Namaz İslam'ın beş şartından biri olan, günün belli vakitlerinde ve abdest alınarak yerine getirilen ibadettir. Namaz ibadetlerin en üstünüdür. İslam’ın ikinci şartıdır.

Arapçada namaza (Salât) denir. Salât, aslında dua, rahmet ve istiğfar demektir. Namazda, bu üç mananın hepsi bulunduğu için, salât denilmiştir.

Namaz kılmak, akıllı olan ve buluğ çağına giren her erkek ve kadın Müslüman’a farzdır.İsra suresinin, (Güneşin kayması anından, gecenin kararmasına kadar ve sabah vakti namaz kıl) mealindeki 78. âyet-i kerimenin aslında geçen, (Dülûk-üş şems) öğle ve ikindi, (Gasak-ıl leyl) akşam ve yatsı namazı, (Fecr) de sabah namazıdır. (Beydavi) "Akşama girerken, sabaha ererken, gündüzün sonunda ve öğle vaktinde Allah’ı tenzih edin!" (Rum 17,18)

Adem (a.s) dan beri, her dinde bir vakit namaz vardı. Hepsinin kıldığı bir araya toplanarak, Hz. Muhammed’e (Sa.v) inananlara farz kılındı.

"Ey iman edenler, rüku edin, secde edin, Rabbinize kulluk edin ve hayır işleyin ki kurtuluşa eresiniz." (Hac Suresi, 77) Namaz, Allah’ü Teala’ ya ve Resûlüne imandan sonra, bütün amel ve ibadetlerden daha üstün bir ibadettir.

“Sana vahyedilen Kitabı oku ve namazı kıl. Muhakkak ki namaz hayasızlıktan ve kötülükten insanı alıkoyar. Allah'ı anmak elbette en büyük ibadettir. Allah yaptıklarınızı bilir.” (Ankebut Suresi, 29/45)
Allah Resulü (aleyhisslatü vesselam) Efendimiz de namaz hakkında: “Ne dersiniz, sizden birisinin kapısı önünde bir ırmak bulunsa, her gün beş defa onda yıkansa kendisinde kir namına bir şey kalır mı? Ashab, “hayır” dediler. Bunun üzerine Allah Resulü (aleyhisslatü vesselam) buyurdular ki: İşte beş vakit namaz da bunun gibidir ki, Allah o sayede bütün hataları giderir.” buyurmuşlardır.
Dinimizde ilk emredilen farz ibadet namazdır. "Namaz, müminlere belli vakitlerde farz kılındı." (Nisa, 103). Kıyamette de, imandan sonra ilk soru namazdan olacaktır.
Peygamber Efendimiz buyuruyor: Münafık kimseye sabah ve yatsı namazlarından daha fazla ağır gelen bir namaz yoktur. Eğer bu iki namazdaki fazileti bilselerdi, sürünerek de olsa mutlaka cemaate gelirlerdi.” (Sahih-i Buhari, Sahih-i Müslim)
Namaz, İslam dininde imandan sonra en kıymetli ibadettir. Allah’ü Teala, kullarının yalnız kendisine ibadet etmeleri için namazı farz kıldı. Kur’an-ı Kerîm’de yüzden fazla ayet-i kerimede (namaz kılınız!) buyrulmakdadır. Hadis-i şerifte, (Allah’ü Teala, her gün beş vakit namaz kılmayı farz etti. Kıymet vererek ve şartlarına uyarak, her gün beş vakit namaz kılanı Cennete koyacağını, Allah’ü Teala söz verdi) buyruldu.

Namaz, dinin direğidir. Peygamberimiz (S.A.V) buyurdu ki; Başsız insan olmadığı gibi, namazsız da din olmaz. İbadetlerin hepsini kendinde toplayan ve insanı Allah’ü Teâlâ’ya en çok yaklaştıran hayırlı amel, namazdır. Sevgili Peygamberimiz (s.a.v) buyurdu ki: "Namaz dinin direğidir. Namaz kılan kimse, dinini kuvvetlendirir. Namaz kılmayan, elbette dinini yıkar."

Namazları da cemâ'atle kılmalıdır. Cemâ'atten birinin namazı kabûl olursa, onun hürmetine diğerlerinin de namazı kabûl olur. Ayrıca, kimin Cenâb-ı Hakkın sevgili kulu olduğu bilinmez. Cemâ'atin içinde, Allah’ü Teâlâ’nın sevgili bir kulu varsa, onun yüzü suyu hürmetine diğerlerinin namazları kabûl olur.