Ülkemizin doğal yapısı, ekilebilen toprak zenginliği ve her mevsim için uygun üretime sahip olmasına rağmen üretimimiz azalıyor, yetersiz kalıyor. Üretimi azaltıyoruz, maliyetlerin pahalı olduğunu dillendiriyoruz. Köyleri boşaltıyoruz, üretmekten ve emek vermekten uzaklaşıyoruz. Bu da tarım ürünlerinin yetersizliğine ve pahalı olmasına vesile oluyor. Bu durumda da ülke ekonomisi için ciddi bir sorun arz ediyor.
Dört mevsim ürün elde edilen bir ülkede yaşıyoruz. Her mevsim güneş, hava ve su imkanına sahip olan arazilerimiz var. Üretimde dünya rekoru kıracak güce sahibiz. Ama tarım ürünlerini sebze ve meyve üretimini ülkenin her yerine ulaştırıp ucuza satılmasını sağlayamıyoruz. Hem üretimde hem de pazarlamada sıkıntılarımız var. Devlet desteği yeterli değil; mazot benzin, gübre, ilaç pahalı böyle olunca da üreticiyi üretimden uzaklaştırıyoruz.
Ülkemiz geniş, verimli ve zengin topraklara sahip olmasına rağmen bir çok tarım ürününü dış ülkelerden satın alıyoruz. Tarım üretiminde ihracatı artırmamız gerekirken bir çok ürünü ithal etmemiz bizim tarımı ve ziraati ihmal ettiğimizi gösteriyor.
Meyve ve sebze fiyatları sürekli
artıyor, köy ürünlerini pahalı alıyoruz. Market ve sebze fiyatları rekor fiyatlara ulaşıyor, insanımız yeterince beslenmiyor, alım
gücü azalıyor. Karaborsacıları, stokçuları, tefecileri ve aracıları zenginleştiriyor, üreticileri destekleyemiyoruz. Bağ bahçe, tarla- bostan, gibi milyonlarca dekar araziye sahip olan köyler dahi üretimi terk ediyor, köyleri boşaltıyorlar.
Dünyanın en çok fındık üreten ülkesi olacaksınız ama fındığı en az tüketen ülkeler arasında yer alacaksınız. Çay üreteceksin çayı pahalı içeceksin, binlerce zeytin ağacı bahçelerine sahip olacaksın ama zeytin yağını pahalı olduğu için kullanamayacaksınız. Hayvancılığı yok edecek etin fiyatına tavan yaptıracak ve insanınızı bir kilo ete muhtaç edeceksin? Bütün bunlar neden niçin diye sorup sebeplerini düşünüp gerekli tedbiri almak devletin asli görevidir.
Köyler boşaldı şehirleri tıklım tıklım doldurduk. Köydeki araziler ekilmez oldu. Affedersin hayvanlarınızı otlatacak bir çoban bile bulamıyorsunuz. Peki üretim nasıl olacak? Araziler çoraklaşmaya, bağlar bahçeler bozulmaya başladı. Gençlerin tamamı büyük şehirlerde iş arıyor, ya da bir iş çevirmek için uğraşıyor. Böyle olunca da köy arazileri ekilmiyor üretim yapılmıyor. Şimdi herkes tüketici; Sadece belirli bölgelerde üreticiler kaldı: İşte bu nedenledir ki fiyatlar tavan yaptı, el yakmaya başladı. Kaba bir sözümüz var: “Sen ağa ben ağa inekleri kim sağa” ? İşte durum bu!
Bağ- bahçeler kurudu, meyve ağaçları kesildi yok edildi. Üzümleriyle ünlü bağlarımız batal oldu. Pekmez, bal tereyağı ve yoğurt yiyemez olduk. Doğal değil artık suni - hormonlu ürünlerle besleniyoruz, hastalıkları çoğaltıyoruz. Nedeni ? Doğal köy ürünlerini üretmeyip terk ettiğimiz için...
Köylü amcanın hanımı bile eşine: Şehre git, eti, sütü, yumurtayı, domatesi, biberi, soğanı, sarımsağı, ekmeği şehirden satın al gel diyor. Oysa bizim çocukluğumuzun köylüsü dedelerimiz, ninelerimiz sebzesini, meyvesini etini sütünü ekmeğini hep kendi üretiyordu; hatta şehre götürüp kendi ürününü zevkle satıyordu.
Bence köylüye- üreticiye devletin desteği çok daha fazla olmalı.
Üretime destek projeleri başlamalı, Kent köyler, şehirleşen köyler kurulmalı. Emekli olan, köyüne dönüp üretime katkıda bulunmalı. Bunun desteğini de devlet sağlamalı. Devlet ekim yapana, çiftliğini kurana, üretime yönelene daha fazla destek vermeli. Çalışıp üreten teşvik edilmeli, üretim yapan desteklenmeli. Köylere tarım kooperatifleri, soğuk hava depoları kurulmalı, pazarlama ağı ucuz ve kolay hale getirilmeli.
Üretici köylü birlik olup ürününü kendi pazarlamalı, Pazarlamada devlet desteği sağlanmalı ve
Üretimde öncü olanlar ödüllendirilmelidir. Köye dönüş projeleri hazırlanmalı, köye hizmet götürülmeli, köykentler kurulmalı, köylü köyünde mutlu yaşayabilmelidir. Devlet üretim çiftlikleri, Tarım kredi kooperatifleri çoğalmalı, ürün toplama pazarlama ağı kurulup geliştirilmelidir. Üretici para kazanmalı ve emeğinin karşılığını almalıdır. Köyleri üretim merkezleri iş alanları olarak değerlendirirsek insanlar niye köylerini terk iş aramaya gitsinler ?
Sözün özeti şu:Maaşa zam yapmak çözüm değil hayat pahalılığını durdurmak gerekir. Bunun için de çözüm üretim artırılmalıdır diyoruz. Geniş bir pazarlama ağı da kurularak planlı bir şekilde ürün tüketiciye ulaştırılmalıdır. Pahalılığın kıskacından ancak üreterek ve aracıyı tefeciyi ortadan kaldırarak kurtulabiliriz.