Takvim yaprakları 24.Mayıs 1993’ü gösteriyor.

ÜZERLERİNE 1570 ADET KELEŞ MERMİSİ SIKILARAK (HER BİRİNE ORTALAMA 50 MERMİ)

KATLEDİLEN, 33 SİLAHSIZ 20 YAŞLARINDA GENCECİK VATAN EVLATLARININ AD VE SOYADLARIDIR VE İSİMLERİNİ YAZININ SONUNDA OKUYABİLİRSİNİZ

EVET 33 RAKAMINI ÖMRÜNÜZÜN SONUNA KADAR UNUTMAMANIZ DİLEĞİYLE.

Bu 19 Mayıs’ta böyle bir yazı ile karşınıza çıkmak istemezdim ama damarlarım da ki asil kan beni buna itiyor. Şehit kardeşi olmanın verdiği şeref ve gurur ile yazma gereği duyuyorum. Gelecek nesillere Önce Vatan kelimesinin anlamını kalplerine ilmek ilmek nakış nakış işlemek istiyorum. Becerebildiğim kadarıyla.

Sevgili okurlar; 40 yıldan fazladır Vatan uğruna şehitler veriyoruz. Vermeye de devam edeceğiz gibi çünkü içimiz deki HAİNLER her türlü ihanete imza atıyorlar ve boş durmuyorlar. 3 tarafı denizlerle çevrili vatanımızın 4 tarafı içerdeki ve dışardaki hainler tarafından çevrilmek isteniyor. 2 ağaç için güzel Vatanımızı yakmaya çalışan ve Ülkemize zarar veren Vandallar sonunda terörist Öcalan posterinin altına girdiler. Anladık ki mesele 2 ağaç değil Vatanın bütünlüğü imiş. Hdpkk seçim kazandı diye pilav dağıtan hainlere, Hdpkk ile birlikte nasıl salladık diyen hainlere, teröristleri cezaevinde ziyaret eden hainlere, teröriste kahvaltıya gitmek isteyen hainlere, oy devşirmek uğrana cezaevindeki teröristlere özgürlük isteyen hainlere ve aynı masada oturup birlikte poz veremeyen hainlere, 15 Temmuz darbecilerine sahip çıkan hainlere VE bunlar gibi nice hainlere bu yazıyı okutun olur mu? İbret alırlar mı tatbikî hayır çünkü onların menfaati Ülker’inden önce gelmektedir.

Her yerde ve her zaman Önce Vatan diyen evlatlar yetiştirmeniz dileğiyle…

AŞAĞIDA YAZILANLARI KENDİNİZİ O TARİHTE O ASKERLERİMİZİN YERİNE KOYARAK

OKUMANIZI RİCA EDİYORUM…

YER: Elâzığ-Bingöl Karayolu Bilaloğlu Mevkii YIL: 24 MAYIS 1993

33 vatan evladının şehit olduğu 24 yıl önceki katliamdan sağ kurtulan üç asker, yaşadıklarını anlattı. Malatya’dan iki sivil midibüse biniyorlar. Hepsi sivil giysili, üniforma ve postalları çantalarında. Hiçbirinde silah yok, kendilerine refakat eden tek bir askeri personel de. Saat 18.00. Bingöl’e 10 kilometre var. Dağlık, dar bir yol. Birden silah sesleri yankılanıyor. İlk virajı geçtiklerinde, 50 PKK’lının karşı yönden gelen Bingöl Tur’a ait bir otobüsü durdurup, çoğunluğu terhis olmuş ya da dağıtıma giden sivil erlerden oluşan 50 yolcuyu esir aldığını görüyorlar. Şoföre bağırırlar; ‘Geri dön!’ Şoför oralı olmaz. Zaten 4 saatlik yolda 3 mola vermiş... Otobüsün kapısını, ‘Orada ben yoktum’ diyen Şemdin Sakık, o zamanki adıyla ‘Parmaksız Zeki’ açıyor.

OSMAN PARTAL ANLATIYOR

Trabzonluyum. İki midibüsteki toplam 50 askerden biriydim.

Van-Özalp’taki birliğime gidiyordum. Yol boyunca gereksiz molalar veren şoför, bir ara lastik patladığını söyleyip durdu. Lastiğin patlamadığını, krikoya dokunmadığını gördüm. Aksın altına girdiğinde birileriyle konuşma yaptığını duydum. Galiba telsizle konuşuyordu. Şemdin Sakık, ‘Eylem planlanırken buradan askerlerin geleceğini bilmiyorduk’ diyor. Yalan söylüyor. Çünkü ilk otobüsün en ön koltuğunda oturuyordum. Yolumuzu kestiklerinde şoförün kapısını bizzat Sakık açtı. Toprak rengi üniforması vardı üzerinde, aynı renk kasketi ters takmıştı. Omzundaki tüfeğin namlusu yere bakıyordu. Şoföre, diğer otobüsün nerede olduğunu sordu. ‘Arkada, geliyor’ cevabını aldı. İki dakika sonra diğer otobüs düştü pusuya.

Yani bizi bekliyorlardı.

