İslâmın emrettiği din ve fen bilgilerini öğrenmeye çok ehemmiyet veriniz! Sevgili Peygamberimiz “aleyhisselâm”, (Beşikten mezâra kadar ilim tahsîl ediniz) ve yine, (İlmi arayınız, velev ki, Çin’de olsa bile!) buyurdular. Dünyânın en uzak bir yerinde ve kâfirlerde olsa dahi, gidip onlardan ilim öğrenmelidir. Hele bugün, ilim ve fen sahibi bir kimsenin, bir veya birkaç yabancı dil öğrenmesi zaruret hâlini almıştır. Bir hadîs-i şerîfte, (Bir kavmin dilini öğrenen, onların zararlarından korunmuş olur) buyuruluyor. Bunun içindir ki, gençlerimizin yabancı dil öğrenmeleri faydalı olup, sevap kazandıran çok işlere sebep olabilir.
İlim meclisine gitmenin ve âlimlerle oturmanın fazîlet ve derecesi çok büyüktür. Resûlullah “sallallahü aleyhi ve sellem” buyurdu ki: (Bir kimse din âlimlerinin ve sâlihlerin yanına gitse, her bir adımına Hak teâlâ, kabul olmuş nâfile bir hac sevâbı ihsân eder. Zira, âlimleri ve sâlihleri Hak teâlâ sever. Allahü teâlânın evi olsaydı, bu kimse o evi ziyâret eyleseydi, ancak bu sevâbı kazanırdı.)
Peygamber Efendimiz buyurdu ki: (Yâ âlim veya müteallim veyahut bunları dinleyici ol! Bu üçünden olmayıp dördüncüsünden olursan, helâk olursun.)
İlmihâl kitâbı okumayan, dînini öğrenemez. Dînini öğrenmeyenin dîni, îmânı gider. Din düşmanlarının yalanlarına aldanıp kâfir olur. Bir kimse, Ehl-i sünnet âlimlerinin “rahime-hümullahü teâlâ” meclisine kırk gün devam eylese, kalbi nûrlanır. Çünkü, İslâmiyetin emrettiği ilimler kalbin ışığıdır. İlmi olmayan kimse, şeytâna ve İslâm düşmanı olan kimselere ve gazetelerine aldanır. Ehl-i sünnet itikâdında olmayan din adamlarının yazılarını okuyanın kalbi kararır.
Ey kardeşim! Allahü teâlâ, sana fazla mal ve ilim verirse bahîl olma, cimrilik yapma! Din uğruna sarf et! Hâlis Müslümanların yazdığı doğru ilmihâl kitâplarını al ve dağıt! Cihat sevâbına kavuşursun. Peygamberimiz “aleyhisselâm” bir gün, (Yâ Ebâ Hüreyre! Müminlerin büyüğü, benden sonra o kimsedir ki, Allahü teâlâ ona mal verir, o da gizli ve âşikâre Hak yoluna harcar ve yaptığı iyilikleri kimsenin başına kakmaz) buyurdu.
Mümin kardeşlerini sevindirmeye çalış! Zîrâ Peygamberimiz buyurdu ki: (Her kim dünyâda bir mümin kardeşinin işini görürse, Hak teâlâ, o kimsenin yetmiş işine kolaylık ihsân buyurur. O yetmiş işin on tanesi dünyâda, altmış tanesi kıyâmet günündedir. Bir kimse, bir mümin kardeşinin aybını kapatırsa, Allahü teâlâ o kimsenin bütün ayıplarını kıyâmet günü kapatır!)