayıralan’lı Dalsungur Çakır; “Anadilimiz Türkçemiz Avrupa’da kimliğimizdir. Geleceğimiz olan gençlerimize sevdirmek için Müzik eğitimine önem verelim aynı zamanda Müzik ruhumuzun gıdasıdır”dedi ve şöyle devam etti; “Milli kültür sevdasıyla gurbette insanlarımıza moral ve motivasyon kazandırarak okuduğu duygu yüklü türküler ve çaldığı bağlamayla yürekleri hoplatıyor.

Almanya’ya ilk geldiğim 80 Ağustos tarihinde İlk tanıdığım Yozgat ili Çayıralan ilçemizden Hasbi ve Emin Çakır amcalardı. Babamın dostlarıydı. Emin amca şen şakrak biriydi. Hasbi Çakır ise olgun, konuşması ve tavırlarıyla, ağır oturaklı nasihatlarıyla toplum içinde kendini göstermiş ve toplumda saygı görüyordu. Rahmetli babamda Hasbi amcaya çok değer veriyor ve saygı gösteriyordu. Bir gün babam bana, “bu Hasbi amcam bir Kore gazisidir” dedi. Sonra bana Hasbi Çakır amca, bana uzun nasihatları oldu.
Kendis ve kardeşi Emin amcayı, babamı ve ahirete irtihal eden cümle geçmişlerimizi rahmetle anıyorum. Mekanları cennet olsun.
Kore gazisi Hasbi amca sekiz çocuğundan Altıncısı olan Dalsungur Çakır’ı 1981 yılında gurbet kervanına davet ederek iştirak etmesini sağladı. Tanıştık, kucaklaştık Sungur’u bağrımıza bastık. Yeni kurduğumuz Türk milli kültür Cemiyetinde Gençlerimize hemen adapte oldu, hatta o günler gençlere kültürel yönden eğitimçi yönüyle önderlik ederek,faydalı olmaya gayret ettiğini gördükçe çok mutlu olduk. Dalsungur, ilk ve Orta Okulu doğup büyüdüğü Çayıralan ilçesinde okuduktan sonra girdiği imtihan da yatılı eğitimi kazanarak Erzurum ilimizde Meslek lisesini okudu.
Meslek lisesinde müziğe ilgi duymuş aldığı bağlama saz eğitimiyle kültür edebiyatımızın parlayan yıldızı olmaya doğru yürüyordu.
Kültür şölenlerimizde bağlamasıyla salonları inletiyor, söz ve sedasıyla ruhlarımızı okşuyordu. Çok efendi yüzünden tebessümü eksik değildi. Kaldığımız şehirde Sungur’u tutamadık. Almanya’nın en büyük Türk nüfusununda yoğun olduğu Köln şehrine göç etti. Orada Fort fabrikasında işe başladı. Evlendi iki erkek birde kız evlatları dünya’ya geldi. Kızı makina mühendisi, oğulları meslek eğitimlerini almışlar her biri iş yerlerinde iyi birer konumda olduklarını duymak görmek bizi sevindi.
Dal Sungur Çakır’la sohbetimiz devam ediyor, baba dostumuzun oğlu, arkadaşım,gönüldaşım,şöyle devam ediyor, ”Köln şehrine geldikten sonra, Türk danış diye bilinen Arbeiterwolfahrt’ta müzik korosu oluşturduk, uzun yıllar burda çalıştık. Müzik benim ruhumun gıdasıdır, dilimiz ana lisanımız Türkçeyi ancak böyle diri tutarız. Müzik diye geçiştirmeyelim. Derneklerimiz eğitim proğramlarına müzik derslerini mutlaka almalılar” diyerek tecrübelerini aktaran Sungur Çakır kardeşime sağlıklı bir ömür dilerken milli kültürümüze verdiği katkı ve destekden dolayı teşekkür ediyorum.
Almanya’ya ilk geldiği yıllarda yazdığı bir şiirini bize okudu, bende okuyucumuzun okuması için paylaşıyorum.


Hasret şiiri

Ömrümden bir gün daha kaydı
Ben yine gurbet elde yalınız
Bilseniz nereler aklıma düştü
Nereler derken taa bizim oralar.
Doğduğum yöreler aklıma düştü.

Bilseniz ne kadar özledim Cayıralan'ı
Pınarları, yaylaları aklıma düştü
Bey pınarı, Hacet pınarı, Alım Pınarı
Gözüm kapalı Hayâl ederken
Şeref yaylası sektir aklıma düştü

Nur Camisinden yola koyulup
Kaynar Pınarın da bir soluklanıp
Hüyük boğazından şöyle fırlanıp
Çetin çardağını sol yana alıp
Gök yolda bir mola aklıma düştü.

Dere boyu yola revan olurken
Sağda seki sol da erik deresini
İleride saadettin'in Elmalığının
Elma çiçeği kekik kokusu derken
Selman Üstünerim pınarı aklıma düştü.
Dalsungur Çakır

Almanya ya ilk gelenlerimizden Kore Gazisi Hasbi Çakır