Huzurevi denilince rahmetle andığım Yozgat ve Kayseri Huzurevlerinde kalan amcam gelir aklıma ne zaman yanına gitsem yutkunmakta bile zorlanırdım. Yandaki oda arkadaşı Ömer amca ile çok güzel bir arkadaşlıkları vardı. Amcamın kulakları ağır duyduğundan Ömer amca ile de sık sık konuşmuşluğumuz olurdu. Amcam okuma yazması olmayan çalışkan ve mazlum bir adamdı…

Amcam Kayseri Huzurevine niye gönderildi, neden gönderildi bilmiyorum ama Yozgat huzurevinde çok rahattı ya da bana öyle diyordu. Her şeyimiz güzel, güzel bakıyorlar bir şikâyetimiz yok diyordu. Her ne kadar şikâyetimiz yok dese de adı üstünde huzurevi işte kimsesizlerin yeri ne kadar güzel olursa olsun insanın kendi evini yurdunu tutar mı? Amcam İstediği zamanda köyü ziyaret ediyordu. En son konuşmamızda Çocuk Esirgemeye verdiği çocuklarından bahsetti ağlayarak yerlerini bildiğini çocuklarının rahatlarının yerinde olduğunu söyledi. Çok şeyler paylaştık amcamla, acı tatlı çok anıları var bende bir de amcamın yüreğinde derin yaralar açan insanlar onları da biliyorum.

Köye gittiğinde bir kap yemek vermekten imtina eden bir döşek sermekten imtina eden insanlar o kadar çok şey kaybettiler ki bir mazlumun duasını almayı bile beceremediler.
Buz gibi odalarla dolu kocaman binalar diktiler ülkeme. İçine ömürlerinin son demlerinde olan anneleri, babaları doldurdular. Adına huzur evi dediler. Oysa huzur hiç uğramadı oraya. Eskiden yaşlılarımızı kapatmazdık başka yerlere. Onların yüzü suyu hürmetine belalar def oluyor der, onları nimet bilirdik. Boyunlarını bükük bırakmazdık.
Dışarıdan huzurlu gibi görünen, bu sessiz sakin binalarda, ne fırtınalar kopuyor kim bilir.

Vefat haberini huzurevi yetkilileri verdiğinde üzerimize düşen son görevi layığı ile yerine getirmeye çalıştık. Birkaç zaman sonra huzurevinden bir kargo aldım. Amcamdan geriye kalan birkaç resim, telefon rehberi, iğne, iplik, tırnak çakısı, küçük bir ayna, koca bir ömür bir küçük bir kutunun içine sığmıştı. Hayatın ve insanların acımasızlığının en büyük göstergesi huzurevleridir diye düşüyorum ama bir yandan da iyi ki böyle yerler var diyorum …

Amcam yaşlılığından dolayı çalışamaz kendini idare edemez noktaya gelince huzurevine gitti. Gitmese de nereye sığacaktı yâda kimlere muhtaç olacaktı kimlerin eline bakacaktı. Ki, hele ki şu dönemlerde insanların vefa duygusunu yitirdiği zamanlarda…

Allah böyle yerlere kimseyi düşürmesin, yokluğunu da göstermesin. Kimin ne olacağını Allahtan başka kimse bilemez. Belli mi olur kader de varsa bizim de yolumuz oraya düşür…

Selam ve dua ile.