Bir gün bir adamın oğlu yüksek bir mertebeye ulaşır ve babası onu ziyarete gider. Güzel bir muhabbetten sonra babası kalkar ayağa oğlunun yanına gider ve elini oğlunun omzuna koyarak der ki: Oğlum sen mi güçlüsün ben mi? - Ben baba, Adam bir daha sorar. - Oğlum sen mi güçlüsün ben mi? Ben baba, Adam sinirlenir ve makamı terk etmek ister çıkmadan önce kapıdayken döner ve tekrar sorar: Oğlum sen mi güçlüsün ben mi? Sen baba der oğlan bu sefer. Babası az önce neden aksini söylediğini sorar ve oğlan der ki: Sen başta soruyu sorarken elini omzuma koydun ve ben kendimi dünyanın en güçlü insani gibi hissettim. Ama çıkarken elin omzumda değildi, kendimi dünyanın en zayıf insanı gibi hissettim baba der.

Ne güzel bir kıssa değil mi?

Babanız hayatta iken kıymetini bilin. Gençken söylemleri tavırları belki size yanlış gelmiş olabilir ama sizde bir baba olunca anlayacaksınız ki, aslında babam her şeyi biliyormuş da ben kıymetini bilememişim diye.

Bir babanın evladına en büyük mirası dünyalık serveti değil ahlakı, haramı, kul hakkı bilincini, iyi bir insan, faydalı bir insan olmayı ve sevgi saygıyı bırakmasıdır.

Vesselam babalara layık evlat olabilmek ümidi ile.