Seçim dönemleri çok gergin geçiyor, toplumu boşu boşuna geriyoruz. Oysa projeler yarışmalı yapılacaklar gündeme gelmeli. Ne yazık ki bu dönemde yalan yanlış bilgilerde paylaşılıyor ve toplum oldukça geriliyor. Kucaklaşma, birbirine saygı duyma insan olarak kabul etme düşüncesini kaybediyoruz seçim dönemlerinde...

Bu günlerde saygısızca bir tahrik yaşamaya başladık. Camilere din adamlarına ve imamlara saldırılar yapılıyor. Biz de cami ve din adamı saygın insanlardır, sözüne sohbetine güvenilen insanlar. Ama görüyoruz ki hutbeleri kesiliyor cami de slogan atılıyor, imama saldırılıyor, din adamları hedef alınıyor. Amaç toplumu germek, din adamlarına ve kutsal değerlere saldırarak kargaşa çıkarmak!...

Malumunuz bunlar devam ederken bir gurup da kapalı kadınlara saldırıyor baş örtüsünü çıkarıyor hakaret ediyor!.. Bunların derdi nedir aynı zihniyet manevi değerler ve din üzerinden toplumu germek tahrik etmek ve kargaşa çıkarmak. Seçim döneminde bunlar daha da artacak gibi dikkatli olmak gerekiyor. Bu tahrikçilere karşı susalım mı? Evet susalım ve işi yargıya bırakalım cezasını yargı versin. Onların beklentisi olay çıksın toplum gerilsin ve kargaşa topluma yayılsın !

Seçim döneminde bu olaylar biraz daha fazla körüklenebilir. Bu konuda adayların ve parti temsilcilerinin çok daha dikkatli ve çok daha duyarlı olmaları gerekiyor. Çünkü olayların artması- körüklenmesi kimseye bir fayda sağlamaz; kardeşliğimiz yara alır, birlik ve beraberliğimiz darbelenmiş olur. Ortamın gerilmesi, olayların çıkması hiç bir şekilde kimseye artı bir puan sağlamaz. Bunun bilincinde olmak gerekir.

Mahalli seçimleri de genel seçimler gibi değerlendirip burdan alınacak başarı ile hükümeti düşürürüz- diye hesap yapılıyorsa bu yanlış hesap olur. Çünkü bu seçim mahalli bir seçim partilerden çok adaylar yarışacak. Malumunuz tüm hesaplar büyük şehirler üzerine kurulu ! Büyük şehirleri muhalefet kazandı diyelim hükümeti mi yıkacak? Yok yine destek için hükümetten yardım almak zorunda kalacak ? Neyse bunlar çok da önemli değil önemli olan kardeşliğimize leke- zarar getirmemek...

Sosyal medya hikayesi toplumun en sıkıntılı yanı. Seçim dönemleri de dahil sıkıntılı dönemlerde bir yalan furyası başlıyor, yalanlar iftira dolu haberler havalarda uçuşuyor. Toplumu germek için şeytanlar, şeytanlaşmış insanlar fitne fesat üretmede yarışıyorlar. Basit gibi gelen bu konunun iki önemli ayağı var: bir toplum yalan yanlış haberle bir yöne kanalize ediliyor, iki fitne tohumları ekiliyor. Kimse bunun kul hakkı olduğunu ve hak ihlaline girdiğini düşünmek istemiyor.

Seçimin önemli olması kadar kardeşliğimizin korunması ve ülkenin huzura kavuşması çok daha önemlidir. İnsan olmamızın yanı sıra kardeş olmamızın ve kucaklamamızın da ülke için ayrı bir önemi var. Uzun lafın kısası şu! Seçim sonrası da hayat devam edecek yüz yüze bakacağız, kucaklaşacağız ve Yüce Allah’a bunun (görevin ve makamın ) hesabını da vereceğiz. Dolayısıyla biz ateşten gömleği giymeye talibiz. Aman sende diyen varsa vallahi kaybeder, kazansada kaybeder!... Kendi de kaybeder toplum da kaybeder. Sadece dürüstçe adaletlice çalışan ve “Hak” için halka hizmet edenler kazanır?....