Her yıl 3 Mayıs gelince bu günlere gelmemizde çile çeken,işkence gören fedakar hocalarım ve başkanlarımla gurur ve onur duyuyorum.
1944 Türkçülük Turancılık davası sanıklarından, Zeki Velidi Togan, Hüseyin Nihal Atsız, Alparslan Türkeş, Reha Oğuz Türkkan, Cihat Savaş Fer, Nurullah Barıman, Fethi Tevetoğlu, Nejdet Sancar, Cebbar Şenel ve Cemal Oğuz ve ismini yazamadığım bu çilekeş fedakar büyüklerimi hatırlıyor, rahmetle anıyorum. Ruhları şad mekanları cennet olsun.
Bu yazımda evimde misafir ettiğim, değerli büyüğüm 3 Mayıs 1920 doğumlu Prof Dr Reha Oğuz Türkkan hocamla olan hatıramı okuyucularım için paylaşıyorum.
Ordinaryus Prof. Dr. Reha Oğuz Türkkan, vefatının 14. yılında Rabbim rahmetiyle merhametiyle muamele eylesin mekanı cennet olsun inşallah.
Yıl 1985 Mayıs ayı, Türk Milli Kültür derneğimizin yönetim kurulu odamızdaki telefon çaldı. Ahizeyi kaldırdım, arayan Türk Federasyon eski genel başbakanı Dr. Ali Batmann,” Doğan kardeşim, Reha Oğuz Türkkan büyüğümüz, Stuttgart’ta Ali Kızıltepe beyin misafiri. Kendisini ziyaret edin derneğinizde sohbet toplantısı etme imkanınız olur” dedi. “Tamam başkanım” dedim.
Stuttgart Tüppingen caddesinde bürosu olan rahmetli Ali Kızıltepe ağabeyimizin bürosuna geldim. İkiside rahmetli olan Ali Kızıltepe ve Reha Oğuz Türkkan karşılıklı büro masasında çay içiyorlar, bizde ortak olup tanış olduk. Özlü sohbetlerini dinledim. Sohbetten sonra Reha Oğuz hocamızı şehrimize bizi bekleyen kardeşlerimiz için derneğimize döndük. Hoş beşden sonra Reha Oğuz hoca mücadele günlerini anlattı.
“Türk siyasi tarihine “1944 Türkçülük-Turancılık Olayı” olarak geçen hereket çerçevesinde 10 Mayıs 1944 tarihinde gözaltına alındım. Askeri Yargıtayın hakkımda verilen cezayı bozması üzerine 25 Mayıs 1947 tarihinde serbest bırakıldım” diyen Reha Oğuz Türkkan tutuklu kaldığı süre içerisinde çeşitli işkencelere maruz kaldığını günlerce tabutluklarda tutulmuş, bir gözünü kaybetme noktasına geldiğini anlattı. Konuşmasını sürdüren Türkkan, ”Cezaevinde mahkum edildiğim süre içerisinde çektiğim acılara ve işkencelere rağmen memleketimizi, insanımızı hep sevdim. meseleleriyle ilgimizi kesmedik devam ettik, mensup olduğum Türk milliyetçilik fikrini her daim savunduk.”
Reha Oğuz Türkkan, zorlu hapis yıllarının ardından 1947-1972 yılları arasında Columbia Üniversitesinde, 1975-1976 yıllarında İstanbul Üniversitesinde ve daha sonra da 1996 yılında Ahmet Yesevi Üniversitesinde öğretim üyeliği yapan Türkkan hoca,genç yaşlarından itibaren kitap neşretmesinin yanı sıra, ömrünün sonuna kadar pek çok seneryo, makale, köşe yazısı yazmıştır. Bozkurt dergisini yayınlamış mücadelede öncü olan kahraman büyüklerimizin mücadelesi
Türk milliyetçilerinin yolunu aydınlatmıştır. Bu Aydınlarımızdan olan mücadele insanı Prof Dr Reha Oğuz Türkkan,uzun yıllar Amarika birleşik devletinde yaşamış,
Türk ailelerin çocukları için ABD’de Atatürk Okulu ismiyle bir okul açmıştır. 1997 yılında Orta Asya ve Kafkas Türkleriyle ilgili olarak “Türk Dünyası Parkı” ve “Türkler” adlarıyla ABD’de ve Türkiye’de resim sergileri açtı.
evliliğinden 4 çocuk sahibi olan Türkkan hocam, çok vefakardı. Ben büyüklerimi arar hatırlarını sorardım. Geciksem ehmallik etsem Reha Oğuz hocam beni arar beni mahcup ederdi. İstanbul’da ve Türkiyemizdeki hizmetlerini mektup yazarak gönderir hep haberdar ederdi. İlerlemiş yaşına rağmen azimliydi çok verimli hizmetleri oldu.
18 Ocak 2010 tarihinde hayatını kaybettiğini öğrendik çok üzüldük. Allah cc mekanını cennet eylesin.
19 Ocak 2010’da Zincirlikuyu Mezarlığı'na toprağa verildi. Sizleri unutmayacağız.
Ey Türk evladı bugünlere kolaylıkla gelinmedi. Yakın tarihimiz 1944 iyi okuyalım. Tarihimizi bilelim.
Türklüğümüze Ülkemize ve ülkümüze sahip çıkalım.
3 Mayıs Türkçülük Bayramımız
Kutlu olsun Türklere