Bizler, tarih boyunca Sevgili Peygamberimiz (s.a.v)’in birlik ve kardeşlik çağrısını dikkate aldık. Birlik ve beraberliğimize, huzur ve muhabbetimize her daim sahip çıktık. Bu bilinçle nice başarılı destanları yazdık. El ele, gönül gönüle vererek her türlü zorluğa ve sıkıntıya birlikte göğüs gerdik.
Aynı topraklar üzerinde yaşadığımızı, aynı idealleri paylaştığımızı hiçbir zaman unutmadık. Gök kubbenin altında sevinçlerimiz birdi, üzüntülerimiz de bir oldu. Dualarımız da bir, âminlerimiz de birdir.
Düşüncelerimiz, mezhep ve meşrebimiz farklı olsa da uğruna nice şehitler verdiğimiz vatanımız bir, Bayrağımız bir, devletimiz de birdir. Bu devlete birlikte sahip çıktıkça güçleneceğiz ve var olacağız.
Dün olduğu gibi bugün de cennet vatanımıza göz diken, hain emellerle kardeşliğimize kastedenler vardır. Bizi birbirimize düşürmek ve huzurumuzu bozmak için çalışanlar var olacaktır. Aramıza fitne ve fesat tohumları ekerek bizi zayıflatmak isteyeceklerdir.
Bunlar karşısında hepimize düşen görev, birlik, beraberlik ve kardeşliğimizden asla ödün vermemektir. Din, Kur’an, vatan, bayrak ve ezan gibi mukaddesatımız etrafında birbirimize kenetlenmektir.
Şehitlerimizin uğruna canlarını feda ettikleri ulvî değerleri yaşamak ve yaşatmaktır. Göz aydınlığı yavrularımızı ve geleceğimizin teminatı gençlerimizi, inancımıza, tarihimize ve medeniyetimize sahip çıkacak iyi bir insan olarak yetiştirmek; onları güler yüz ve tatlı dille, camilerimizin huşû ve huzur veren manevi iklimiyle buluşturmaktır.
Bir ayet-i kerimede Yüce Rabbimiz şöyle buyuruyor: “Allah’a ve Resûlü’ne itaat edin, birbirinizle çekişmeyin. Sonra gevşersiniz de gücünüzü kaybedersiniz. Sabırlı olun. Çünkü Allah sabredenlerle beraberdir.”
Vatanımıza göz diken, milletimize ve ümmet-i Muhammed’e düşmanlık besleyen, Filistin’de bebek, kadın, yaşlı demeden masumları katleden işgalci zalimlere gelince, onlar, mutlaka kaybedeceklerdir. Rabbimizin vaadi gayet
َُْْٓ َُْaçıktır: َ”Hak geldi bâtıl yok oldu. Zira bâtıl yok olmaya mahkûmdur.”
Cenâb-ı Hak, kahraman ordumuzu ve güvenlik güçlerimizi, huzur ve emniyetimizi sağlamak için verdikleri mücadelede muvaffak eylesin. Birliğimizi, kardeşliğimizi ve muhabbetimizi de daim kılsın.
Coğrafyaları, renkleri ve dilleri farklı olsa da bütün Müslümanlar kardeştir. Müminlerin tamamı Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v)’ in ümmetidir. Allah Resûlü (s.a.v) bir hadislerinde ümmet ve kardeş olmanın gereklerini bizlere şöyle anlatmaktadır: “Birbirinize kin beslemeyin, birbirinize haset etmeyin, birbirinize sırt çevirmeyin. Ey Allah’ın kulları! Kardeş olunuz!”
Bizler kardeşiz aynı ülkede aynı bayrak altında yaşıyoruz. Kardeş olup sırt sırta verdikçe hiç kimse bu birliğimizi bozamayacaktır. Türk ve İslam dünyasının umudu olan bizler güçlü oldukça tüm insanlık huzur bulacak mutlu yaşayacaktır! Selam olsun birlikte ve kardeşlikte buluşup kucaklaşabilenlere !...
( Kaynak Diyanet Hutbeleri)