Öncelikle şunu ifade edelim ki: devletin sağlam kalesi olan aile yuvasının bozulmasına asla izin verilmemelidir. Bunun için de iyi bir aile eğitimi şarttır. Genç nesillere aile ve aile sorumluluğu verilmelidir.
Eğitimin amacı: Kişiyi hayata hazırlamak, ailesine ve topluma faydalı bir insan olarak yetişmesini sağlamaktır. Bu konuda yetersiz ve geç kaldığımızı ifade etmek gerekir. Genç neslimize aile eğitimini ve aile sorumluluğunu veremiyoruz; çünkü aile eğitiminde ciddi eksiklerimiz var. Onun içindir ki: bugün boşanmalar artıyor yuvalar yıkılıyor.
Aileler boşandıktan sonra çocuklar perim perişan oluyor. Kadına şiddet, kadın- erkek cinayetleri ve yuvaların dağılması çok ciddi sorunlarımız arasındadır. Belki de günümüzün en önemli konularından birisi budur; yuvaların dağılması ailelerin huzursuzluğu ! Sağlam kalelerimizin bir birer yıkılıyor olması... Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığının görevi ailenin korunması ve desteklenmesidir. O halde ailenin korunması için, eğitim de dahil her türlü imkanın seferber edilmesi gerekir !..
Aile yuvası onurlu kutsal ve mahrem bir yuvadır. Bu kutsal yuvanın içinde cereyan eden olaylarda mahrem ve gizli kalması gereken olaylardır. Aile mahrumiyeti Yüce Allah’ın korumamızı emrettiği emanetlerdendir. Aile yuvası sevgi sadakat ve fedakarlıkla korunur. Ahlaki değerler, namus, haysiyet, şeref ve şahsiyetle değer kazanır. Eşlerin bir birine sadakati oldukça önemlidir.
Yuva kurmak ve o yuvaya sahip çıkmak aile fertlerinin temel görevidir. Bizleri Yaratan Yüce Allah’ın buyruğu; anne- babanın birbirine emaneti, ailenin birbirine sabır ve sadakatidir. Özellikle şunu ifade etmek isterim ki; hem kadın için, hem de erkek için yuvanın korunması ve mahremiyeti konusunda aile bireylerinin eğitilmiş olmaları gerekiyor. Bu hem insani, hem ahlaki hem de dini ve milli bir sorumluluktur. Türk Milletinin sağlam bir aile yapısı vardı; maalesef bu yapıyı birileri bilerek ve isteyerek bozmaya çalışıyor. Buna müsaade edilmemelidir ...
TV dizileri ve filmler aile düzenin korunması için olağan çaba gösterilmeli; aile yuvasına ters düşen film ve dizilere izin verilemez. Özellikle ahlaksız diziler, ihanet- ve aldatma içeren filmler sansürden geçmeli ve yayınlanmasına engel olunmalı; aile düzenini korumak amaçlı diziler ve filmler teşvik edilmelidir.
Son dönemlerde aile içi kavgaları ve ihaneti ekrana taşıyıp kavga ve gürültüden medet uman yayınlar yaygınlaştı. Kavga ve gürültüden prim yapan izlenme rekoru kırma peşinde olan, Reyting sevdalılarına ses çıkarmamak aile içi kavgaları körükler ve aile diye bir şey kalmaz. Bunun adı yayıncılık değil rezalettir. “Kötüden” topluma örnek olmaz!.. Ahlaksızlığı deşifre ederek ahlak dersi veremezsiniz!
Bizi yoktan var eden Allah’ü Teala aile gerçeğini Kur’anı Kerimin de bize şu şekilde belirtiyor: “Kendileri ile huzur bulasınız diye sizin için türünüzden eşler yaratması ve aranızda bir sevgi ve merhamet var etmesi de onun (Allah’ın varlığının ve kudretinin) delillerindendir. Şüphesiz bunda düşünen bir toplum için elbette ibretler vardır.” (Rum Süresi-Ayet 21)
Ailede eşler birbirine sevgi ve rahmet pınarı olmalıdır. Ailede eşler saygı ve sevgiyle huzura kavuşurlar. Çocuklar da bu huzurlu yuvada dünyayı tanırlar ve hep beraber karşılıklı sevgi-rahmet ortamında şahsiyet kazanırlar. Eşler birbirine; çocuklar da anne ve babaya Yüce Allah’ın bir emanetidir. O emanete ihanet etmek sorumluluk vebal getirir. Devletin sağlam kalesi olan bu yuvayı korumak hepimiz için milli ve manevi bir görevdir.