Belki de her yaz döneminde konuştuğumuz rutin konulardan daha doğrusu sorunlardan bir tanesi turizm.
Bu şehre neden turist gelmez, getirilmez?
Yanıtı tek başına kamu kurumunda mı?
Ya da özel sektör temsilcileri, tur şirketleri, rehberleri ya da basın sektörü.
Sosyal medyada dün bir haber vardı, doğruluğunu teyit edemedim ama bir turist kafilesinin Yozgat’ta konakladığı, Çamlık başta olmak üzere pek çok güzelliği ziyaret edip, buradan Sivas, Tokat güzergahına gittiği yazıyordu.
Yerli ya da yabancı turist, Yozgat’a geliyorsa, şehri geziyor, tanıyorsa mutlaka ama mutlaka her şeyden önce tanıtıyordur da.
Uzaktan baktıkları Yozgat’ı yakından tanıma fırsatı bulan insanlar aslında şehrimiz adına yazılan binlerce haber, makale, çekilen film ve görüntüden daha etkili bir görev üstleniyorlar.
Yıllardır basın sektöründe olan bir Yozgatlı olarak itiraf edeyim, yaptığımız yüzlerce habere rağmen Sarıkaya Roma Hamamı’nı dahi Türkiye’de duyurmaya gücümüz yetmedi!
Hala ülkemizde ‘Yozgat neresi’ sorusunu espri ile karışık suratımıza bir tokat misali çarpıyor.
Ve ne acıdır ki en basit olumsuz bir olay sonrası anında ‘suçlu’ damgası yiyen bir şehir hüviyetine bürünüyoruz.
O lekeyi temizlemek yıllarımızı alıyor, biri bitmeden diğer yafta geliyor üstüne.
Geçmişte Yozgat’ta yaşayan atalarımızla kaderimiz arasında bu anlamda hiçbir fark yok!
Ne acı değil mi?
Çocuklarımızın da aynı kaderi yaşayacak olması, böyle bir ihtimali düşünmek dahi tüylerimi diken diken ediyor, uykularımı kaçırıyor, kaygılarımı artıyor!
Mesleğe başladığım ilk gün ‘hiç olmazsa evlatlarımız bizim yaşadıklarımızla yüzleşmesin diye gayret edelim’ çağrısında bulundum, bulunmaya da devam ediyorum.
Yozgat’ın tanıtmak, dış dünyaya açmak en başında yerli ve yabancı turist ile gerçekleşiyor.
Turist neden Yozgat’a gelmez sorusuna bir yanıt hemen yanı başımızdaki şehirden Nevşehir’den örnek verelim.
Geçtiğimiz yıl bu bölgede bir hemşerimizin daveti üzerinde katıldığımız programda Yozgat’a neden turist gelmez hakikatini daha net sorgulama imkanımız oldu.
Ve buradaki turizm acentelerinin temsilcileri ile özellikle bu konu üzerine konuştuk.
Ne gariptir ki rehberlerin Yozgat’ı tercih etmeleri noktasında bugüne kadar topyekun bir çalışma yapılmadığını gördük.
Bir acente temsilcisi ‘ilçedeki bir tuvalet, bir lavabonun dahi turistin o bölgeyi tercih etmesinde etkendir’ yorumu yaptı.
Turistin gezip göreceği yerden öte onların ihtiyaçlarını karşılayacağı en basit alanlardan başlayarak örnek verdi.
Yozgat İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü de aynı yıl acente temsilcilerini Yozgat ve Sorgun’da ağırlamıştı.
Bu bir adım mıdır adımdır, ama yetmeyen bir adımdır.
Onun tamamlayacak pek çok etken sıralayabilirim.
Bugün için şunu söylemek istiyorum, havaların ısındığı turizm sektörünün canlanmaya başladığı bu günlerde acenteleri Yozgat’a çekmek adına topyekun seferberlik ilan edilmeli.
Bunun başlangıç noktası neresidir bilemiyorum ama şunu biliyorum ki yol boyundaki bir işletmenin dahi bu süreçte vebali ve sorumluluğu var.