“Kadir Gecesi meleklerin kutladığı bir gecedir. Kadir Gecesi; gecelerin en feyizli ve bereketlisidir. Kadir Gecesi; bin aydan hayırlıdır. Çünkü Kelamullah olan Kur’an-ı Kerim bu gecede inzal olmaya başlamıştır.

Yüce Mevla Kadir gecesinde “Gerçek biz Kur’an-ı Kadir Gecesinde indirmeye başladık” (Kadir suresi) buyuruyor. Kadir Gecesi aynı zamanda bütün Melaikei kiram Cebrail (a.s) beraber yeryüzüne, insanlık arasına; rahmet huzur ve bereket dağıtmak üzere inerler. Kur’anı-ı Kerim“Onda Melekler ve Ruh (Cebrail a.s.) Rablerinin izni ile her bir iş için iner de iner” (Kadir suresi  ,4 )buyuruyor.

Kadir Gecesi bir diğer özelliği ve güzelliği selamet gecesi olmasıdır, inanan insanlar için tan yeri ağırıncaya kadar huzur, selamet, bereket ve lütufların ihsan edilmesidir.
Yüce Mevla yine Kadir suresinde; ”O gece tan yeri ağarıncaya kadar bir selamdır.
Rahmet, bereket, huzur, mutluluk ve insanların bahşedildiği gecedir” (Kadir suresi/5) buyurmaktadır.

Böyle feyiz ve bereketle dolu ve bütün zamanların tacı olan Kadir Gecesi; bizim için, yeniden bir çok güzelliklere adım atmanın başlangıcı, gönlümüzü kirleten günahlardan kurtulmanın bir fırsatıdır. Bizi Allah’a karşı mahcup eden, onun sevgisinden uzaklaştıran, isyanlardan kurtulup ilk adımı, tövbelerimizle Allah’a yönelmenin bir fırsat olmasıdır.

Yüce Mevla ve insanlar tarafından sevilmemize vesile olan ahlaki güzelliklerle bezenmenin bir fırsatı olması, hayatımızı cennetlere çevirecek ağzımızın tadı, gönlümüzün huzuru ve mutluluğumuzun kaynağı olacak ibadetlerle bezenmenin bir başlangıcı olmasıdır.

Kadir Gecesi Kur’an gecesi; dolayısıyla hayatımızı, gönlümüzü, ruhumuzu Kur’an’ın nurlu ve rahmet ışıklarıyla aydınlatma için bir fırsattır.
Huzur ve mutluluğa susamış  gönüllerin sabaha kadar rahmet akan selamet gecesinde huzura ve mutluluğa atılan ilk adım ve bir daha günahlara dönmemek üzere Allah’a vereceğimiz söz gecesidir.

Bu gece Kur’an gecesidir.
O halde inanan insanlar olarak doya doya Kur’an okumalı, sadece okumakla kalmayıp okuduğu Kur’an’ın manasını da anlamalı, anlamakla yetinmeyip, insanlığın ihtiyacı olan hayat ölçüleri ve mutluluk ışıkları olan İlahi düsturları önce kendi hayatına uygulamalı, sonra bilimin ışığında tüm insanlığa sunmalıyız.

Bu gece Cebrail (a.s.) beraber Melaike-i Kiram insanlık arzına teşrif buyurur. Meleklerin indiği gece uyanık olmak lazım. Gönlümüz, gözümüz, sinemiz açık olmalı. Zira manevi misafirlerimiz var. Bu geceyi dakikası dakikasına hatta saniyelerine varıncaya kadar değerlendirmek gerekir. Kendimizi ahiret sandukası olan bir namaz seccadesine atıp doya doya ibadet edip Peygamberimizin ümmetine armağan ettiği dua ile “Allah’ım şüphesiz sen affedicisin, affı seversin, beni de affeyle!” diyerek gönülden kopup gelen gözyaşlarıyla tövbe ve istiğfar ederek bir daha ayrılmamak üzere iyilere dönüşümüzü ilan etmeliyiz.

Kadir gecesi Allah’a kalkan ellerin, O’nu anan dillerin, O’nu zikreden gönüllerin mahcup ve mahzun edilmediği bir gece olması hasebiyle, yapılan dualar geri çevrilmediği için bu gecede bol bol dua edelim. Milletimizin ve memleketimizin kalkınması, huzuru, barışı ve mutluluğu için ailemiz, çoluk-çocuğumuz ve bütün insanlığın huzur ve barışı için dua etmeliyiz.

Peygamberimiz (s.a.s) “Kim Kadir gecesini fırsat bilir kendini affettirmeye çalışarak geceyi ihya ederse günahları affedilmiş olarak gecenin sabahına çıkar” buyurmuştur. (Buhari)

Büyüklerimizi bilhassa anne babamızı ziyaret ederek, ihtiyaç sahiplerinin ihtiyaçlarını karşılayarak, insanlara güler yüzle sevgi dağıtıp, çocukları sevindirip, hakkı olanların haklarını ödeyip, çevremize sevgi ve hoşgörü örnekleri sunarak muhtaç olan sinelere rahmet akıtarak değerlendirmeliyiz. Kadir Geceniz Mübarek Olsun!”
(Mustafa Baytar- Çankaya Müftüsü)