DOĞULU- BATILI DİYE AYIRDILAR…

Gece yarısına kadar teröristlerle yürüdük. Mola verildiğinde niçin kaçırdıklarını, amaçlarını sorduk. ‘TC ateşkes ilan edince, iki gün içinde sizi serbest bırakacağız’ dediler. Saat 01.00 sularıydı. Sakık’ın talimatıyla tek sıra olduk. Şemdin Sakık nereli olduğumuzu sorup,

Doğulu- Batılı diye bizi iki gruba ayırdı. Sakık, doğulu olmayan benim de içinde olduğum 34 kişinin eğitim kampına götürülmesini söyledi. Dağda koşar adım yürümeye başladık. Bize eşlik eden teröristler sürekli değişiyordu. Toplam 300 kişiydiler. Bir köye gittik.

Kapısını çaldıkları evlerden başka teröristler çıkıp gruba katıldı. Kimi terörist evlere gidip istirahat etti. Bir ahıra soktular bizi öldürmek için. Sonra vazgeçtiler. Tekrar yürümeye başladık. Sabahı göremeyeceğimi düşünüyordum. Yıldızlara son kez bakıp annemi, babamı, köyümü düşündüm. Bir ırmaktan geçerken su içtik. Dağ yoluna çıktık. Davranışları sertleşti. Durdurdular. Saat 03.00 sıralarıydı. Yolun kenarına dizilmemizi istediler. Kol kola girip sıklaşmamızı istediler. Yanımdaki arkadaşıma ‘Devrem bizi vuracaklar’ dedim.

DEVREMİ ÖLÜ GÖRÜNCE BAYILDIM…

Sinirden titriyordum. Kalaşnikof, Bixi ve Kanvasların emniyetlerini açtılar. Sonumuzun geldiğini anladım, kelimeyi şahadet getirip kendimi yere attım. Taramaya başladılar. Dizime bir mermi isabet etti. Vurulanlar üzerime düşüyordu. Kafamı koruyordum. Hepimizin öldüğünden emin olmak için yüzlerce mermi yağdırdılar. Gittiklerini, seslerin uzaklaşmasından anladım. Altı yedi arkadaşım sağdı henüz. Diğerleri paramparçaydı. Can çekişenler, hırıldayanlar, ağlayanlar, inleyenler... Su istiyorlardı. ‘Anne, anne’ diye bağırıyorlardı. Öldüğümü zannediyordum. Kendimi çimdikledim, ölmemişim. Devremi beyni parçalanmış görünce bayılmışım. Bizi yan yana dizip 1570 mermi sıktılar… Ayılınca şehit arkadaşlarımı sırt üstü çevirdim. Dokunduğum her uzuv elimde kalıyordu. Beyin, ayak... Yardım aramak için yukarı doğru koşmaya çalıştım. Kan kaybediyordum. Asfalta çıktım, bir kamyonla yakındaki Elmalı Karakolu’na gittim. Olanları anlattığımda dinleyen jandarmalar ağlamaya başladı. Helikopter, tanklar geldi. Şehitleri aldık. Olay yerinde 1570 mermi kovanı bulundu. Yani silahsız erlerin her biri için 50 mermi kullanmışlardı... Tüm şehitlerimizin ruhları şad olsun. Gazilerimize de sağlık ve afiyetler dileriz.

33 KİŞİNİN İSMİNİ OKUDUNUZ

BU İSİMLER

ÇOĞUNUZA BİR ÇAĞRIŞIM YAPMAMIŞTIR.BEN SİZE HATIRLATAYIM.

OKUDUĞUNUZ BU İSİMLER,

ACI DOLU BİR GÜNDÜ.

RABBİM ŞEFAATLERİNE CÜMLEMİZİ NAİL EYLESİN İNŞALLAH.

İbrahim ERTEN (Konya)

Mustafa YILMAZ (Konya)

Erkan KAÇAN (Konya)

Mevlit ÖZKAN (Konya)

Hilmi ŞAHİN (Konya)

Ali ARAR (Konya)

İlyas UYAR (Konya)

Hüseyin ÇELİK (Denizli)

Ahmet APAK (Denizli)

Ercan ÇOBANOĞLU (Denizli)

Mustafa KOÇANOĞLU (Denizli)

Baki UMUTLU (Denizli)

Şeref TAY (Denizli)

Mehmet ÖZTÜRK (Denizli)

Hasan GÜLTUTAN (Hatay)

Mehmet TURA (Adana)

Şenol CANSIZ (Samsun)

Cavit YAMAN (Samsun)

Nihat ODABAŞI (Kastamonu)

Ramazan AKKAYA (Kastamonu)

Uğur BOZACI (İstanbul)

Ünal KALAFAT (İstanbul)

Ahmet ARAN (Manisa)

Haydar ASLAN (Trabzon)

Murat ELİBOL (Çanakkale)

Aydın KUZEY (Çanakkale)

Âdem ZONGUR (Kırıkkale)

Musa SARIGÖZ (Osmaniye)

Murat MENTEŞ (Bolu)

Hikmet ÖZDEMİR (Malatya)

Abdullah KARA (Antalya)

Birol İrfan ASKAR (Afyon)

Selahattin AYSAN (Isparta)

Türk Silahlı Kuvvetleri.

VATAN SAĞOLSUN

MİNNETTARIM