Miraç Kandili ikinci bir kadir gecesi hükmünde olduğu için bu gecede edilen dualar geri çevrilmez. Miraç Kandili gecesinde Kur'an okuyup namaz kılmak ve bolca dua etmek gerekir. Mirac İslamiyet'te peygamberimiz Hz. Muhammed'in (s.a.v) göğe yükselmesi vakasıdır. Arapçada kelime olarak yükseğe çıkma anlamına gelir ve merdiven anlamına gelen “uruc” kökünden gelmektedir.

“Kulunu (Muhammed -aleyhissalâtü vesselâm-’ı) bir gece, Mescid-i Harâm’dan kendisine bâzı âyetlerimizi göstermek için, etrâfını mübârek kıldığımız Mescid-i Aksâ’ya götüren Allâh, her türlü noksan sıfatlardan münezzehtir. Şüphesiz O, her şeyi hakkıyla bilen, hakkıyla görendir.” (İsrâ Suresi Ayet 1)

Miraç olayı: Huzur-u Kibriya'ya uzanan bu mübarek yolculuk, peygamberliğin 12. yılında, hicretten on sekiz ay önce, mübarek üç ayların ilki olan Recep ayının 27. gecesinde gerçekleşmiştir.

“Ben mi’racdan daha güzel bir şey görmüş değilim” hadisi şerifinde bulunan Peygamber Efendimiz, Miraç yolculuğundan geri dönerken yanında ümmeti için verilen hediyelerle dönmüştür. Bunlardan ilki beş vakit namazdır. İkincisi, “Âmenerrasûlü” diye bilinen âyetlerdir. Üçüncüsü, İsra sûresi’nin 22–39. âyetlerinde bahsedilen on iki adet İslâm prensibidir. Bir diğeri ise, İyi amele niyetlenen kişiye onu yapamasa bile bir sevap; eğer yaparsa on sevap yazılacağı; fakat kötü amele niyetlenen kişiye onu yapmadığı müddetçe hiçbir günahın yazılmayacağı; ancak işlediği zaman da sadece bir günah yazılacağı müjdesidir...

Hz. Peygamber (s.a.s), Beytü'l-Makdis'te kurulan bir Mirac'la ve yanında Cebrail olduğu halde göğe yükselmeye başlar. Göğün birinci katında Hz. Adem, ikinci katında Hz. İsa ve Yahya, üçüncü katında Hz. Yusuf, dördüncü katında Hz. İdris, beşinci katında Hz. Harun, altıncı katında Hz. Musa ve yedinci katında Hz. İbrahim ile görüştürülür.

Cebrail as ile birlikte yükseliş Sidretü'l-Münteha'ya kadar sürer. Cebrail, "Buradan bir parmak ucu ileri geçecek olursam yanarım" diyerek Sidretü'l Münteha'da kalır. Hz. Peygamber (s.a.s) buradan itibaren Refref adlı başka bir binekle yükselişini sürdürür. Bu yükseliş sırasında Cennet ve nimetlerini, Cehennem ve azabını müşahede eder. Sonunda Allah'ın huzuruna kabul edilir. Kendisine ümmetinden Allah'a şirk koşmayanların Cennet'e gireceği müjdelenir.

Miraç da Peygamber Efendimize Bakara suresinin son ayetleri verildi ve Müminlerin miracı olan beş vakit namaz farz kılındı. Yeniden Refref ile Sidretü'l-Münteha'ya, oradan Burak'la Kudüs'e, oradan da Mekke'ye döndürüldü.

Mirac Kandili peygamberimizin bütün insanlığı temsilen Cenab-ı Hakkın yüksek huzuruna kabulü anlamına gelen Miraç Gecesidir. Hicri Recep ayının 27 gecesinin tanık olduğu bu “Büyük Buluşma” bizlere insanın ilahi rızaya ve desteğe ulaştığı akıl ve idraki zorlayan nice üst derecelere ulaşa bileşeceğini gösterdiği gibi, mana aleminde yükselip ilahi rahmet ve huzura erişmenin öncelikle gönül ve ruh temizliğinden, ahlaki erdemlere yükselişten her şeyin sahibi olan Yüce Allah'a bağlılık ve boyun eğmekten geçtiğini hatırlatmaktadır.

Mirac olayının gerçekleştiği gece Müslümanlarca kadir gecesinden sonra en kutsal gece sayılmış ve bu geceye hürmet edilmiştir.
Recep ayının 27. gecesine denk gelen Mîraç gecesinin gündüzünde Allah rızası için oruç tutulması tavsiye edilmiştir.

Bu gecede Kur’ân-ı Kerim okunmalı, kaza namazı kılınmalı, Miraç gecesi ve gündüzündeki namazları cemaatle kılmaya son derece gayret göstermelidir. Peygamber Efendimiz’e salât ü selâmlar getirilmeli. Tövbe istifar edilmeli, İnsanların gönlü alınmalı, fakir fukaraya yardım edilmeli ve elden geldiğince kardeşlik duyguları geliştirilmelidir. İbadet ve dualarınız makbul Kandiliniz de mübarek olsun!..