Türkiye bir tarım memleketi, tarımın, ziraatin ve hayvancılığın desteklenmesi gerekir diyoruz! Bunu sürekli gündeme getiriyoruz. Ne yazık ki, zaman zaman özellikle kriz dönemlerinde birileri ürün fiyatlarını yükselterek haksız ve adaletsiz bir kazanç sağlamanın peşine düşüyorlar! Buna benzer ihanetleri son dönemlerde sık sık yaşar hale geldik. Birilerince: Ne insani değerlere, ne ahlaki değerlere, ne de dini değerlere yakışmayan bir tavır sergileniyor!
Şimdi tüm dünya ile birlikte ülkemizi de Koronavirüs illeti sardı. Covid-19 diye adlandırılan bu virüs hastalığı endişesi hepimizi evlerimize hapsetti. Ancak, soyguncular, vurguncular ve karaborsacılar durmuyor. Sahte ürün imal edenlerin yanı sıra, bir de zamla millete zulmeden hainler türedi. Aldığı belli değil, sattığı belli değil; kafasına göre fahiş bir ücret belirleyip ortalığı kasıp kavuruyorlar. Sahtekarlar bir yana bir de vurguncular var; fiyat ve zam vurguncuları!..
Soğan ve sarımsakla başlayan fahiş fiyatlar tüm ürünlere yansımış gözüküyor. Yağlara, salçalara, temizlik maddelerine velhasıl bir çok ürüne yapılan gizli ve keyfi zamlar milleti canından bezdirir hale geldi.
Serbest piyasa ekonomisi muamması soygun ekonomisine dönüştü. Buna dur denilmelidir. Bu kadar da keyfilik olmamalı! Tutturduğuna satacaksın diye bir ekonomik model olur mu? Devletin sık sık kontrolü ve denetimi gerekmez mi? Bu zam ve vurguncu tayfasına dur denilmezse vatandaş perişan olur. Açlık ve yoksulluk sınırı tavan yapar? Bu vurgundan üreticiler değil aracılar ve stokçular kar sağlıyorlar. Üreticiler yine perişan, asıl mağdur olan da üreticiler ve masum halk...
Pazarda sarımsağın kilosu40-50 lira olmuş, bir çok ürün abartılmış. Temizlik maddeleri zirve yapmış, kolonya tavan yaptı,zeytinyağının kilosu el yakıyor!.. Bir çok ürüne gizli ve fahiş zam yapıldı ve yapılmaya devam ediliyor. Parası olan alsın, parası olmayan aç kalsın, ölsün ! Gibi haince bir düşünce oluşturulmaya çalışılıyor. Siyasi çekişmeleri, düşünce ayrılıklarını, iktidar kavgasını fiyatlara yansıtmaya çalışan art niyetli insanlar var!
Her dönemde vardı amma, kriz dönemlerinde daha da çoğalıyor: Hırsızlar, haydutlar, karaborsacılar ve vurguncular prim yapmak keseleri doldurmak adına milletin yakasına yapışıp haksız kazanç elde etmeye çalışıyorlar. Biz de devlet babaya diyoruz ki: bu hırsızlara müsade etmeyiniz! Öyle bir ceza yazın ki, hayat boyu belini doğrulatmasın bu sahtekarlar!
Seri ve sürekli kontrol şart. Hem de her ilde... Kuracaksınız fiyat ve ürün kontrol birimlerini sürekli kontrole çıkacaksınız: Ürünün kalitesini, fiyatını, alış ve satış faturasını kontrol edip denetime tabi tutacaksınız. Ayrıca vatandaşa ilan edip fahiş fiyatla satan ve sahte- ayıplı mal pazarlayan varsa ihbar edin diyeceksiniz!.. Bu zam ve zulüm baskısına da dur diyeceksiniz! Aziz milleti de bu art niyetli zevatlara yem etmeyeceksiniz!
Cumhurbaşkanımızın duyarlılığı tüm devlet adamlarımıza da yansımalı. Vali ve kaymakamlarımız hatta belediye başkanlarımız soyguncu, vurguncu ve karaborsacılara göz açtırmamak için seferber olmalı. Yoksa bu ihanetin önü alınamaz.
Depolarda, bodrumlarda, tezgahlarda mal çürüyor ama birileri malı pahalı satacağım diye vatandaşı aç ve mahrum bırakıyor! İşte bunun adı ihanettir vatan hainliğidir, bu ihanete seyirci kalınamaz! Hayat pahalılığı ile hayatı çekilmez hale getirmek istiyorlar. Bizi siyonist ve emperyalist uşakların oyuncağı haline getirmek istiyorlar! Bu bir oyundan hem de planlı bir oyun? Bu oyunu bozacak olan da yine bizleriz... El ve gönül birliği ile.