Kadın ana, kadın yar, kadın sevgili-kadın eş, kadın ailenin huzur kaynağıdır. Aileyi namus ve şerefiyle ayakta tutan, aile mutluluğunu sağlayan, çocukları hayata hazırlayıp yetiştiren Ana’dır kadın...

Şeref ve şahsiyetin timsali, namusumuzun ve ahlakımızın bekçisi kadınlarımız, bacılarımız, analarımız bizim baştacı edeceğimiz vazgeçilmezimizdir. Cenab-ı Allah kadın ve erkeği birlikte yaratarak yer yüzünün Halife’si ilan etmiştir. Bu denli kıymetli ve şerefli olan kadınlarımızı eğitmek, yetiştirmek, hayata hazırlamak da bizim görevimizdir.

İnanç değerleri, namus haysiyet ve inanç değerleri ahlaki ölçüler olmadan kadına değer verilemez. 20. asırda kadının düştüğü ahlaki bataklık hepimiz için (insanlık adına) bir yüz karasıdır. Reklama, fuhuşa, ahlaksızlığa ve sekse malzeme yapılan kadınlarla kadın haklarını tartışmanız anlamsız olur.

Öncelikle bu kepazeliğin ilerleyişine dur denilmelidir. Kadının esir edilmesi, alıkonulması, zorla çalıştırılması, fuhuşun batağına itilmesi, seks sektöründe insanlığından uzaklaştırılması kadına şiddet kadar önemlidir. Kadına şiddetle mücadele ettiğimiz kadar bu ahlaksız tutumla da mücadele etmemiz insani bir vazifedir. İnancımız bu görevi hepimize tevdi etmiştir.

Kadınlara baskı yapılmasını, öldürülmesini, işkenceye maruz bırakılmasını, evde cezalandırılıp tutulmasını asla kabul etmiyoruz. Bu bir eğitim ve inanç eksikliğidir. Yüce dinimizin tebliğcisi Sevgili Peygamberimiz kadın haklarına saygı konusunda inananları uyarmış, kadını Allah’ın emaneti olarak kabul etmiştir.
Cenneti anaların ayakları altına sererek kadın haklarına saygılı olmanın mükafaatını müjdelemiştir.

Kadını ikinci sınıf insan olarak niteleyen kültür Türk ve İslam kültüründe yoktur. Kadını hor gören tutumu bizim inancımız kabul etmez. Şerefli dinimizi bilmeyen zavallılar, ya da art niyetli insanlar İslam kültürünü bu konuda yargılamak istemişlerdir.

Türk tarihi ve İslam tarihi incelendiğinde kadın haklarına en çok değer veren ve kadını yücelten, baş tacı eden anlayışın Türk-İslam kültüründe yer aldığını görürler.

Ortaçağ Avrupasının, cahiliye zihniyetinin kadın düşmanlığını bizimle bağdaştıranlar Türk-İslam kültüründen haberi olmayan zavallı insanlardır. Ya da Türk-İslam kültürüne düşman olan kişilerdir.
Türk ailesinin temelini oluşturan analarımız, bacılarımız ve kadınlarımız bizim baştacımızdır.

Dost, yar, yaren, sevgili olmalarının yanısıra evlerimizin huzur ve güven kaynağıdır onlar. Onlar mutluluğumuzun da temel kaynağıdır. Kadınlarımızı siyasi ve anarşi malzemesi olarak kullanmak isteyen bölücülere de fırsat verilmemelidir.

Şahsiyetli Türk Analarına düşen görevler kadar bize düşen görevler de vardır. Kadına ve kadın haklarına dini, insani, ahlaki ölçülerde sahip çıkmak ve kadını evinin şahsiyetli eşi- hanımı yapmaktır. Namus ve şerefin timsali kadınlarımız sizleri yüce yaradanın buyruğu ile selamlıyor, Allahın emaneti olarak baş tacı ediyoruz!.. Analar, bacılar, Anadolu’nun çileli kahramanları Gününüz kutlu olsun!..