Dünyada ekonomik bir krizin olduğu gerçek. Bütün ülkeler bu ekonomik krizle mücadele ediyor. Aynen Covid -19 mikrobunda olduğu gibi ekonomik krizde de insan eli olma ihtimali çok yüksek. Dünya sermayesinin büyük bir bölümünü elinde bulunduran beynelmilel güçler ekonomik düzeni istediği gibi yönlendiriyorlar. Avrupa ülkeleri de bu krizin içinde olmasına rağmen dolar ve euro yükseliyor TL düşüyor. Bu tam anlamıyla rezalet bir senaryo!

İkinci konu malumunuz enerji krizi. Enerjide yaşanılan yüksek fiyat ve benzin- mazot zammı piyasaları alt üst etti. Zamları durdurmak mümkün olmadı, olmuyor. Her şeye rağmen keyfiliğin ve stokçuluğun zamlara etkili olduğu görüşü önemini koruyor. Biz bu zam furyasını lehimize çevirmek için çaba göstermiyor, aksine zamların üstüne körükle gidiyoruz.

Alınması gereken acil tedbirler var, çaresiz de değiliz. Devletin aldığı tedbirleri maalesef bizzat biz bertaraf ediyoruz. Devletle birlikte hareket etmiyoruz!.. Alınan tedbirlere rağmen daha çok kazanma uğruna; (ayakta kalalım bahanesiyle) zam üstüne zam yapmak işimize geliyor. İşin garibi stoktaki mala da zam yapıyoruz. Bahanemiz şu: Aynı malı ucuza alamayız hikayesi? İyi de kardeşim zamlı aldığın malı zaten zamlı satacaksın, zam üstüne zam yapmanın alemi ney? Yani tam bir keyfilik içindeyiz.

Stokçuları karşı, faizci ve karaborsacılara karşı ciddi bir önlem alamadık. Aslında devlet adım üstüne adım atıp piyasaları canlandırmak istiyor; ama biz buna müsaade etmiyor, ettirmiyoruz!

İkinci konuda denetim ve kontrol? Denetim ve kontrol konusunda pasif kalıyoruz! Özellikle stokçuların, toptancıların kontrolü oldukça önemli. Büyük market ve tanzimcilerin keyfiliğine dur diyemedik nedense? Bunun içinse sürekli denetim kontrol şart! Hem de her ilde her ilçede...

Satıcının boğazına sarılın demiyoruz. Hakkınız olan denetim ve kontrolü sürekli devam ettirmek gerekiyor. Sahte ürünler, sağlığa zararlı ürünler ve Fiat kontrolleri devam etmeli hem de bir an aksatılmadan. Bunu baskı ve zulmü anlamında söylemiyoruz, piyasaların kontrolü ve denetimi anlamında söylüyoruz.

Keyfiliğe dur denilmeli, karaborsacılığa dur denilmeli fahiş fiyata dur denilmeli, sahte ürün satışına dur denilmeli, zam zulmü ile İnsanımızın ezilmesine ve yokluğa sürüklenmesine dur denilmeli. Yasa ise yasa, kanun ise kanun çıkarılmalı ve kesinlikle etkin sürekli kontrol devem etmeli; keyfilik varsa, suçlu olan varsa onun da cezası kesilmeli ve zam zulmünde keyfilik önlenmelidir. Türk tarihinde nice badireleri sıkıntıları atlatmış olan bu şerefli milletin evlatları üç buçuk faizcinin karaborsacının ve zalimin esire olamaz ! Buna hiç birimiz müsade edemeyiz. . Devletimizle birlikte el ele olursak Allah’ın izni ile aşamayacağımız hiç bir engel yoktur; unutmayınız bu zam zulmü de bizim basiretimiz sayesinde defedilecektir ! İnsanımıza zulmetmekten Allah’a sığınırız...