Serbest piyasa diyoruz, tutturduğumuza satıyoruz. Ürünler kat kat artırıldı; bu artışlar durdurulamadı. Hemen hemen her alanda görülen fiyat artışlarına ne yazık ki seyirli kalıyoruz. Bunun bir oranı yok mu? ürünün alış fiyatı kaç, üzerine kaç lira ilave edilerek satılacak? Bunların hiç biri belli değil, belli bir oran da yok!..

Ekonomide Serbest piyasanın olmasını biz alıcının yararına diye düşünüyoruz öyle değil mi? Ama piyasalarda durum hiçte böyle değil. Kimin yararına olduğu da belli değil. Satıcı ile konuşuyorsunuz yemin billah ben şu fiyata aldım diyor, karını düşük gösteriyor. Şimdi alan memnun değil satan memnun değil; iyi de peki bu fahiş fiyatı kim uyguluyor? İnan’ın o da belli değil, yani suçlu gizli eller? Son yıllarda ürünlere yapılan fahiş zamlar- artışlar vatandaşı canından bezdirdi!.. Bu sese kulak verilmesi lazım.

Ülkemizin büyük bir çoğunluğu orta halli yaşayan ailelerden oluşuyor. Çoğunun geliri asgari ücret seviyesinde. Böyle olunca da aileler gerçekten de geçim zorluğu çekiyorlar. Lüks ve modern yaşıyoruz diye tenkit edenlerimiz de var. Ne garip ki; bizi lüks yaşamaya zorunlu kılan nedenler de var. Bir yanda şaşalı ve lüks yaşamın içinde zevk-i- sefa sürenler, diğer yanda ise geçim sıkıntısı ile mücadele edip bu sıkıntıyı iiliklerinde hissedenler... İşte bunların oranı ülkemizde çok yüksek diyoruz!

Gıda denetimleri 12 ay boyu devam etmeli. Arızalı, ayıplı, sağlığa zararlı ve sahte mal satanlara göz açtırılmamalı. Bunu sonuna kadar destekler alkışlarız! Ancak bunun yanı sıra fiyat durumları da denetlenmeli. Kaça alınıyor, kaça satılıyor, bu fahiş fiyatı kim uyguluyor, vatandaşı soyan varsa bu soyguncular kim? Bunların da araştırılması, hesap sorulması ve kamuoyuna duyurulması gerekmez mi?

Üreticinin sıkıntısı başka maliyetten şikayetleniyor, çok haklı. Ancak üretici ürünü düşük fiyatla satıyor kimse bunu bize yutturmasın! Üretici kazanmıyor, pahalıya mal ediyor ama uygun fiyata satıyor. Mal pazarda, toptancının elinde ve markette fahiş fiyata dönüşüyor! Arıcılar, karaborsacılar ve elden ele dolaştıranlar ürünün fiyatını kat kat artırarak alıcıya ulaştırıyor. Tezgaha düşen mal artık hem Can, hem de cüzdan yakıyor!.. İşte bunun da denetlenmesi şart diyoruz.

Üçüncü bir konu da: emeklilerin ve asgari ücretlilerin durumu... Maalesef (yüksek oranda maaş alan emekliler hariç) emekliler geçim şartlarının altında kaldı ezim ezim eziliyor! Uzunca bir süreden beri emekliye düzenli ve adaletlice bir artış yapılmadı. (Bu feryadı birileri duysun artık!.. ) Asgari ücretle geçinen işçilerin durumu da aynı. Hele hele piyasada çalışan işçilerin durumu çok daha vahim (onlar asgari ücret bile alamıyorlar). İşsiz kalan aileler mi? Onlara ise Allah yardım etsin bu şartlarda geçinmek zor ve sıkıntılı!..

Diyeceğimiz o ki; bu serbest piyasa rezaletini yeniden gözden geçirsek, kurallarını, şartlarını biz hükümet olarak koysak ve devlet denetiminde devam ettirsek çok daha güzel olmaz mı? Herkese ceza yazdırın, satıcının, tüccarın boğazına yapışın diyen yok! Piyasalar devletin denetim ve kontrolünde yürüsün. Vatandaş mağdur olmasın, haksız kazanç sağlayan varsa o da önlensin. Vatandaşımız da insan gibi yaşasın ve geçim sıkıntısı çekmesin diyoruz. Birilerinin eli vatandaşın cebinde ise o ellerden de hesap sorulsun istiyoruz!..