Yaklaşık 25 yıldır bu şehirde kültür edebiyat adına faaliyet gösteriyor Yozgatlı şair, yazar aşık ozan ve sanatçıyı korumaya kollamaya teşvik etmeye gayret sarfediyoruz ! Kimseyi ayırt etmeden, kimseye bühtan duymadan ve ayrım yapmadan; kucaklamaya, teşvik ve destekte bulunmaya çalışıyoruz. Hiç usanmadan, bıkmadan aferin beklemeden ve hiç bir olumsuzluğu kafamıza takmadan?..Israrcı ve sabır yükünü yüklenmiş olarak...
Şüphesiz ki bu ülkenin her şairi yazarı, aşığı ozanı bizim değerimiz kıymetimizdir. Ancak biz kendi şehrimizden sorumluyuz. Onlara sahip çıkmayı da bir vatanseverlik görevi olarak addediyoruz! Ustası çırağı, tanınmışı tanınmamışı, herkesi görüp gözetmek ve teşvik etmek bizim görevimizdir. İnanıyoruz ki: onların içinden geleceğin yazarları sanatçıları ve edebiyatçıları çıkacaktır. Adam sende demiyoruz, boş ver (O beş para etmez anlayışını ayaklarımızın altına almışız biz...) Bir umutla gayret eder çaba sarfederiz. Kimin ne dediği ne söylediği de umurumuzda değil!
Gittiğimiz ve gördüğümüz illerde o bölgenin şair yazar ve ozanına belediye başkanı, valisi kaymakamı ve iş adamları destek veriyor eserlerini alıyor, hatta yayımlatıyor ve adeta kucak açıyorlar. Bunlara bizzat şahit oluyor onları gıpta ile takip ediyoruz!
Ancak ayni anlayışı, ayni desteği ve teşviği kendi şehrimizde göremediğimizi söyleyebilirim. Bizden ne bekleniyor bilmiyoruz?’Valimiz de, belediye başkanlarımız da, iş adamlarımız ve zenginlerimizde kültür ve sanata sıcak bakmıyor destek sağlamıyorlar maalesef ! Bu bir sitem değil bu bir gerçek. Renkli renkli reklam afişlerini görüyor üzülüyoruz. Aynı anlayışı şair ve yazarların eserlerine de göstermemiz gerekmez mi; Çok mu şey istiyoruz sizlerden ?
Şiir kitaplarını kastetmiyorum onlar kişiye özel ama yöre ile ilgili eserler, ilimizle ilgili araştırma eserleri de sahipsiz kalıyor(Tabiri caizse elimizde kalıyor). Ünlü tanınmış yazar mı arıyoruz, yoksa kendimize yakın birilerini mi arıyoruz bilmem ama yazarlarımıza araştırmacılarımıza saygı göstermiyoruz, destek vermiyoruz!
Her şehirde okur yazar buluşması ve kitap festivalleri- şölenleri imza günleri yapılıyor ve öncelik kendi yazarlarına sanatçılarına veriliyor. Biz de bir hastalık var kendi değerlerimizi elinizin tersiyle itiyoruz Ankara dan İstanbul dan yazar sanatçı ithal edip getirmenin sevdasına düşüyoruz. Bu kendi insanına yapılan en büyük saygısızlıktır. Böyle yaparsanız kendi yazarınızı şairimizi ozanınızı küstürür köreltirsiniz bunun adı da değerlerinize ve kültüre saygısızlıktır. Hani ne derler kimin malını kimden esirgiyorsun?..
Kendi şehrimizde düzenlediğimiz etkinliklere bile - lütfen- kendi değerlerimizi davet edemiyoruz yazıklar olsun böyle bir anlayışa?... Geçmişimizle öğünürken geleceğimizi kararttığımızın farkında değiliz. Benim paramla benim desteğimle oralarda olacaksın ve benim değerlerime sahip çıkmayacaksın: Buna ne denir? Varın Siz söyleyin Allah aşkına !..
Bir de bağnaz ve fitne takımı var geleni şikayet eder gideni, amacı hizmet değil fitneciliktir. Kendinden başkasını görmez ve kendi dışındaki değerlere hor bakar! Bunlar zaten beş para etmeyecek silik bencil insanlardır, onları dile getirmeye bile gerek yok. Kardeşini , vatandaşını kendi değerlerini kucaklamayan bencil ve çıkarcı zatlardan bizim zaten bir beklentimiz yok !
Sözün özü şu: Makamlar geçici, koltuklar gidici ve imkanlar geçicidir; insanınıza değer vermezseniz sizde küçülür unutulur gidersiniz. Ama onları - yazar ve edebiyatçıların- değerleri eserleri yapıtları her geçen gün altın gibi kıymet bulmaya devam edecektir. Ülkenin tanıdığı değer verdiği sahip çıktığı insanları görmez görmemezlikten gelirseniz siz de unutulur silinir hatta yok olur gidersini. Kendi insanına sahip çıkmayan insanların kıymeti Harbiye’si değeri de olmaz kimse kusura bakmasın da...