“Kendinin ve çoluk çocuğunun ihtiyaçlarını helâlden kazanmak, kimseye muhtaç kalmamak, cihat etmektir.”
Ebü’l-Me’âlî Şebîb Rahbî hazretleri hadîs ve Şafiî mezhebi fıkıh âlimidir. Şam’ın Rahbe köyünde doğdu. Basra’da 486 (m. 1093)’de vefât etti. Bilhassa alışveriş bilgilerini anlatan “Fevâid” adlı Şafiî fıkıh kitabı çok kıymetlidir. Bu kitabında şöyle yazmaktadır:
Kendinin ve çoluk çocuğunun ihtiyaçlarını helâlden kazanmak, kimseye muhtaç kalmamak, cihat etmektir. Birçok ibâdetlerden daha sevaptır.
Resûlullah “sallallahü aleyhi ve sellem”, bir sabâh, Eshâbı ile konuşurken, kuvvetli bir genç, erkenden dükkânına doğru geçti. Bazıları, “erkenden dünyâlık kazanmaya gideceğine, buraya gelip birkaç şey öğrenseydi iyi olurdu” deyince, Resûlullah “sallallahü aleyhi ve sellem”, (Öyle söylemeyiniz! Eğer kimseye muhtaç olmamak ve ana, baba, çoluk çocuğunu da muhtaç etmemek için gidiyorsa, her adımı ibâdettir. Eğer, herkese övünmek, keyif sürmek niyetinde ise, şeytânla berâberdir) buyurdu.
Hadîs-i şerîflerde buyuruldu ki:
(Bir Müslümân, helâl kazanıp, kimseye muhtaç olmaz ve komşularına, akrabasına yardım ederse, kıyâmet günü, ayın ondördü gibi parlak, nûrlu olacaktır.)
(Doğru olan tüccâr, kıyâmette sıddîklarla ve şehidlerle berâber olacaktır.)
(Allahü teâlâ, sanat sâhibi mümini sever.)
(En helâl şey, sanat sâhibinin kazandığıdır.)
(Ticâret yapınız! Rızkın onda dokuzu ticârettedir.)
(Kendini başkasından sadaka isteyecek hâle düşüreni, Allahü teâlâ yetmiş şeye muhtaç eder.)
İsâ “aleyhisselâm” birine, (Ne iş yapıyorsun?) dedi. “İbâdetle vakit geçiriyorum” deyince, (Nereden yiyip geçiniyorsun?) buyurdu. “Her şeyimi kardeşim veriyor” deyince, (O hâlde, kardeşin senden daha kıymetli ibâdet yapmaktadır) buyurdu.
Hazreti Ömer “radıyallahü anh” buyuruyor ki: “Çalışınız, kazanınız, Allahü teâlâ rızkımı çalışmadan gönderir, demeyiniz! Allahü teâlâ, gökten para yağdırmaz.”
Lokman Hakîm, oğluna nasîhat verirken, “Çalış, kazan! Çalışmayıp, herkese muhtaç kalanların dîni ve aklı noksan olur ve iyilik etmekten mahrum kalır ve herkesten hakaret görür” buyurdu.
Büyüklerden birine “Özü sözü doğru olan tüccâr mı, yoksa geceleri namaz kılan, gündüzleri oruç tutan âbid mi yüksekdir?” diye sordular. “Emîn olan tüccâr daha kıymetlidir. Çünkü, şeytanla her saat cihâd etmektedir. Şeytân, alışta, verişte, tartmada onu aldatmaya uğraşmakta, o ise Allahü teâlânın emrini, rızâsını gözetmektedir” diye cevap verdi.