Bir arkadaşımın anlattığı bir hikaye beni çok düşündürdü! (Yaşanmış bir hikaye). Bir kardeşimizin babası hayatta iken hastalanıyor ve yatağa bağımlı hale geliyor; tabii ki annesi de var... Temizliği bakımı ve her şeyini oğlu (Bu kardeşimiz) üstleniyor, altını üstünü temizliyor, hizmette kusur etmiyor. En ufak bir sitem etmeden... Annesi zaman zaman: “ Oğlum bırak arada ben de temizleyim dinlen; dese de oğlu: “Anne bu benim cennetim! Sana bırakmam” diyor. Uzun bi dönem bakıyor ama ömrü vakit tamam oluyor ve babası vefat ediyor. Ağıt fiğan babayı defnediyorlar.

Ama oğlu çok üzülüyor: “ Anne cennetimi kaybettim, cennetimi kaybettim!.. diye kanlı göz yaşı döküyor. (Soranlara: “ O benim cennetimdi, cennetimi kaybettim! der ağlarmış.) Vesselam uzun sürmemiş oğlu da vefat etmiş. Hikayeyi anlatan kardeşime dedim ki niye böyle diyormuş? Dedi ki Anneye babaya hürmetin insanı cennete götüreceğine inanmış onun için “Benim cennetim bu!..” dermiş!

Yalan mı söyleyim çok duygulandım. Derim ki siz cenneti istemiyor musunuz? İşte tam onun gibi yapın!...

“Rabbın “kendisinden başkasına ibadet etmeyin, ana-babaya iyi muamele edin” diye hükmetti. Eğer onlardan biri veya her ikisi senin yanında ihtiyarlığa ererse, sakın onlara “öf” bile deme. Onları azarlama, onlara çok yumuşak ve tatlı söyle. Onlara acıyarak tevâzu kanadını indir. Ve “Ya Rabbi, onlar beni çocukken nasıl bakıp büyüttülerse, sen de kendilerine öylece merhamet eyle!” de.” (İsrâ, 23-24. ayetler)

Allah'ın rızası ise ana- babanın rızasına bağlıdır. Nitekim Peygamber efendimiz bir hadis-i şeriflerinde: “Allah'ın rızası, ana-babanın rızasında; Allah'ın gazabı da ana-babanın kızmasındadır.”

Bir adam Hz. Peygamber’e, “Amellerin en üstünü hangisidir?” diye sorunca Resûlullah şöyle cevap verdi: “Vaktinde kılınan namaz ve anne babaya iyilik etmektir. Sonra da Allah yolunda cihad etmek gelir.” (Buhârî, Tevhîd, 48)

Abdurrahman bin Ebûbekir (Ra) babasının şöyle anlattığını naklediyor:”Resûlullah, ‘Size büyük günahların en büyüğünü söyleyeyim mi?’ diye üç kez sordu. Bunun üzerine biz, ‘Evet, ey Allah’ın Resûlü.’ diye cevap verdik. Bunun üzerine, ‘Allah’a ortak koşmak ve anne babaya isyan etmek ve eziyet etmektir.’ buyurdu.” (Buhârî, Edeb, 6)

“Rabbin hoşnutluğu anne babanın hoşnutluğuna bağlıdır. Rabbin öfkesi ise, anne babanın öfkesine bağlıdır.” (Tirmizî)

Peygamber Efendimiz (a.s) bir keresinde minbere çıkarken, her adımda "âmin" dedi: Bir adım çıktı, "âmin..."; bir adım daha çıktı, "âmin..."; bir adım daha çıktı, "âmin..." Hutbesi bittikten sonra: "Yâ Rasûlallah! Minbere çıktığınız zaman 'âmin' dediniz, her adımınızda bunu neden söylediniz?" diyerek sebebini sordular.
Buyurdu ki: "Cebrail (a.s.) üç dua etti, ben de onlara amin dedim.
- Birisi: Cebrail (a.s.): 'Annesine, babasına veya sadece onlardan birine ulaşmış bir evlat, (onlara güzel hizmet edip, onların hayır duasını alıp) cenneti kazanamadıysa, ona yazıklar olsun, burnu yerde sürtünsün!' dedi, ben de amin dedim.”

Ebu’d-Derdâ’nın (Ra) işittiğine göre, Resûlullah (SAV) şöyle buyurdu:
“Anne baba, kişinin cennete girmesine vesile olacak ana kapılarından birisidir. Bu kapıdan girme fırsatını kaybetmek ya da değerlendirmek artık senin arzuna kalmış!” (Tirmizî)
Anladınız mı şimdi :”Cennetimi Kaybettim!” diye ağlayan evladın haklı feryadını?...