Kumar; sevgi ve kardeşlik bağlarını yok eden; kin, nefret, düşmanlık ve intikam duygularını körükleyen son derece zararlı bir alışkanlıktır.
Kişinin akıl ve ruh sağlığını bozan, aile huzurunu yok eden, kazanma hırsıyla bencil ve menfaatçi insanlar yetiştiren bir hastalıktır. Kumar; birinin kazanıp diğerinin kaybetmesi esasına dayalı haksız bir kazançtır.
Kumar, hem oynatan hem de oynayan için maddi ve manevi bir tükeniştir. Kişi, kumarda kazanınca başkasını, kaybedince kendini zarara uğratmaktadır. Bütün bağımlılıklarda olduğu gibi kumardan korunmanın en etkili yolu ise ona hiç bulaşmamak, kumar oynayan ve oynatan insanlarla bir arada olmamaktır.
Kumarın her çeşidi haramdır. Zira her yasal olan, helal değildir. Dolayısıyla masa başında veya sanal ortamlarda oynanan; kazananın kaybedenlerden haksız kazanç elde ettiği oyunların tamamı kumardır, haramdır. At yarışlarında oynanan ganyan, kumardır, haramdır. Hayvanların dövüştürülmesi gibi vahşete dayanan her türlü oyun ve bu oyun üzerinden elde edilen kazanç, kumardır, haramdır.
Yüce Rabbimiz, Mâide sûresinin doksanıncı ayetinde kumarın haram olduğunu açıkça ifade etmektedir: “Ey iman edenler! İçki, kumar, dikili taşlar ve fal okları ancak şeytan işi birer pisliktir. Bunlardan kaçının ki kurtuluşa eresiniz.” Cenâb-ı Hak, bu ayetin hemen ardından kumarın haram kılınmasının sebeplerinden birisini de şöyle ifade eder: “Şeytan, içki ve kumarla, aranıza düşmanlık ve kin sokmak; sizi Allah’ı anmaktan ve namazdan alıkoymak ister. Artık vazgeçtiniz değil mi?”
Ne yazık ki, bugün, internet ortamında türlü hilelerle ve bazı sosyal medya fenomenlerinin yayınlarıyla nice insanımız kumar tuzağına çekilmektedir. Mobil cihazlar, çevrimiçi oyunlar ve e-sporlar aracılığıyla nice gencimiz sanal kumar bataklığına düşmektedirler.
Bütün şans oyunları, yılbaşı, özel gün ve haftalar vesilesiyle çekilen piyango, kazı kazan ve şans topu oyunları kumardır, haramdır. Dijital mecralarda oynanan bütün bahis oyunları; toto, loto, iddia gibi dinen meşru olmayan oyunların hepsi kumardır ve haramdır.
İslam dinine göre asıl olan, rızkımızı helal yollardan kazanmaktır. Bu sebeple, faiz, kumar ve benzeri haram yollardan elde edilen parayla sevap beklenerek hayır hasenat yapılamaz. Cami ve mescit inşa edilemez; hac, zekât ve kurban gibi mali ibadetler yapılamaz.
Televizyonlarda, gazetelerde, hatta en basit internet oyunlarında dahi kumar reklamları verilerek küçücük yavrularımız bile bu kötülüğe özendirilmektedir. Hâlbuki mahremiyet sınırlarını ihlal eden, haramların yaygınlaşmasına sebep olan, dijital platformlar ve farklı ortamlarda kumar oynamayı özendiren bu reklamların engellenmesi; dinî, vicdanî ve insanî bir sorumluluktur.
Nice ocaklar söndüren, nice yuvalar dağıtan, nice felaketlere sebep olan kumar belasından uzak durmak gerekir. Gençlerimizi ve çocuklarımızı her türlü bağımlılıktan korumak için; onlarla sevgi, muhabbet ve güven temeline dayalı bir ilişki kurmalıyız. Onların iyi arkadaşlarla ve iyi ortamlarda yetişmeleri için gayret göstermeliyiz. (Kaynak Diyanet Hutbeleri)