Avrupa Batı Trakya Türk Federasyonu (ABTTF) Başkanı Halit Habip Oğlu,“Vatandaşı olduğumuz Yunanistanın anavatanımız Türkiyeden Rum Ortodoks azınlıkla ilgili talep ve beklentileri olması doğal. Öte yandan ülkemizin kendi sorumluluğunda olan toplumumuzun sorunlarına da samimiyetle yaklaşması, haklarını gözetmesini bekliyoruz. Ülkemiz ancak o zaman azınlıkların haklarının korunmasının kendisi için önemli bir konu olduğu hususunda inandırıcı olur.”
Ülkemiz Yunanistan Eğitim, Din İşleri ve Spor Bakanlığı Din İşleri Genel Sekreteri Yorgos Kalancis, Batı Trakya Türk toplumuna ait İskeçe Azınlık Ortaokulu ve Lisesi hakkında açıklamalarda bulundu.
İskeçe Azınlık Ortaokulu ve Lisesi Encümen Heyeti’nin Cumhurbaşkanı ve Başbakan’a okulun bina meselesiyle ilgili olarak açık bir mektup gönderdiğini belirten Kalancis, Yunanistan’ın demokratik bir ülke olduğunu, yasalar çiğnenmediği sürece protestonun bir sınır tanımadığını kaydetti. Kalancis, azınlıkların haklarının güvence altına alınmasının Yunanistan için çok önemli bir konu olduğunu not ederek, İstanbul’daki Yunan azınlığın (Batı) Trakya’daki gelişen Müslüman azınlığa kıyasla yıllar içerisinde eridiğini ileri sürdü.
Konuyla ilgili olarak Avrupa Batı Trakya Türk Federasyonu (ABTTF) Başkanı Halit Habip Oğlu, “Din İşleri Genel Sekreteri Yorgos Kalancis, Lozan Antlaşması’nın hükümlerini çarpıtarak yine gerçek dışı iddialarda bulunmayı sürdürüyor. Kendisinin de bildiği üzere Lozan Antlaşması’nda anavatanımız Türkiye’deki azınlıklar için ‘gayri müslim’ azınlıklar ifadesi kullanılıyor, Yunan azınlık denmiyor. Kalancis, sürekli olarak İstanbul, Gökçeada ve Bozcaada’daki Rum Ortodoks azınlığın nüfusunu Batı Trakya Türk toplumunun nüfusu ile kıyaslıyor. O zaman kendisine şunu hatırlatmak isterim: Gökçeada’da yalnızca 5 çocukla açılan Rum Ortodoks azınlığa ait anaokulu ve ilkokulda bugün 21 çocuk okuyor, İstanbul’da Rum Ortodoks azınlığa ait özel anaokulları on yıllardır faaliyet gösteriyor. Buna karşın Rodop’ta nüfusun yüzde 55’ini, İskeçe’de 45’ini, Meriç’te ise 10’unu oluşturmamıza rağmen Batı Trakya’da iki dilli Türk azınlık anaokulları kurulmasına yetkili makamlarca izin verilmiyor. Lozan Antlaşması’na göre eğitim özerkliğine sahip olmamıza rağmen özerk statüdeki ilkokullarımız ekonomik nedenler ve öğrenci azlığı bahanesiyle her yıl teker teker kapatılıyor. 2008’de Batı Trakya’da 188 Türk ilkokulu varken bu sayı 2023’te 90’a düşmüş durumda. Talebimiz açık ve net: 1974’e kadar uygulanan eğitim özerkliğimizin derhal iadesini istiyoruz. Ülkemizin anavatanımızdan Rum Ortodoks azınlıkla ilgili talep ve beklentileri olması doğal. Öte yandan ülkemizin kendi sorumluluğunda olan toplumumuzun sorunlarına da samimiyetle yaklaşması, haklarını gözetmesini bekliyoruz. Ülkemiz ancak o zaman azınlıkların haklarının korunmasının kendisi için önemli bir konu olduğu hususunda inandırıcı olur.” dedi.