Atatürk Yozgat’a ceza vermedi!
Atatürk Yozgat’a iki kez geldi!
Atatürk Yozgat ziyaretlerinde gerçek bir devlet adamı, vatansever komutan, Anadolu'nun vefakar evladı maneviyatı ve coşkusu ile karşılandı!
Vatansever, canı pahasına mücadele etmiş, yedi düvele kafa tutmuş, politikalar üretmiş bir komutan Atatürk, o vatanın bir karış toprağına ceza verir mi?
Ceza dedikleri, siyasi beceriksizliklerin örtülmek uğruna için yıllarca kullanılmış bir yalan mı yoksa Atatürk’e Yozgat ismi ile atılmış büyük bir iftira mı?
Hem yalan hem iftira kıymetli Yozgatlılar ve dahi Yozgatlı olmayıp da dışarıdan bu yalana yıllarca inanmış olanlar.
Geçtiğimi Pazar günü Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün Yozgat’a gelişinin 99’uncu yıl dönümüydü.
SOLOTÜRK ekibi bugüne özel Bozok Yaylası semalarında muhteşem bir gösteri düzenledi.
Biraz endişeye sevk etse de bir müddet sonra insanlar böylesine özel bir gün de böylesine özel bir gösterinin Yozgat’a özel ve Yozgat semalarında gerçekleştiğini anladılar.
Bizler de Yozgat Çamlık Gazetesi ekibi olarak hem bu özel günün muhteviyatını ve maneviyatını çeşitli haberlerle sizlerle paylaştık hem de “Atatürk’ün Yozgat’a ceza verdiği” yalanını yüksek sesle dile getirdik.
Ne diyor Gazi Mustafa Kemal Atatürk Yozgat ziyaretinde buyrun birlikte kulak verelim:
- Çok mütehassıs oldum. İçimden cidden tatlı sevincin heyecanı var. Yozgat’ın yüksek ve asil halkına teşekkür eder, istirahatları dilerim
- Hükümet merkezinin yanı başında havası ve suyu ile bedii manzara ve tarihi harabeleriyle, faydalı kaplıcalarıyla mühim bir şehir olan Yozgatımızın imar yolunda ilerlemesinin her şeyden önce Yerköy - Yozgat yolunu asfalt yapılmasını, Çamlığın dışarıdan ziyaretçi celbedecek bir hale getirilmesi için ihtiyaca kafi binalar yaptırılmasını ve Çamlıkta kendilerinin de bir köşk yaptırmak istediklerini, kaplıcaların medeni ve asri ihtiyaçlara göre ıslahını…
ACİZ VE KORKAK İSRAİL
Asla tasvip etmediğim bir saldırının ve kendi insanının canının yanmasına sebep olan kimlik Hamas. Lakin, bu saldırının bir İsrail gerçeğini de ortaya çıkardığını dile getirmek de fayda görüyorum.
İsrail’in zulüm ve soykırımcı kimliğini ezelden ebede dünya yaşayarak görüyor. Onlar İsrail oğullarından bu güne sapkınlık ve katliamlar üzerine bir karakter(sizlik) inşa ettiler. Bu durumun çirkinliğini inkar etme konusunda da asla bir mücadele içine girmediler.
İsrail hakkındaki hakikati bu gün ortaya çıkaran gerçek aslında zaten var olduğunu tüm dünyanın ve tarihin bildiği soykırımcı yönleri değil bilakis ‘acizlik’leridir.
Onların korkak dünyalarında ne kadar aciz ve göstermelik bir güç unsuru oluşturduklarını yaşanan son savaş bir kere daha anlattı.
Masum çocuklar ve kadınlar başta olmak üzere Filistin’e zulmeden bu alçak güruh, Hamas’ın saldırıları ile bir anda bozguna uğradı, korkudan nefesleri kesildi, güç unsuru olarak gösterdikleri teknolojilerinin aslında yüreklerindeki korkak dünyada ne kadar basit kaldığını gösterdi.
İsrail, korkunun altında bir kere daha ezildi.
Şimdi o korkuyu gizlemek, bunu da masum insanlara soykırım uygulayarak ispat etmeye çalışıyorlar ama olmayacak. Özellikle kara herekti Filistin topraklarını İsrail’in Vietnamı yapacak!
Bir yanda bedenler ölse de aslında kendi içinde oluşturduğu sanal güç gölgesinde çoktan ölmüş bir İsrail sergiliyorlar tüm dünyaya.
Allah zulmedenleri ve İsrail’i kahreylesin. Mazlum insanlığın yar ve yardımcısı olsun!
YAŞADIĞIMIZ ŞEHRE YAŞIYOR GİBİ BAKABİLMEK
Kıvılcımda yangın çıkarmak,
Küçük bir rüzgardan fırtınalar oluşturmak,
Hatta ve hatta Atatürk’ün Yozgat’a ceza verdiği yalanını gerçekmiş gibi dillere pirsin etmek,
Çalıyı yakmak için tüm Yozgat ormanını yakmaktan zerre vicdan muhasebesi yapmayan bir cenah var bu şehirde.
Onlar tarihin her döneminde çeşitli kimliklerle çıktılar ortaya.
Onlar alçak duygularının, şahsi menfaatlerin beklentileri uğruna Yozgat’ı feda etmekten asla tereddüt duymayan şehrimizin çirkin suratları.
Onlar bu şehirde yaşıyormuş gibi asla bakmazlar olaylara, zira onlar bu şehirde yaşayamayacak kadar şehirden uzak, aidiyet bağı olmayan güruhlar.
Lütfen dikkat edin, bu şehrin gerçek sahibi sokaktaki Mehmet Efendi, mahallesindeki Ayşe Hanım, Hacı Amca, Memur Hüseyin, Köylü Abbas Dede…
Gerisi hikaye, ıvır-zıvır tayfası ki, onlar için bir çalı uğruna yansın Yozgat!
Onların yangınındaki orman olmamak için yaşadığımız şehrin sahibi olduğumuzu unutmayalım lütfen.