Ebû Ubeyde;“Sebat yurdundan sabır yurdundan, Allah’ın takdirine rıza gösteren yurttan size sesleniyorum.”


Filistin Gazze kan ağlıyor. Cellat olan İsrail terör devleti yetimleri, kadınları çocukları kısacası bütün canlıları yok etmeye katletmeye dünyanın gözüne bakarak devam ediyor. Orantısız güç kullanıyor. Yaklaşık iki aydır havadan karadan saldırılarına devam ediyor. Binlerce Müslüman kardeşlerimizin kanına girdi. Yetmedi içmeye devam ediyor.
Buna karşılık ülkelerini savunan Gazze’nin evlatları son damla kana kadar ülkelerini savunmaya devam edeceklerini inançlı bir kararla savunuyorlar. Gazze’nin savunucu ordusunun sözcü komutanı  Ebu Ubeyde yaptığı son konuşmasında veda eder gibi bir açıklama yaptı. Komutan Ebû Ubeyde;
"Muhterem kardeşlerim size izzet ve şeref yurdundan, Gazze’den sesleniyorum.


Sebat yurdundan, sabır yurdundan, Allah’ın takdirine rıza gösteren yurttan size sesleniyorum.


Bu mesajları siz Müslüman kardeşlerimize gönderiyoruz, belki de kısa bir zaman sonra sizinle birlikte bir daha olamayacağız. 


Allah’tan dileğimiz bu konuşacağımız şeyleri bizim lehimizde bir delil olarak amel defterimizde saklasın, aleyhimize bir delil olmasın.


Birinci mesajımız: 
Müslüman kardeşlerimize deriz ki; Hepimiz Muvahhid Müslüman kimseleriz. Allah’ımızın hakkımızda takdir buyurduğu şeylere razıyız, asla ümitsiz değiliz, asla o’nun takdirine itiraz etmeyiz.


Zaferin kısa zamanda ve çabuk bir şekilde gerçekleşeceğine inanıyoruz. Allah Teala’nın bunu hakkımızda takdir edeceğine dair hüsn-ü zanna sahibiz. 


Allah Teâlâ şöyle buyurmaktadır: “Sizden öncekilerin başına gelenlerin benzeri başınıza gelmeden cennete gireceğinizi mi zannediyorsunuz? Onlar büyük sıkıntılara maruz kaldılar, sarsıldılar.” Evet biz de şu an büyük bir sarsıntıdan geçiyoruz. Ayet-i kerimenin devamında: “(Bu durum karşısında) Allah’ın elçisi: zafer ne zaman diye diyecek… İyi bilin ki Allah’ın zaferi pek yakındır.” Evet biz de büyük sıkıntılara maruz kaldık, sarsıldık. Kalplerimize ve canlarımıza dokunan bir sarsıntıdan geçtik, ancak Rabbimizin rahmetinden hiçbir zaman ümidimizi kesmedik, kesmeyeceğiz. Allah Teala Kur’an’ında: ‘Allah’tan ümidinizi kesmeyin’ buyuruyor. Biz de Allah’ın rahmetinden ümidimizi kesmiyoruz. Rabbimizin kendi katına aldığı kardeşlerimizi şehitler olarak görüyoruz. Kalanları da büyük bir zaferin beklediğini düşünüyoruz. Bu Allah’a zor gelen bir şey değildir. 


İkinci mesajım: 
Ey beni dinleyen Müslüman kardeşim: Bana sadece duayla bile olsa yardımcı olabilirsin. Dua Müminin silahıdır. Sakın duayı küçümsemeyelim. Eğer sen bana büyük bir yardımda bulunamıyorsan bana edeceğin duayla Allah katında beraat edeceksin. Evet sizden isteğimiz dua edin bize. Çoluk çocuğunuzla toplanıp bize toplu dua edin. Secdelerinizde bize dua edin, sadaka verin, bize dua edin. 


Bizim duaya çok ihtiyacımız var. Peygamber Efendimiz sallallahu aleyhi ve sellem bir sıkıntıya maruz kaldıklarında ellerini açıp dua ederlerdi. Israrla dua edip, duasının kabul edileceğine ve tahakkuk edeceğine inanırdı.


Üçüncü mesajım: 
Ey bu mesajımı dinleyen kardeşlerim:


Bu mesajımızı dünyanın her bir köşesine ulaştırmaya çalışın. Zira hala ümmetin içerisinde uykuda olanlar var. Zaferin, kurtuluşun gökten ebabil kuşlarının yardımıyla geleceğine inanıyorlar. Ama ebabil kuşları gelse belki de önce bizi ve sizi taşlayacaklar. 


