Devletin kurumlarına baktığımızda birebir hayatın her kademesinde görebileceğiniz başka bir teşkilatlanma yoktur; Yozgat Bozok Üniversitesi kadar!
Her ne kadar sohbetimizin başlığında sadece ilim, bilim, sağlık ve tarım üzerinden örnekleme yapsak da toplumun her kademesine temas eden bir yapılanmanın adı Bozok Üniversitesi.
Yozgat Valiliği, Yozgat Belediyesi ve Yozgat Bozok Üniversitesi ortaklığında 3’üncü Film Festivali üzerinden bir üniversite ziyareti yapalım istiyorum bugün.
(Bu arada festivalin Yozgat’a kazandırılmasında emek sahibi olan ve şuan farklı bir üniversitede görev yapan Batuhan Kalaycı’a ve tüm emektarlara teşekkür etmek istiyorum.)
Film Festivali hem üniversiteye hem de Yozgat’a renk kazandırıyor.
Her yıl farklı ünlü isimleri Yozgat’ta ağırlıyor, şehirle bütünleşmesi sağlanıyor.
Bu yıl sinemanın sultanı, her birimizin hafızasında utulmaz izleri bulunan Türkan Şoray’ı konuk edeceğiz. Yine ünlü yönetmen ve ekibi Yozgat’talar.
Film festivali ile Yozgat’ta birkaç günlüğüne hareket geliyor.
Her ne kadar üç kurumun ortaklığında yapılıyor görünse de festivalin gerçekleşmesinde Yozgat Bozok Üniversitesi’nin katkısı azımsanamaz!
Bugün şehrin sanat dünyasına katkı sağlayan bir üniversiteden bahsediyoruz.
Dönüyoruz sağlık alanında kendine has yapılanması olan bir üniversitemiz var -ki yakın zamanda çok kıymetli sağlık kurumları açıldı. Son açılışın adı; Ağız ve Diş Sağlığı Hastanesi oldu.
Toprakta üniversite izi var, tarımdan-hayvancılığı pek çok alanda ciddi grişimleri var!
İlim ve bilim alanındaki aksiyoner duruşu olan bir üniversiteden bahsediyoruz. (Özellikle teknolojik çalışmalarda yaşanan bütçe sorununun bilimin önüne geçmemesi temennimi ayrıca dile getirmek istiyorum.)
Sayın Rektör Prof. Dr. Evren Yaşar’la farklı bir yol ayrımına giren Yozgat Bozok Üniversitesi’nin şehrin maddi ve manevi kazanımlarına, AR-GE’den sağlık sektörüne önümüzdeki süreçte daha da dikkat çeken çalışmalar yapacağı muhakkak.
Üniversitelere yakıştıramadığım olayların başında rektörlük seçimleri gelirdi. Birer siyasetçi hatta siyasetçinin de ötesinde bir seçim atmosferinin hakim olduğu, kutuplaşmalarla gerilen üniversiteler vardı.
Bugün rektörler Cumhurbaşkanı tarafından atanıyor.
Demokratik seçimleri maalesef üniversitede dahi olsa tabiatına uygun yapamıyoruz.
Mutlaka bir kutuplaşma mutlaka bir siyaseti aratmayan ayak oyunlarının kurbanı olmuş bir üniversite kalırdı her seçimin ardından elimizde.
Seçim mevzuuna neden girdim, seçim yorgunu üniversitelerde rektörün işlere adapte olması, dağılmış insan yapılanmasını toparlayıp bir kadro oluşturması zaman alırdı.
Dünden bu güne hala o kısır yapılanmanın içinden gelen isimler yok mu, her üniversitede olduğu gibi bizde de var! Onların da Rektör Prof. Dr. Evren Yaşar’ın hizmet vizyonu karşısında işlerini yapmaktan öteye gidemeyeceklerine inanıyorum.
Büyük umutlar, büyük beklentiler, yıllanmış heyecanımız, kutup yıldızımız Yozgat Bozok Üniversitesi.
Hayatın her kademesinde karşımıza çıkan Yozgat Bozok Üniversitesi’nin kazandığı ivmeyi duraksamadan sürdürmesini diliyor, temenni ediyorum.
Bu gün kendi içindeki yenilenmeyi tamamladığında inanıyorum ki hem insan yapısı hem de kurumsal yapısı ile Yozgat’ın ta kendisi olacak bir üniversitemiz var olacak!