06.02.2023 Sabahı Saat 04.17’te Merkez üssü Pazarcık ilçesi olan, Türkiye’mizi sarsan büyük bir depremle uyandık. 448 km uzakta meydana gelmesine rağmen biz Yozgat’ta hissettik.
Günlerdir haberleri izliyoruz. Çok acı tabloları görmekteyiz. Bunların yanısıra enteresan olaylar da yaşanıyor. 'Enkazdan sağ çıkarılan çocuk ambulansa alınıyor hemşire müdahale ediyor. Ağlayarak soruyor çocuğa söyle bakalım sana ne vereyim su mu çikolata mı istersin?
Çocuk yok ben hiç acıkmadım ki… Çok güzel bir abla geldi bana yemek yedirdi su içirdi benimle hep oynadı merak etme kurtulacaksın dedi ve siz gelince gitti demiş. Melek kızım o melek…'
Şefaatli ilçemizde İmam- Hatip olarak görev yapan Adem DALASLAN hocamız Hatay’da kızını enkazdan çıkarmak için gidiyor. Enkaz başında kalp krizi geçirip vefat etti. 9 şubat Perşembe günü Topaç köyüne defnedildi.12 şubat Pazar da kızı Büşra babasının yanına defnedildi.
Bu kadar acı olaylarda millet olarak tek yürek olduk. Bütün dünyaya bir kez daha bu milletin imanının, inancının gücünü gösterdik.
Bugün dahi Celal Atik spor salonuna akın akın deprem yardımı gelmekte. Bizim insanımız evindeki ekmeğini dahi bölüşüyor. Bu zor günler elbette Allah’ın yardımıyla geçer. Ancak şunları da kendimize sormalıyız:
-Bu tür afetlere ülke olarak çok maruz kalmamıza rağmen, evlerimiz, binalarımızı inşa ederken buna dikkat ediyor muyuz?
-bugün orada binlerce kardeşimiz vefat etti. Bu dünyaya dönme imkanları da yok. Fakat biz bugün yaşıyoruz. Bugün onlara bir fırsat daha verilseydi sizce nasıl yaşarlardı?
-Onlara böyle bir fırsat verilmeyecek ama bizler şu anda yaşıyoruz. Öyleyse hem dünyamızı hem de ahiretimizi imar etmek için fırsat var.
Bunun çaresi de Rabbimizin emir ve yasakları doğrultusunda yaşamak ve ona teslim olmak. Tıpkı depremde oğlu Ahmed’ini kaybeden bir babanın, şu satırlarda teslimiyetini dile getirdiği gibi:
"Ahmed'imizi Allah yarattı, bize satmadı, hediye de etmedi. Bir süreliğine emanet etti. Biz süreyi bilmeyince hep elimizde kalacak zannettik. Velhasıl bugün sahibi emanetini almaya irade etmiş. Başkası olacak olsa itiraz ederdim ama sahibi isteyince ne diyeyim! Kendime ait mülkü başkası almaya çalışsa direnirdim. Ama sahibi isteyince ne denir? Rabbim bize bir gül emanet edip 6 sene koklattı. 6 senenin her anı için binlerce şükür borçluyum. Devamı inşallah cennette...".
Bugünkü anlatacaklarım bundan ibaret olup, depremlerde hayatını kaybeden kardeşlerimize Allah’tan rahmet, geride kalanlara sağlık, afiyet ve sabr-ı cemil niyaz ediyorum. Türk milleti olarak çok badireler atlattık, Allah’ın izniyle bunu da atlatırız. Yeter ki birlik olalım, fitneye, fesada fırsat vermeyelim. Gün birlik günüdür, gün devletimizin yanında olma günüdür. Rabbim bu tür afetlerden Ümmet-i Muhammed-i ve tüm insanlığı muhafaza eylesin. Amin.