Gazze’de olup bitenleri her tarafa duyurun. Haberlerimizi dünyanın dört bir yanına duyurun. Çocuklarımızın içine düştüğü ızdırabı aktarın. Gazze’nin her tarafı enkaz yığını haline geldi. Güvenilir hiçbir noktası kalmadı. Binalar, koca koca siteler, içinde oturanların üzerine devrildi. 


En ufak bir uyarı yapmadan, ani baskınlarla vahşice yapıldı bunlar. Arkadaşlarımızdan, ailelerimizden tamamen, bütün aile fertleriyle dünyadan silinen, nüfus kütüğü silinenler oldu. Ailenin birinde yüz şehit, bir diğerinde elli şehit, diğerinde kırk şehit. Hayatta kalanları da ecellerini bekliyor burada.


Bunları size niçin söylüyoruz? Kıyamet gününde sizin için bir mazeret teşkil etsin diye söylüyoruz. Zira Allah’ın huzurunda size Gazze’deki Müslümanlar için ne yaptınız diye sorulduğunda en azından bu bahsettiğim şeyleri yaptığınızı söyleyerek kendi beraatinizi sağlamış olacaksınız. Dua sizden herhangi bir külfet istemiyor. Dua sizden herhangi bir tekellüfte bulunmanızı istemiyor. Bunu esirgemeyin lütfen Gazzeli kardeşlerinize. 


Caddelere meydanlara çıkıp, insanlara karşı bu zulmü haykırmanız sizden büyük bir gayret istememektedir. En azından gafil olan kardeşlerimizi bu şekilde uyarmış, onlara bu durumu hatırlatmış olursunuz. Allah’ın karşısında kıyamet gününde inşaallah bu eylemlerinizle mazur görülürsünüz. 


Allah’a yemin olsun ki bu sıkıntılar, bu darlıklar bir ferahlığa vesile olacak. Bir mutlu sonla noktalanacak. Bu musibetlerden sonra mutlaka ihsanlar olacak. Bu karanlıkların ardından sadık bir fecir, aydınlık bir gün doğacak inşaallah! Allah Teâlâ bir zaman sonra olsa bile kullarına zafer bahşedeceğini vad ediyor. 


Allah’a yemin olsun ki bu Gazze olaylarında en iyilerimiz, en masumlarımız vefat etti. Ailenin en iyileri Allah katına davet edilmekte. Allah onları adeta özellikle seçmekte, kendi katında mükafatlandırmak üzere davet etmekte.


Daha fazla vaktinizi almak istemiyorum. Allah için hepinizi seviyorum. Mesajlarımızı diğer kardeşlerimize iletin, sesimizi onlara duyurun. Sosyal medya sınırından çıkıp olayı daha da aktif hale getirin. Dua birbirimize karşı vasiyetimizdir.


Ya Rabbi bize vaadetiğin zaferi bekliyoruz senden. Bize vaadettiğin zaferi nasib et bize. Allah’ım sabır yağdır üzerimize, sebat ver kalplerimize. 


Bize, bizim hakkımızdaki en güzel sonucu yaz. Ve bizi muttaki kulların arasına ilhak eyle. 


Peygamberler, salihler, şehitler taifesine ilhak eyle." Amin amin ya rab

Zalim İsrail
Kadını,çocuğu katlettin cani
Sapık ideolojin uğruna telaşın
Mazlumun ahı sorulur vallahi
Hesap vereceksin zalim İsrail.


Nedir sendeki kin ve düşmanlık
Garib gurebanın evlerini yaktın yıktın 
Senelerdir müslüman kanı içtin
Kanımızda boğulacaksın İsrail.


İsrail yaptığın yanına kalmaz
Allah'ın verdiği canı kul almaz
Katiller dünya’da huzur bulmaz
Mazlumun ahı sorulur bil İsrail.


Mübarek günde saldırdın mağbetlere
Müslümanlar kardeşidir, bu biline
Unutma Israil, bu hesap kalmaz yerde
Hesap vereceksin bir gün zalim İsrail


Tariher yazılır şeref ve şanla
Bu hesap sorulacak unutma
Utanma yok saldırıyorsun kadına 
Zaman döner hesap vereceksin İsrail


Anne kucağında küçük bebekler
Beşikte huzursuz yatan çocuklar
Ne suçu var? Safilerin ey katıl katiller
Bebeklerin hesabını vereceksin İsrail.


Tufan'ın uykuları kaçtı, zulmünden
Dur denecek bu zulmüne bir gün 
Müslüman Türklerler yanında mazlumun
Hesap vereceksin ey zalim İsrail.
DOĞAN TUFAN