Birleşmiş Milletler (BM) Azınlık Sorunları Forumu 15. Oturumu 1-2 Aralık 2022 tarihlerinde İsviçre’nin Cenevre şehrinde düzenlendi. “BM Ulusal ya da Etnik, Dinsel ve Dinsel Azınlıklara Mensup Kişilerin Hakları Bildirgesi’nin 30. Yılı” temalı Forum’a Batı Trakya Türk toplumunu temsilen Avrupa Batı Trakya Türk Federasyonu (ABTTF) Uluslararası İlişkiler Direktörü Melek Kırmacı Arık ve Batı Trakya Azınlığı Yüksek Tahsilliler Derneği’nden (BTAYTD) İnsan Hakları Uzmanı Kerem Abdurahimoğlu katıldı.

BM Ulusal ya da Etnik, Dinsel ve Dinsel Azınlıklara Mensup Kişilerin Hakları Bildirgesi’nin normatif çerçevesinin ele alındığı Forum’un iki gün boyunca gerçekleştirilen oturumlarında azınlık hakları savunucularının bildirinin uygulanmasındaki rolü tartışıldı, bildirinin uygulanmasında retorik ile uygulama arasındaki boşluğun giderilmesi için yapılması gerekenler değerlendirildi.

Forumun ikinci gününde konuşma yapan ABTTF, Batı Trakya Türk toplumunun 1923 Lozan Antlaşması ile eğitim ve din alanında özerk kılındığını ancak bu özerk yapının 1967 sonrası dönemde yasa ve genelgelerle tahrip edildiğini aktardı. Yunanistan’ın etnik Türk kimliğini tanımayarak Trakya’da “Müslüman azınlık” tanımını kullandığını belirten ABTTF, Yunanistan Başbakanı Kiryakos Miçotakis’in 24 Kasım 2022’de Rodop ilindeki Türk ilkokullarından gelen öğrenciler ile yaptığı görüşmede Lozan Antlaşması’ndan bu yana Türk ilkokullarında Türkçe ve Yunanca olmak üzere iki dilli eğitim verilmesine karşın bu okullarda verilen eğitim dilinin Türkçe olduğunu dahi söylemediği örneğini verdi. Yunanistan’ın isminde “Türk” kelimesi geçen dernekleri kapattığını belirten ABTTF, Batı Trakya Türk toplumunun örgütlenme özgürlüğünün ihlal edilmesi ile ilgili Bekir Usta ve Diğerleri dava grubu olarak bilinen davalarda Yunanistan’ın Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin (AİHM) kararlarını 14 yılı aşkın süredir uygulanmadığını söyledi.

Batı Trakya Türk toplumunun yanı sıra Yunanistan’da Rodos ve İstanköy’de yaşayan Türk toplumunun Lozan Antlaşması’nın imzalandığı sırada Onikiadaların Yunanistan’a ait olmaması nedeniyle azınlık olarak tanımlanmadığını ve azınlık haklarından mahrum bırakıldığını aktaran ABTTF, Rodos ve İstanköy’deki Türk toplumunun adaların Yunanistan’a verilmesinin ardından sahip oldukları anadilde eğitim hakkı ile dini liderlerini seçme hakkının zaman içerisinde ellerinden alındığını belirtti.

BTAYTD, Batı Trakya Türk toplumunun kendi okullarını kurma ve yönetme hakkına sahip olduğunu ancak bu hakkın ihlal edildiğini belirterek eğitimde okulların yönetiminde encümenlerin sahip oldukları hakların ellerinden alınmasını bu duruma örnek olarak gösterdi. Dini alanda Batı Trakya Türk toplumunun dini liderleri olan müftüleri seçme hakkının ellerinden alındığını belirten BTAYTD, toplumun seçtiği müftüleri tanımayıp devlet eliyle atama yoluyla müftü belirlediğini söyledi. Rodos ve İstanköy’de Türk toplumunun da Yunanistan tarafından azınlık olarak tanınmadığını belirten BTAYTD, adalardaki Türklere anadilde eğitim ve dini liderleri seçme hakkı verilmediğini kaydetti. Bölgedeki sivil toplum temsilcilerinin azınlık haklarını savunmak amacıyla katıldıkları uluslararası toplantılar sonrasında medyada hedef gösterildiğini söyleyen BTAYTD, sivil toplum temsilcilerinin cezai ve mali soruşturmalara maruz bırakıldıklarını belirtti.

Yanıt hakkını kullanan Yunanistan, “Trakya’daki azınlık” ifadesi ile Batı Trakya Türk toplumuna ilişkin yükümlülüklerini yerine getirdiğini iddia etti.