Covid-19 Salgının duyurulduğu 11 Mart’tan beri (Aşağı yukarı 45 gündür) evdeyiz. Kronik rahatsızlığımız var, 65 yaş üstüyüz devlet baba siz risk altındasınız dedi ve Sokağa çıkma yasağı getirdi. Devletimizin kurallarına bağlı kalmak ve sağlığımızı korumak adına bu yasağa bağlı kaldık ve haken evlerimizdeyiz.
Öncelikle şunu ifade edeyim ki çalışan ve hareketli bir erkek için evde kalma yasağı büyük bir cezaymış! Bunu net olarak anladım. Bazı mahkumlara evde kalma cezası veriyordu ya hakimler: Biz de gülüp geçiyorduk böyle bir ceza olur mu? diye, bal gibi oluyormuş ve sıkıcı da bir ceza imiş! Bunu anladık da anlamadığımız şeyler var Yozgat’ta...
Mesela Vefa Guruplarını ve çalışmalarını hiç duymadık? Bizim kapımızı çalan olmadı? Televizyon haberlerinde de görmedik! Elin şehirlerinde yaş günlerini kutlayan görevlileri izledik, alkışladık. Gariban yaşlı çiftin tarlasını sürenleri izledik çok mutlu olduk; maaşını çekip evinde takdim edenleri gördük ayakta alkışladık; yaşlıların ihtiyaçlarını giderip evine getirenleri gördük gururlandık. Ama Ne hikmetse Yozgat’tan böyle bir ibretlik tablo görüp izleyemedik!
Kendimiz denedik, Alo dedik: Maske istedik, yok cevabı aldık, düşkün bir yaşlımız var evimize getirip biz bakalım yardımcı olun dedik ters cevap aldık, en son olarak da eşim yaşlı annesi için yemek dağıtımı yapanlar var mı diye aradı- soruşturdu ona da her yaşlıya yemek dağıtılmıyor cevabı aldık. Vesselam Yozgat’ta vefa gurubunu da, sahipsizlere,yaşlılara, gariplere ve evde kalanlara uzatılan eli de göremedik ! Ha gizli bir elle dağıtılıyorsa kusura bakmasınlar ondan da bizim haberimiz olmadı.
Maske üretip şehrine ve tüm ülkeye maske yollayan şehirleri, okulları ve gönüllü kuruluşları gördük! Allah Razı olsun devletinizden, Cumhurbaşkanımızdan, devlet adamlarımızdan bu konularda seferber oluyorlar, onların haklarını nasıl inkar edebiliriz. Ama Yozgat’ta bunlar neden sıkıntılı. Maske bulamıyoruz, istiyoruz getiren olmuyor, yok deniliyor. Nerden bilelim biz Sokağa çıkma yasağı geleceğini ve maskenin en büyük ihtiyaçlar listesine gireceğini?
Yozgat risk altında mıdır, değil midir? Bunu da bilmiyoruz! Sadece evinizde kalın çıkmayın diyorlar, çıkmıyoruz. En başında şunu yazdık hatırlayın: Gönüllü vefa gurupları kurulsun, sivil toplum örgütlerinden yararlanılsın, gönüllü ekipler ile belediye ekipleri ile devlet görevlileri el ele verip şehri tarasın, ihtiyaç sahipleri, yaşlılar, mağdurlar ve evden çıkamayanlar tespit edilsin ve bunlara yönelik çalışma yapılsın demiştik! Bunların hiç birini görebildiniz mi Allah aşkına? Var da biz mi göremiyoruz Allahım ?
Küçük esnaf günlük geçimini sağlayamaz hale geldi, bir çoğu kapatıldı. Sadece işsiz kalanlar, amele gurubu değil esnaf da mağdur duruma düştü! Bunları gezip tespit edebildik mi? İsimlerini belirledik mi, durumlarını sorup devletin destek yardımından faydalanmalarını kolaylaştırabildik mi? Bunları merak ediyor, onların çilesini hissediyorum. Durumlarını biz tespit edebilirdik. Esnaf kuruluşları, yardım denekleri, muhtarlar bu tespitte bize yardımcı olabilirlerdi. Olduk diyorsanız, saygı duyar alkışlarım!
Böyle bir fırsatı değerlendirip şehrimizin fakir, yoksul, yaşlı, mağdur ve ihtiyaç sahiplerini tespit edebilme şansımız vardı. Elimizde böyle bir tablomuz ve haritamız olurdu! Olan şu: devletin kapısına gelip mağduruz diyenler ve elini yüzüne alıp gelenler belli!... Peki Ya gelemeyeler, utananlar, mahcup olanlar: Sahipsizler, garipler, çaresizler, kimsesizler, yatalaklar, yaşlılar, düşkünler?... Bunları tespit ettik mi? Biz, biz tespit edebildik mi? İsimlerini belirleyip bir liste çıkarabildik mi? Gerekmez mi? Bence gerekirdi, hem de tam Zamanı İdi...
Buyurun elinize kamerayı alın, gazetecileri çağırın sokak sokak dükkan dükkan, ev ev dolaşın: bakın önünüze nasıl bir tablo- manzara çıkacak? Tekrar ifade ediyorum: Siyasi iktidarın çabasını alkışlıyorum, devletimizin bu konudaki gayret ve çabasını alkışlıyorum, Cumhurbaşkanımızın kabinesi ile birlikte gösterdiği gayret ve çabayı alkışlıyorum; ama Yozgat’ın sahipsizliğini de hayretle seyrediyorum!...