23 Nisan 1920'de Ankara'da olağanüstü yetkilere sahip olarak kurulan Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM), dönemin şartlarında benzeri görülmemiş bir şekilde iki seçimle oluşturulmuştur. 20 Ocak 1921'de TBMM tarafından kabul edilen Teşkilat-ı Esasiye Kanunu ile Kanun-i Esasi'nin, bu anayasa ile çelişmeyen hükümleri kabul edilerek iki anayasalı bir döneme geçilmiştir. 1921 Anayasası ile yasamanın üstünlüğü ilkesinin katı bir biçimi olan meclis hükümeti sistemi kurulmuştur.
Birinci Büyük Millet Meclisi’nin kuruluşundan itibaren var olan muhalefetin etkinliği ve uzayan tartışmalar nedeniyle, Mustafa Kemal tarafından 10 Mayıs 1921 tarihinde Meclis’te Anadolu ve Rumeli Müdafaa-i Hukuk Grubu kurulmuştur. Grubun liderleri Mustafa Kemal Atatürk ve İsmet İnönü olmuştur. Grubun hedeflediği yönetim biçimi, Cumhuriyet ve laiklik ilkelerine dayanıyordu. Bu grubun dışındaki bağımsız üyeler ise, Anadolu ve Rumeli Müdafaa-i Hukuk Grubu'nun benimsediği değerlere oldukça uzak bir düşünce yapısına sahiptiler. İkinci grubun özel bir ismi olmamakla birlikte, liderliğini Atatürk'ün eski silah arkadaşı Kazım Karabekir yapıyordu. Grup içinde Rauf Orbay, Refet Bele ve Ali Fuat Cebesoy gibi önemli isimler de yer almaktaydı. Bu grup, saltanat ve Hanefilik yanlısı muhafazakâr bir yönetim tarzını savunuyordu.
Ülkenin çok çeşitli sosyal yapısını yansıtan TBMM, hükümeti oluşturan üyelerin çok sesli yapısı nedeniyle siyasi birlik sağlama noktasında zorlanmış, yasama ve yürütme arasındaki yetki mücadelesi çalışmaları yavaşlatmış olsa da sonunda saltanatın kaldırılması, Cumhuriyet’in ilanı ve hilafetin kaldırılması gibi köklü reformlarla ulusal ve demokratik bir sistem kurulmasının yolunu açmıştır. Olağanüstü şartlar altında kurulan TBMM, bir yandan Kurtuluş Savaşı'nı yürütürken, diğer yandan anayasal düzeni de değiştirmiştir. Geçici bir anayasa niteliğinde olan 1921 Anayasası ile millet egemenliği kabul edilerek büyük bir değişim gerçekleştirilmiştir.
Meclis içerisindeki hizipleşmeler zamanla parti oluşumlarına zemin hazırlamıştır. Atatürk ve İnönü liderliğindeki Anadolu ve Rumeli Müdafaa-i Hukuk Grubu, 9 Eylül 1922'de Halk Fırkası adıyla parti kurma yoluna gitmiştir. 10 Kasım’da ise parti adını Cumhuriyet Halk Fırkası olarak değiştirmiştir. Meclis'teki ikinci grup ise 17 Kasım 1924'te Terakkiperver Cumhuriyet Fırkası'nı kurarak siyasi alanda yerini almıştır. "Terakkiperver" sözcüğü "ilerici" anlamına gelmektedir. Ancak, bu parti 5 Haziran 1925’te Şeyh Sait İsyanı nedeniyle kapatılmıştır. Bu şekilde ilk çok partili hayat denemesi sona ermiştir. İlerleyen dönemde Serbest Cumhuriyet Fırkası kurulmuş, ancak bu parti de başarılı olamamıştır.