Yozgat’ımızın Cehirlik bölgesi, doğal güzelliğinin yanı sıra “Cehirlik Lalesi” olarak bilinen endemik bir bitkiye ev sahipliği yapıyor. Yozgatlı olup da bu laleyi bilmeyen ve sevmeyen yoktur diye düşünüyorum.
Çocukluk dönemimde lalelerin açtığı Mayıs ayında o güzelliği yüksekçe bir tepeden izlediğimi hatırlıyorum. Sadece 15 gün süren bir yaşam döngüsü olsa da, bana göre bu laleler hem görünümü hem de güzel kokusu Yozgat’a özel muhteşem bir değer.
Peki bu laleleri ne kadar koruyoruz?
Yine çocukluğumda lalelerin anavatanı olarak bilinen Hollanda’ya, Yozgat’tan tohum kaçırdıklarını söylerlerdi. Şehir efsanesi miydi, yoksa gerçek miydi bilmiyorum. Belki Hollanda’ya hiç kaçırılmadılar ama bu güzel çiçeğe en büyük kötülüğü yine biz Yozgatlılar yapıyor.
Koparıyoruz, soğanıyla sökmeye çalışıyoruz, evlerimize bahçelerimize taşımaya gayret ediyoruz. Tüm bu yanlış uygulamalarımızla, doğal bölgesinden taşıdığımız her lale, gelecekte bu çiçeğin doğal ortamındaki varlığını tehlikeye atıyor.
Duyarlı olmamız şart. Cehirlik Lalesi, bana göre, Yozgat’ın en doğal miraslarından biri ve korunmayı kesinlikle hak ediyor.
Bu sene Cehirlik Lalesini, Cehirlik’e giderek ziyaret edelim. Ama bu sefer koparmak yerine gözlerimizle sevelim. Göreceksiniz, her koparmadığımız lale, bir sonraki yıl bize 10 lale olarak geri dönecek.
Bırakalım bu laleye sahip olan şehrin bir evladı olduğunda dair aidiyet hazzını, torunlarımız da yaşasın.