Yıllardır çevre bilinci üzerine konferanslar veriyor, televizyon ve radyo programlarına katılıyorum. Çevre Bilincini Geliştirme Derneği’mizi kurarak dernek üyelerimiz ile çeşitli çevreyi koruma üzerine faaliyetler ile ülkemizde ve tüm dünya da farkındalık oluşturmaya da çalışıyoruz.
Her konferansımın sonunda inanılmaz bir şekilde dinleyicilerden olumlu tepkiler alıyorum. Hatta öğrencilerimden söz alarak “lütfen buradaki öğrendiğiniz bilgileri başta aileniz olmak üzere etrafınıza anlatın” dediğim zaman tavsiyelerime uyanların olması beni çok sevindiriyor.
Yeri geldi eldivenleri takarak çevre temizliği etkinliğine katıldım, yeri geldi dalgıçlarımız ile nehirlerimiz ve barajlarımızdaki çöpleri temizledim.
Anaokulu öğrencilerine de anlattım, üniversite öğrencilerimize de…
Bu zamana kadar hangi organizasyonda “çevre bilinci” konuşulacaksa ve çağırılmış isem gittim, bildiklerimi anlattım ve bu can bu beden de olduğu müddetçe de anlatmaya devam edeceğim.
Müthiş bir gönüllü kitlemiz oluşmaya başladı çok şükür.
1972 yılında 5 Haziran tarihinde İsveç’in Stockholm şehrinde “Dünya Çevre Günü” Çevre konferansı düzenlenmiş ve o tarihten bu yana da çeşitli etkinlikler, konferanslar ile bir hafta kutlanmakta artık. Tüm dünyada çevre bilincinin yaygınlaşması çok önemli bir adım.
Haberlere bakıyorum çevre üzerine bilinçli olarak herkes bir şeyler yapmaya başlamışlar. Çevrelerini temizlemeye başlayanlardan tutun, bir takım sanatsal faaliyetler ile de farkındalık oluşturan bir nesil geliyor. Kimi projeler ile kimileri de gönüllü olarak çevre bilincini yaygınlaştırma da varlar. Tiyatrolarımız, kısa metrajlı filmlerimiz hatta müziklerimizde de yer ediyor çevre temizliği artık.
Ne kadar güzel ve gurur verici faaliyetler.
Ama hala arabalarının pencerelerini açıp çöplerini dışarı fırlatanları görüyorum,
Çekirdek kabuklarını gelişi güzel bırakanları,
Piknikteki atıklarını,
Sigara izmaritlerini,
Denizlerimizde ya da okyanuslarımızdaki pet şişelerini ya da naylon poşetlerini,
Ot ve böcek öldürücü kaplarını…
Yapmayın beyler bayanlar,
Bu kadar güzel çevreci bir nesil gelirken,
Sizin hala çevrenizi kirletmenize tahammül edemiyorum.
Siz çevrenizi kirlettikçe,
Toprağımız kirleniyor,
Soluduğumuz hava kirleniyor,
Suyumuz kirleniyor,
Denizlerimiz, okyanuslarımız kirleniyor
Bitkilerimiz hasta, hayvanlarımız hasta
Peki, biz nasılız?
Ne yazık ki
Hasta oğlu hastayız.
Sebebini merak etmiyor musunuz?