Emekliler toplumun dinamikleri, dünün idareci ve çalışanlarıdır. Bizleri bugünlere taşıyan emektar insanlardır onlar; onlara vefa ve hürmet borcumuz vardır. Zamanında çalışmış çabalamış bizleri bugünlere getirmiş insanlar.
      Babamız, annemiz, dedemiz, anneannemiz ya da baba annemiz olan eli öpülesi insanlar. Emekli olduğu halde halen çalışanların yanı sıra yaşlılığı ve hastalığı nedeniyle çalışamayan yaşlılarımız da var; onlarda maalesef hastalıklarla mücadele ediyorlar. Onların rahatı bizim rahatımız, onların huzuru bizim huzurumuz demektir.
     İnanıyorum ki ülkemize Allah korusun bir şey olsa ilk önce koşacak taşın altına elini koyacak insanlar yine onlardır. Ehliyet ve liyakat sahibi, otoriter, vatan ve memleket sevdalısı olan bu insanları koruyup gözetmek boynumuzun borcu olsa gerekir öyle değil mi dostlar?...
     Maalesef maaş konusunda ülkemizde ciddi bir adaletsizlik söz konusu: Bunun nedeni çalışma süreleri, hizmet alanları prim yatırma durumu ve çalışma alanları diyebiliriz. Ancak ortam aynı ortam harcama düzeni aynı olan bir ülkede yaşıyoruz. İllere göre farklılar var; bazı ilerde yaşamak çok daha pahalı bazı ilerde ise hayat pahalılığı biraz daha düşük. Bu konuda da bir adaletsizlik söz konusu. 
     Maaş ve şehir farklılıklarına rağmen kıtkanaat geçimlerini sürdüren  emeklilerimiz var. Ne yazık ki hayat pahalılığı çekilmez hale geldi. Serbest ekonomi düzeni insanımızı ezdikçe eziyor; para babaları karteller, karaborsacı ve aracılar para kazanma uğruna acımasız davranıp insanımıza zulmediyor. Mal ve servet hırsı insanımızın gözünü bürümüş ve acımasızlaştırmış. Merhamet duygusu ile dolu insanlarımız azalmış!.. 
     Vesselam hayat pahalılığı insanımızı eziyor; serbest ekonomi düzeni de birilerini zenğin edip canavarlaştırıyor. Ne diyelim Allah merhamet ve vicdan versin. 
     Böyle bir ortamda emekli garibanlarımız yaşamaya çalışıyorlar. Rahat etmesi gereken ömrünün ahir zamanında hayat pahalılığı ile mücadele eden bu insanlara devletimiz sahip çıkmak zorunda. Elbette devletin de bir bütçesi bir hesabı var; ona da saygı duyarız amma adaletsiz paylaşıma saygı duymak saygısızlık olur. Onun için diyoruz ki maaş konusundaki bu adaletsizlik düzeltilmelidir. 
     Devlet baba çalışanları bir nebze olsun rahatlattı. Ancak emeklileri bu konu da mağdur etti; asğari ücretten maaş alanlarla düşüm maaş alanlar hayat pahalılığının altında ezilir hale geldi. Kira ödeyemez, insanca yaşayamaz durumdalar.    
    Söylemesi ayıp evlerine et alamayan yağ alamayan meyve götüremeyen emekli garibanlar feryat eder durumda! Bunların feryadını duymamak vicdansızlık olur!.. 
     Son seçimler gösterdi ki emekli küstü sandığa gitmedi. Bu da onun haklı tepkisiydi. 
    Şimdi deriz ki sabredin dendi emekli sabretti; maaşlara ek zam onlarında hakkı. Emekliyi küstürmeyin emeklinin bedduasını almayın ve o muhterem insanlara saygı gösterin muhanete de muhtaç etmeyin. İnsanca yaşayacakları bir düzen sağlayın; annemizin babanızın, dede ve ninelerinizin ahını almayın derim gerisi size kalmış!.. İl il dolaşın emekliyi dinleyin ve sesine de kulak verin dualarını alın diyorum başka bir şey demiyorum...