Kur’anı Kerim de Rabbimiz şöyle buyuruyor: “Ey iman edenler! Kendinizi ve ailenizi, yakıtı insanlar ve taşlar olan cehennem ateşinden koruyun…”
Bir hadis-i şerifte ise Peygamber Efendimiz (s.a.s) şöyle buyuruyor: “Akıllı kişi, nefsine hâkim olan ve ölüm sonrası için çalışandır. Âciz kişi ise nefsinin arzu ve isteklerine uyan ve buna rağmen hâlâ Allah’tan iyilik temenni edendir.”

Yüce dinimizin gayesi, insanın canını, malını, aklını, ırzını ve inancını her türlü kötülükten, fitne ve fesattan korumaktır. Bu sebeple İslam, insanın canına ve malına kasteden, aklını ve idrakini zayıflatan, ırzına ve nesline zarar veren, din ve inanç özgürlüğünü elinden alan her şeyle mücadele eder.

Geçici heveslerin, sınırsız arzu ve isteklerin peşinde koşan insanın sonu hüsrandır. Şu kısacık hayatın önemini, kıymetini ve ciddiyetini bize unutturan her türlü bağımlılık, birer tuzaktır. Zamanımızı, paramızı ve sağlığımızı heba eden kötü alışkanlıklar, geleceğimize yönelik birer tehdittir.

Bağımlılık, yuvalar dağıtmakta, milli servetimizi heder etmekte, maneviyatımızı kökünden sarsmaktadır. En üstün niteliklerle yaratılan insanoğlunun bu meziyetlerini toplumun ve ümmetin faydası için kullanamadan bu dünyadan göçüp gitmesi ne garip, ne acı bir sondur!..

Sevgili Peygamberimiz “İki nimet vardır ki insanların pek çoğu bunların kıymetini bilmeyerek aldanmaktadır: Sağlık ve boş vakit” buyurur. Hastalanınca ya da meşgaleden bunalınca fark ettiğimiz bu iki nimetin kadrini bilelim. Beden ve ruh sağlığımızın en büyük düşmanı olan sigara, alkol ve uyuşturucu maddelerin her türlüsünden şiddetle sakınalım, sakındıralım.

Çocuklarımızı ve gençlerimizi eğlendirirken zehirleyen, sahte zaferlerle saatlerce meşgul eden sigara, alkol, uyuşturucu, kumar, internet, bilgisayar ve akıllı telefon gibi bağımlılıklara karşı uyanık olmak hepimizin görevidir.

Unutmayalım ki, evlatlarımız bizim yarınlarımızdır ve neslimiz bize emanettir. Sağlıklı, eğitimli ve şuurlu nesiller için gözümüzün nuru olan evlatlarımızı dinimizle, kültürümüzle, kimliğimizle donatalım ki: her türlü kötülükten kendilerini koruyabilsinler.

Peygamber Efendimiz (s.a.s)’in şu hadis-i Şerif’ini de unutmayalım: “Kıyamet gününde hiçbir kul, ömrünü ne için tükettiği, bilgisiyle ne yaptığı, malını nereden kazanıp nerede harcadığı ve bedenini neyle yıprattığı konusunda hesaba çekilmedikçe bir yere kıpırdayamayacaktır.” İbadetleriniz Makbul, Dualarınız kabul Cumanız da Mübarek olsun!..
(Diyanet Hutbelerinden alınmıştır)