Kış mevsimine girdi, havalar soğumaya başladı, kar yağışı geçişleri olacak ve hava sıcaklıkları düşecektir. Soğukların başlamasıyla birlikte hastalıklarda kendini gösterecek. Bizim yapmamız gereken hastalıklara karşı kendimizi korumaktır. Özellikle kronik hastalığı olanlar çok daha fazla dikkat etmelidirler. Bu konuda alınması gereken tedbirleri özetle sizin için derledik ve ilginize takdim ediyoruz:
“ Havaların gelecek haftalarda hızla soğuyacağı ve "kara kış"ın yaşanabileceği tahmin ediliyor. Bu sene amansız “elli soğukları”nın yaşanabileceği belirtiliyor. Soğukların aralıksız devam etmesi yüzünden, bu günlere 'amansız elli' denmiştir. 10 günlük kara kışın sonunda, 31 gün zemheride, 9 gün gücüğün başında, toplam 50 güne kara kış denilmektedir. Bu sene kara kışın yaşanabileceği tahmin ediliyor.
Kar yağışlarının başlaması ile birlikte kış mevsiminde soğuk havaların etkisi vücudun direncini düşürecek ve hastalıklara neden olacaktır. Bu sebeple de insanlar hastalıklara daha fazla açık olacaktır. Dolayısıyla soğuk havalarda sağlığımıza daha fazla önem vermek ve bazı tedbirler almakta fayda vardır. Hafif bir soğuk algınlığı önemsenmediğinde grip ya da zatürreye çevirebilir. Kış aylarında vücut ısısını korumak, bağışıklığı güçlendirmek ve hastalıklardan korunmak için beslenmemize dikkat etmemiz gerekiyor.
Soğuk havada yüzümüzü, sert hava akımından korumak lazım. Kar maskesi ve atkı gibi eşyalar kullanılarak yüzün ve başın rüzgarla teması azaltılmalı, soğuktan korunmasına dikkat edilmelidir. Özellikle banyo sonrası saçlar tam olarak kurutulmadan dışarı çıkılmamalı. Çünkü bu şekilde yüz ve baş bölgesi, rüzgarla temasa daha açık hale gelecektir. Yine otomobil kullananların soğuk havalarda camlarını rüzgara maruz kalacak şekilde açılması sağlığımıza zarar verecektir. Yüz felci şikayetiyle doktora başvuranların öneri ve tedavilere uymaları gerekmektedir.
Soğuk havalarda dışarıdan eve girildiğinde ev sıcaklığının çok yüksek olmaması da gerekir. Çünkü soğuk havadan ev veya ofise girildiğinde karşılaşılan sıcak havaya vücut kolay entegre olamayabilir. Ani sıcaklık değişimlerinden olumsuz etkilenmeler olur. Ani ısı geçişleri bazı kişilerde kılcal damar çatlamalarına sebep olabilir ve bu da kalp krizi riskini beraberinde getirebilir. O nedenle dışarıdan içeri girildiğinde iç ortam sıcaklığının 18-20 derecede tutulması uygundur.
Soğuk havalarda ellerin nemlendirilmesi de önemlidir. Böylece elde çatlama ve egzama önlenebilir. Ayrıca burnun nemli olması gerekmektedir. Burun içini nemli tutmak, burunun kurumasını ve çatlamasını önleyecektir. Kış mevsiminde yatılan odanın kuru olmaması da gerekir. Odada kalorifer varsa peteklerin üzerine bir tas su konulabilir ya da uyunurken petek kapatılabilir. Kışın alerji durumu olanların yatak odasında halı bulundurmaması gerekmektedir.
Ayrıca uyunan odada çiçek olmamalıdır çünkü çiçek odadaki oksijeni bitirmektedir. Uyumadan önce yatak odasının camı açılmalı, oda havalandırılmalı, odada bir hava sirkülasyonu sağlanmalıdır. Yatılan odanın kapısının açık olması hava sirkülasyonu açısından önemlidir. Sobalı evlerde ise sobanın üzerine konulacak bir çaydanlık odalardaki nemi sağlayacaktır.
Soğuk havalarda üşümemeye özellikle dikkat etmesi gerekenler diyabetliler ve kalp-damar hastalığı yaşayanlar. Bu grubun ayak ve ellerini soğuktan koruması gerekmektedir. Bacak damarlarında problemi olan hastaların ayaklarında his bozukluğu olabilir. Hasta bir de diyabetikse his kaybı ciddi orandadır ve bu kişiler üşüdüklerini fark etmeyebilirler. Bu nedenle kronik hastalıklara sahip olanların ayaklarını sıcak tutacak yün çorap giymeleri gerekir.” Diyor: Hepinize Sağlıklı günler temenni
Ediyorum...