Türkiye Cumhuriyeti, 29 Ekim 1923 yılında kurulmuş ve 1946 yılına kadar tek partili yaşamın örneği olmuştur, uzun uğraşlar sonucu 1946’da çok partili hayata geçmiştir. 
     Cumhuriyet Halk Partisi’nden iktidarın başka bir partiye geçişi ise 1950 seçimlerinde olmuştur. Demokrat Parti, 14 Mayıs 1950 seçimlerinde halkın teveccühünü kazanıp seçimlerde %53.59 oy alarak tek başına iktidar olma muvaffakiyetini sağlamıştır.   
     Demokrat parti seçimleri sandıkta kazanmış olmasına rağmen, ordunun iktidarın devredilmesini engelleyeceği yönünde endişeler olmuştur, zira bazı generaller İsmet İnönü’yü ziyaret edip müdahale etmek için hazır beklediklerini iletmiş; ancak İnönü bu teklifi reddetmiştir. 
    Demokrat Parti yönetime geçtiğinde ilk 3 ay içerisinde aldığı 4 tane önemli karar vardır. Kararlar bu şekildedir, bazı subayların emekliye sevk edilmesi, 8 ilin valisi değiştirilmesi, genel af kanunu çıkarılması ve Türkçe ezan zorunluluğunun kaldırılması. Bu süre zarfında 15 Orgeneral, 150 Albay, Emekliye sevk edilmiştir. Türkiye Cumhuriyeti henüz yeni kimliğine alışma sürecindeyken ciddi olaylara tanık olmuştur. Bunlardan biri de Dokuz subay olayıdır. 1957 yılında planlanan ancak icraata geçirilememiş bir darbe girişimidir. 27 Mayıs 1960 darbesinin habercisi olarak da adlandırılır. Dokuz subaydan biri Binbaşı Samet Kuşçu ihbarı yapan subaydır, dönemin savunma  bakanı Şemi Ergin. Dokuz subaydan bir diğeri Faruk Güventürk.  1957’nin sonları 1958’in başlarında yaşanmıştır.
    Samet Kuşçu’nun da içerisinde olduğu örgütün bir diğer üyesi Ankara’ya gidiyor. Samet Kuşçu arkadaşının örgütü Ankara’ya gidip ihbar etmesinden Şüphelenmiştir ve kendisi erken davranarak önce Menderes’e ulaşmaya çalışmıştır, daha sonra Demokrat Partililere ulaşıp. Dokuz subayın darbe planı yaptığını itiraf etmiştir. Fakat elinde Bir kanıt yoktur emniyet güçleri bir telefon görüşmesi yapmasını istemiştir. Bu konuşmaya baktığımızda çok açık konuşarak ihbarı belli etmiştir, darbeyi ne zaman yapacağız? Ne zaman harekete geçiyoruz gibi telefonda konuşulmayacak şüphe uyandırıcı sorular sormuştur. Karşıdaki sekiz subay ihbar edildiklerini anlayıp ortadaki tüm delilleri ortadan kaldırmışlardır.   
     Daha sonra  Samet Kuşçu da dahil olmak üzere dokuz subay tutuklanmıştır. Yargılanmışlar dır ama ortada bir delil yok. Mahkeme sonucuna baktığımız zaman yanlış ihbardan dolayı orduda huzursuzluk çıkarması sebebiyle Sadece İhbarı yapan Samet Kuşçu tutuklanmıştır. Ve 2 yıl hapis cezası almıştır. 
     Karar açıklanmıştır, o dönemde Menderes ve Bayar dokuz subay olayına farklı bakmışlardır. Menderes’in görüşü, bu olayın fazla üzerine gidilmemesi. mahkeme kararını verdi olay bitmiştir askerle yüz yüze gelmek, askerle bir çatışma halinde olmak istememiştir. Menderes bu olayın kapatılmasını ve üzerine gidilmemesini talep etmiştir.
    Celal Bayar, Menderesin aksine olayın üzerine gidilmesini derin olarak araştırılmasını kişilerin takip edilmesini istemiştir.
      Menderesin Görüşü Kabul Edilmiştir. Kesin olmamakla birlikte bazı iddialar vardır; 
Şemi Ergin dönemin savunma bakanı dokuz subay darbesinden haberdar olduğu iddia edilmektedir. 
Samet kuşçu ile Şemi Ergin çok iyi dost bu durumda Şemi Ergin'in bu durumdan haberi olduğunu söylenmektedir. Aralarında çok yakın bir dostluk vardır.Faruk Güventürk cuntacılardandır, gizli bir örgütün lideridir. İddia şudur ki Faruk Güventürk darbenin liderliğini dönemin savunma bakanı Şemi Ergin’e teklif etmiştir. Dönemin Savunma Bakanı Şemi Ergin İstifa etmiştir. İlerleyen günlerde cepheleşmeler ortaya çıkmıştır.