Geçtiğimiz hafta sonu itibariyle havalar ısındı. İlkbahar havası yaşıyoruz.Baharla birlikde kışlıklar çıkmış,bahar mevsimine özgü elbiseler giyinmiş, gençler,çiftler şehir merkezine adete akın edercesine gelmişler alış,veriş merkezleri canlı,canlı cıvıl,cıvıl.

Tanıdığım, tanımadığım telefonlardan aranıyorum. Yine telefonum çaldı. Buyurun, “Abi merhaba,haberin varmı belediyenin önünde Türk bayrağı asılmış, deprem için stand kurulmuş, ama hiç tanıdık yok, hangi cemiyet kimler bilemedik, senin haberin olur diye sizi aradım” dedi. Teşekkür ettim, şehir merkezine geldim. Belediyenin önüne iki büyük çadır içinde kurulan stand, gençlerimiz hizmette bir birbirleriyle yarış halindeler. İnsanlar uzun kuyruklar oluşturmuş. Standa, Anadolu’muza özgü mutvak kültürümüz burada.

Gençler tek yürek

Hiçbir cemiyete mensup olmadıklarını burada öğrendim. Ülkemizin güneydoğu bölgemizde on vilayetimiz de meydana gelen bu asrın depremine biz ne yapabiliriz diye sosyal medya üzerinden organize olan gençler tek yürek olarak,depremzede kardeşlerimize destek vermek için bu organizeyi yapmışlar. Organizenin önderi konumunda olan gençlerimizden Ahmed Yılmaz, mutvak bölümünde köfte pişirmekle meşgul olurken bilgi almak istedim. Kendisi o kadar yoğun ki buna rağmen bana cevaplar verdi, “Ülkemizdeki bu afet sonrası boş durmak bize yakışmazdı amca,burada böreklerimiz, tatlılarımız, kahvemiz, çayımız, dönerimiz,Adanamız, köftemizi bu standa, satış yaparak buradan elde edeceğimiz gelirin tamamını deprem bölgemize göndereceğiz” dedi. Ve şöyle devam etti; “Ben Süssen kasabasındanım,arkadaşlarım değişik şehirlerde ikamet ediyorlar.“ Dertlerimize çare olmak için çalışan gençleri kutladım. Özgüvenli Gençlik geleceğimiz buna yürekden inanıyorum. Sizleri bu güzel örnek hizmetlerinizden dolayı kutluyorum yine sizleri kalben seviyorum.