Yozgat ‘ta iki büyük hastanemiz var, malum birisi Şehir Hastanesi, diğeri de Üniversite hastanemiz. Ayrıca ilçelerde de Devlet Hastaneleri var, Sağlık ocaklarımız var. Askında ciddi bir sağlık ağımız mevcut. Ancak Pandemi dönemi ile başlayan ve halen devam eden bir hasta kabul sıkıntısı var. Poliklinikler dolup dolup taşıyor. Hasta sayısı mı arttı, yoksa Hastane- doktur sıkıntısı mı var çözebilmiş değiliz?
Bugünlerde her iki hastanemize gidenlerde muayene olamadan geri dönüyor, çünkü sıra bulunmuyor, bölüm kapalı doktur sırası doldu deniyor. Ne kadar ısrar ederseniz edin, acil hastamız var deseniz de, açıdan duramıyorum, uzaktan geldim deseniz de Sıra yok muayene olamazsınız diye hastalar geri çevriliyor!
Bunların çoğunu gördüm ilçelerden geldim diyen var, erken geldim diyen var ama dertlerini anlatıp muayene olma şansını bulamıyorlar. Sanırım doktorlar belli sayıda hasta kabul edip gerisini istemiyorlar. Dolayısı ile müracaattaki memur ile tartışmanın anlamı yok çünkü onların da yapacağı bir şey yok!...
Acil kabullerde: Biz acil hastalara bakıyoruz diye geri çeviriyor! Böyle bir sıkıntı var Yozgat’ta... Deyebilirim ki hastaneye gelenlerin yüzde 60- yüzde 70’i sıra olmadığından dolayı geri dönmek zorunda kalıyor! Ayrıca acilde raporlular için ilaç yazdırma durumu da mümkün olmuyor. Bu konu tartışmalara hatta ağız talaşına ve hasta yakınları ile doktorların münakaşasına yol açıyor !.. Bir kısım insanlar (ihtimal yakınlık ya da tanıdık sebebiyle) hem muayene hem de rapor almada zorlanmadan rapor alırken bazı hastalar ne kadar derdini anlatsa da hem muayene de hem rapor almada oldukça zorluk çekiyorlar. Bu durumun ciddi bir şekilde değerlendirilip takibi gerekir.
Sağlık Müdürlüğümüzü, Hastane Müdür ve baştabiblerini bu konuları araştırma ve incelemeye davet ediyoruz. Doktur sayısı mı artırılır, hasta kabul sayısı mı artırılır onu bilemem. Bildiğim bir şey var insan sağlığı hafife alınmamalı, insana hizmet kutsal kabul edilmeli. Bu iş sevgi ve gönül işi hem iş yapacaksınız hem de sevap kazanacaksınız ! İşin özü bu...
Bir konuyu daha arz edelim!... Allah imkan vermiş doktur olmuşsunuz, devlet size bir kutsal görev emanet etmiş işinizi en güzel ve en kaliteli şekilde yapmak zorundasınız. İnsana hizmet kutsal değil mi?
Bizzat kendimin de şahit olduğu bir durum bu: Çoğu doktor Arkadaşımız sizi dinliyor elini bile vurmuyor, isterse bi kan idrar tahlili istiyor, yazarsa üç beş ilaç: sonuç ciddi bir muayene ve araştırma yok!.., Özeti bu... Bazen biz kobay, ilaç deneme tahtası gibi kullanılıyoruz!..
Şimdilerde bi moda daha çıktı; doktorların üzerine fazlaca gitmeyin yurt dışına gidiyorlarmış dedi kodusu! Böyle düşünen varsa yolu açık olsun. Bizim onurlu vatansever dostlarımız bize yeter... Son olarak şunu söyleyelim; insan da, insan sağlığı da kutsaldır ve bize Allah’ın emanetidir. İşimizi sağlam doğru ve adil yaparak hem insanları mutlu eder hem de Yüce Allah’ın takdirini kazanmış oluruz gerisi boş vesselam!..(Kimisi bulamaz kimisi kıymetini bilemeyiz sözü herkes için ne kadar önemlidir!..) İnsana hizmeti kutsal bilenlere ve insana insanca yaklaşıp vazifenin hakkını verenlere selam olsun!..